Kontrol altına alınmamış diabet birçok organı etkilediği gibi cinsel fonksiyonda da sorun yaratabilir. Ancak diabet hastaları da , diğer cinsel fonksiyon hastaları gibi, sorunun farkına vardıkları, hatta bundan büyük rahatsızlık duydukları halde çözüm için hekime başvurmada, gerek sosyal, gerekse psikolojik nedenlerden dolayı büyük zorluk çekmektedirler. Cerrahpaşa Tıp Fak. Androloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat, diabet hastalarının cinsel sorunlarını Mynet okurları için yazdı.
Diabet sertleşme sorunu için yaygın bir risk faktörü olarak değerlendirilir ve diyabet hastası olan bir çok erkekte sertleşme bozukluğu görülmektedir. Diabetli erkeklerde sertleşme sorunu normal erkeklere göre daha erken dönemlerde ortaya çıkmaktadır. Ek olarak, diyabetli erkeklerde sertleşme sorunu görülme olasılığı normal erkeklere göre üç kat daha fazladır. Diyabetli hastalara tanı konulmasından 10 yıl sonrasında yarısında sertleşme sorunu görülmektedir. Şeker hastalığı durumunda, arterlerde ve penise kan taşıyan daha küçük kan damarlarında meydana gelen değişmeler ve ereksiyon işlevinde yer alan sinirlerin hasar görmesi erkeklerin %35 ila 70'ini ereksiyon bozukluğuna yatkın hale getirmektedir.
Seksüel işlev bozukluğu her iki cinste de şeker hastalarında görülebilmektedir.
Kadınlarda orgazm bozukluğu, cinsel ilişki sırasında vajenin ıslanmamasına bağlı ağrılı ilişki (disparanoya) en bilinen işlev bozukluğu rahatsızlığıdır. Hastaların diğer cinsel fonksiyon bozukluk şikayetleri arasında cinsel arzu azlığı ,klitoral duyarlılık kaybı, orgazm olamama yer almaktadır. Vajinal kuruluk ve vajinal rahatsızlığın muhtemel sebepleri arasında şeker hastalığının damarlarda ve sinirlerde yaptığı tahribat sorumlu tutulurken, cinsel arzudaki azalma psikojenik faktörlere, orgazm bozukluğu ise psikojenik, organik ya da bu faktörlerin tümüne bağlı olarak düşünülmektedir.
Erkeklerde ise diabetik nöropatiye bağlı görülen en önemli seksüel işlev bozukluğu penisin sertleşme kusurudur. Şeker hastalığı sertleşme kusuru gelişmesi açısından erkekler arasında yüksek risk faktörüdür. Erkek şeker hastalarının hemen yarısında bu sorun vardır.
Ayrıca yine diabetiklerde görülen diğer seksüel işlev bozukluğu ise erken boşalma sorunudur, bu sorunla gelen diabetik hasta oldukça fazladır. Erken boşalma tanımlaması için belli süre vermek doğru değildir. Her iki partnerin cinsel ilişki sırasında tatminkar bir ilişkide bulunması yeterli süre olarak kabul edilmektedir. Ama eğer orgazma ulaşılamıyorsa, erkek daima neredeyse ilişkiye başlamadan veya ilişkinin hemen başında boşalıyorsa ve partnerini tatmin edemiyorsa, bu bir sorundur ve tedavi edilmelidir. Bir başka seksüel işlev bozukluğu erkek partnerde orgazma ulaşma veya çok gecikmiş olarak orgazma ulaşma da olabilir, bu durumda bayan partnerin orgazm sonrası vajinal salgısının azalmasına bağlı olarak kuruluk olması ve cinsel ilişkinin kadın için ağrılı ve sıkıcı olmasına neden olur.
Diabet ve İmpotans
Sertleşme kusuru, erektil disfonksiyon ve impotans aynı anlamda kullanılan terimlerdir. Bir erkeğin cinsel istek duyup ve cinsel uyarılmasına karşın penisinin cinsel ilişkiye yetecek ve sürdürecek düzeyde olmama hali, sertleşme kusuru olarak kabul edilir.Bu durumunda bir süre, örneğin üç ay gibi devam etmesi durumunda hastanın hekime başvurması ve sertleşme bozukluğunun nedeninin araştırılması uygun olur. Bu sorun aslında toplumda sanıldığından sıktır, şeker hastası olsun olmasın 40 yaşın üzerinde görülme sıklığı artmaktadır.
Şeker hastalığı, sertleşme bozukluğuna kendisi değil, neden olduğu komplikasyonlar sonucu yol açar.
