Türk araştırmacılar, yaptıkları çalışmalar sonucunda COVID-19 virüsünü 10 saniyede tespit edebilen Diagnovir adında bir sistem geliştirdi. Türkiye’de ilk vakanın görülmesinin ardından kurulan araştırma Merkezi’nde geliştirilen Diagnovir adı verilen sistemin kullanımına başlandı. Peki Diagnovir nedir?
Bilkent Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar, ülkemizde ilk vakanın görülmesinin ardından araştırma merkezi olarak kurulan UNAM’da bir sistem geliştirildiğini açıkladı. Türk araştırmacılar tarafından geliştirilen sistemde, yeni tip koronavirüsün teşhisi 10 saniye gibi kısa bir sürede konulabiliyor.
Verilen bilgilerden, Diagnovir adı verilen sistemin güvenilirlik testlerinin tamamlandığı ve Diagnovir sisteminin PCR testinin yerini alabileceği öğrenildi.
PCR’dan daha hızlı şekilde test sonucunu ortaya koyabilen Diagnovir’in hayata geçirildiği ifade edildi.
Diagnovir hakkında bilgi veren Bilkent Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar, "Şu anda seri üretim sürecine geçildi. Dünyanın her tarafından sisteme talep var ve kullanmak istediklerini belirtiyorlar. Özellikle Kovid-19 riski büyük olan havaalanı gibi yerlerde, sonucu hemen alınabildiği için havaalanları istiyor, üretimin durması büyük maliyetlere neden olabileceği için büyük fabrikalar istiyor. Örneğin, Alman Futbol Ligi istedi. Dünyada eşi olmayan bir sistem olduğuna inanıyoruz." Dedi.
Atalar, Diagnovir’in toplu organizasyonlarda oldukça kolaylık sağladığını ifade ederken, bu testin Bilkent Üniversitesi’nin mezuniyet törenlerinden hemen önce öğrenciler ve ailelerine yapıldığını bildirdi. Atalay konuyla ilgili olarak; "Üniversitemizin mezuniyet töreni 4 bin kişilik açık bir alanda yapılıyor, 8 ayrı seansta gerçekleştirilen her törene ailelerle birlikte yaklaşık 1200 kişi katılıyor. Tören alanında bulaş açısından sosyal mesafenin yeterli olmasına rağmen bu yıl ilk kez bu sistemi kullandık." dedi.
Yapılan klinik çalışmalarda yüzde 99 oranında bir doğruluk payına sahip olduğu açıklanan Diagnovir, nanoteknoloji temelli olarak çalışan bir sistem. Sistemin güvenilirlik oranlarının tamamlanmasının ardından ise Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne başvurularını yapan araştırmacılar, sistemin kullanılabilmesi için gereken onayı aldı.
Bülent Ortaç, hızlı test kitinin çalışma prensibine ilişkin şunları kaydetti:
"Temel bilimlerden uygulama bilimlerine kadar çeşitli dallardan uzmanlarla çalışılarak geliştirdiğimiz sistem, ağızdan alınan bir sürüntü hızlı test kitine yerleştiriliyor. Virüs pozitif olması halinde virüs proteinleri bu kite bağlanarak optik sinyal veriyor. Bu hızlı sinyal sonucunda yapılan algoritmalar, farklı varyantlara da cevap verebiliyor. Bu algoritmalar negatif ya da pozitif olarak cevap veriyor. Hastadan alınan numune örneğinin pozitif olması halinde 5-10 saniye içinde, negatif durumda ise kontrollerin yapılarak 20-30 saniye içinde sonuç çıkıyor. PCR testi, hata payı yüksek ve hastalık başladıktan 2-3 gün sonra sonuç veren bir yöntemken bizim sistemimiz saniyeler içinde ve hastalığın erken evresinde sonuç veriyor, doğruluk payı ise yüzde 99'lık oranla çok çok yüksek. Hastalar üzerinde yaptığımız testlerde, PCR testlerinin çok öncesinde sonuç aldık."