Şeker hastalığı bilindiği gibi sinir sisteminde hasara neden olabilmektedir. Beyinde oluşan seksüel dürtülerin penise ulaşması ve ereksiyona (sertleşmeye) yol açabilmesi için kusursuz çalışan sinir iletisi gerekmektedir. Şeker hastalığına bağlı oluşan nöropatilerden penis de etkilenebilmektedir. Şeker hastalığının yol açtığı bir başka sistemik bozukluk, damar yapılarındaki bozukluktur. Damar yapısı (vasküler yapı) sertleşme için kanı penise taşıyan sistemdir. Penisin sertleşmesi için, penis yapısındaki sertleşen yapıların içine kan doldurulup sıkıştırılması gerekir. Damarsal yapının şeker hastalığı sonucu bozulmasıyla (vaskülopati) yeterli kan penise gelemediği için ereksiyon bozukluğu ortaya çıkabilir.
Şeker hastalığı, penisin yapısını oluşturan düz adele ve endotel hücrelerini de bozabilir. Bu bozukluklar da başlıbaşına sertleşme bozukluğu nedenidir. Ayrıca şeker hastalığı endokrin bozukluğa da yol açarak hormonal nedenli sertleşme kusuru yapabilir. Bazı tip 1 diyabetiklerde ve şekerin çok düzensiz gitmesi nedeniyle bütün diyabetik bireylerde vücuttaki tüm sistemler gibi hormonların da yapım sistemlerinde bazı sorunlar gelişir. Buna bağlı olarak gerek cinsel isteğin ortaya çıkmasında, gerekse sertleşme eyleminde rol oynayan hormonların üretiminde bir azalma meydana gelir.
Ayrıca sertleşme sorununun şeker hastası erkeklerde sık olduğunun bilinmesi de psikolojik nedenli sertleşme kusuru yapabilir. Kişinin cinsel istek duyabilmesi için psikolojik olarak rahat olması, ruhen ve fiziksel olarak kendini iyi hissetmesi gereklidir. Kan şekerinin devamlı yüksek olması, kişinin sık sık tuvalete gitmesine, vücudundaki suyun ve birçok önemli elementin idrar yoluyla kaybına ve vücudun enerjisiz kalmasına neden olacaktır. Şeker düzeyleri yüksek olan bir bireyin tüm bu nedenlerden dolayı kendisini halsiz ve bitkin hissetmesi cinsel isteksizliği belirleyen önemli nedenlerden biridir.
Sertleşme kusuru ile birlikte olabilen ve yine şeker hastalarında sık görülebilen bir hastalık da "Peyroni hastalığı"dır. Bu hastalık penis sertleşmeye başladığında peniste eğrilme/bükülme, ağrı olabilmektedir. Bir süre sonra Peyroni hastalarında da sertleşme kusuru ortaya çıkabilmektedir. Penis eğrilmesi aşağı, yukarı ve yan taraflara doğru her yana olabilmektedir. Bu hastalarda ilk önce ilaç tedavisi denenir ve yanıt vermez ise cerrahi yolla eğrilik düzeltilir.
Ülkemizde Durum Nedir?
Türkiye'yi kapsayan araştırmalarda 40 yaş üzerindeki hemen her 3 erkekten ikisinde değişen derecelerde sertleşme yetersizliği görüldü. ABD'de bu oran yüzde 50'nin biraz üzerindedir. Neden olan faktörler arasında ilk sırayı ise diyabet almaktaydı. Gerek geleneksel yetişme tarzından gerekse muayene ortamındaki olumsuzluklardan kaynaklanan nedenlerle hastaların ancak yüzde 1'i bu yakınmasını hekimine aktarmaktadır . Ancak yurtdışında da aynı benzeri yaklaşım gözlenmektedir, bu oran en gelişkin ülkelerde bile yüzde 10'u geçmemektedir.
Çözüm Nedir?
Çözüm için ilk basamak, hekim ve hasta arasında tam bir yakınlaşmanın kurulması, gerek hastaların bu sorunu hekimlerine kolayca aktarmaları, gerekse hekimlerin sertleşme sorunu gelişebilme olasılığı olan hastalarına onların sormalarını beklemeden uygun bir dille açmalarıdır . Unutulmaması gereken bir nokta, diyabetik bireylerde saptanan sertleşme bozukluklarının üçte birinin nedeninin psikolojik olmasıdır. Dolayısıyla, sorunun tedavisi açısından bakıldığında olayın psikolojik mi, yapısal mı olduğunu mutlaka belirlemek gerekir.
Sertleşme kusuru yakınması ile hekime başvuran bir hastayı nasıl bir muayene ve tetkikler beklemektedir?
Ereksiyon bozukluğu bir kere tespit edildikten sonra, çeşitli muayeneler ve testlerle sorunun gerçek sebebi, yani psikolojik kökenli mi yoksa organik/fiziksel kökenli mi olduğu bulunabilir. Doğru tedavi yapabilmek için önce doğru tanı koymak gerekir.
Bunun için doktorunuz sizden isteyeceği tetkiklerin başlıcaları şunlardır:
-Hastalığın Hikayesi: Doktorunuz öncelikle sizinle ve eşinizle - birlikte veya ayrı ayrı - görüşecek ve yakınmalarınızın ayrıntılarını soracaktır.
-Muayene ile olası bozukluklar teşhis edilmeye çalışılacaktır. (örn: penisin eğriliği, testislerin durumu vs.)
-Kan şekeri, hormonlar, kolesterol, trigliserit, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri gibi gerekli görülen testler istenecektir.
-Psikogram ve psikolojik değerlendirme yapılacaktır.
-Kan Damarlarının Değerlendirilmesi
-Intrakavernöz farmakotest (iğne testi)
-Doppler US
-Kavernosometri/grafi
-Anjiografi
-Uyku Testi (NPT)
Her hastalıkta olduğu gibi hekim ile hastanın ilk görüşmesi çok önemlidir ve yeterli zaman ayrılarak yapılan ilk görüşme bir çok soruyu baştan çözmeye yetmektedir. Eğer ilk görüşmede sertleşme sorununun sebebi psikojenik kökenli görünürse tedavide psikolog yardımı da alınması uygun olur.
Eğer sertleşme sorunu daha çok organik nedenlere bağlı duruyorsa bu sefer bazı kan tetkikleri ile birlikte muayeneyi takiben penisin damar yapısını incelemeye yönelik tetkikler yapılır. Bunun için insülin kullanan şeker hastalarının yakından tanıdığı insülin iğnesi ile penis içine ilaç vererek test yapılır, gerekirse aynı anda penis damarlarının Doppler ultrasonografi aleti ile görüntülenmesi de mümkün olur. Bazen organik veya psikojenik neden ayırt edilmesinde güçlük çekilirse gece uykuda NPT testi ile kayıtlar yapılır. NPT, bilgisayarlı kaydedici ile gece boyu peniste meydana gelebilecek ereksiyonların ve rigiditenin kaydedilip bilgisayar tarafından yorumlanmasıdır.
Etkili ve başarılı tedavi için doğru tanı şarttır. Doğru tanı konulduktan sonra tedaviye başlanmalıdır. Bilinmelidir ki en hafifinden en ağır sertleşme kusuruna kadar tüm hastaların mutlaka tedavisi vardır.
Sertleşme Sorununa karşı hangi tedaviler mevcuttur?
Sorunun sebebine ve derecesine bağlı olarak, mevcut tedaviler arasında intrakavernosal enjeksiyonlar gibi ilaç tedavileri, ağız yoluyla ilaç tedavileri, sistemik ilaç tedavisi (testosteron), arter ameliyatı, toplardamar ameliyatı, protez penis takılması, vakum-sıkma araçları ve psikoterapi sayılabilir.
Penil Protezler:
Sertleşme sorunlarında genellikle tedavide ameliyat dışındaki metotlara öncelik verilse dahi, halen cerrahi girişimin gerekli olduğu hasta grubu vardır. Bu hastalar için diğer tedavi seçenekleri başarısız sonuçlar verdiğinde veya bu tedavileri reddettiklerinde geriye tek seçenek olarak protez kalmaktadır. Özellikle Diabet(Şeker) hastalığının damar ve sinir uçlarında yaptığı geriye dönüşümsüz olumsuzluklar nedeniyle veya uzun süreli hipertansiyonun damarlarda bozulmalara yol açması, ilaç veya enjeksiyon tedavilerinin de yetersiz olmasına neden olabilir. Organik kökenli sertleşme sorunuyla sonuçlanan bu ve benzeri hastalığı olanlarda, radikal tedavi seçeneği penil protezlerdir. Bu tedavi ile hastalar gençlik dönemindekine benzer kalitede sertleşmelere sahip olacaklar ve cinsel ilişkilerini kolaylıkla sağlayacaklardır. Kalıcı olması nedeniyle istenen her zaman, cinsel ilişkiyi, sertleşme olup olmayacağı kaygısından uzak, başarıyla gerçekleştirebileceklerdir. Penil protezler iyi hasta seçimi yapıldığında ve hastanın partneri ile uyumunu düzenler ve yaşamı son derece kaliteli bir noktaya getirir.