ANKARA (ANKA) - CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’a “Birkaç yıl önce Türkiye’nin önüne çıkarılan ve kamuoyunun tepkisi ile vazgeçildiği zannedilen ve AB dayatması olan Fırat-Dicle havzasının yönetiminin Avrupa’ya devredileceği yönünde anlaşma yapıldığı doğru mudur?” diye sordu.
Sevigen, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına bir soru önergesi verdi. AKP’nin, Avrupa Birliği’ne üyelik müzakerelerinde ‘çevre’ başlığının açılması kapsamında Fırat ve Dicle havzalarını Avrupa Birliği ile ortak yönetme konusunda anlaşma sağladığının ortaya çıktığını savunan Sevigen, 10-11 Aralık’ta yapılacak AB zirvesinde ‘çevre’ faslında müzakerelere başlama konusunda yapılan pazarlıklar sonucu, Türkiye’nin Birlik ile anlaştığı ve ilgili müzakerenin tamamlamasından sonra Fırat ve Dicle havzalarının yönetimi konusunda AB’ye doğrudan müdahale hakkı tanıyacağını öne sürdü. Konunun AB tarafından daha önce de gündeme getirildiğini ve Türkiye’de büyük tepkilere neden olan bu talep nedeniyle Hükümet’in geri adım atmak zorunda kaldığını ifade eden Sevigen, “Kamuoyu Hükümet’in bu tehlikeli talebi reddettiğini düşünürken AKP, tam beş yıldır rafa kaldırıldığı bilinen Dicle Fırat konusunda kapalı kapılar ardında gereğini yapmış ve AB’ye istediğini vermiştir” dedi.
Dünyadaki petrolün tükenecek olması, küresel ısınma, çölleşme, iklim değişiklikleri nedeniyle önümüzdeki dönemde su kaynaklarının kâr getirisiısı petrolden daha fazla olacağına dikkat çeken Sevigen, “Avrupa Birliği, üyelik bahanesi ile Türkiye’ye bu konudaki isteklerini kabul ettirme peşindedir. Türkiye tuzağa düşürülmüştür. AKP hükümeti bu gerçeği görmeli ve bu yanlıştan bir an önce dönmelidir” dedi. Sevigen, Bakan Bağış’ın şu soruları yanıtlamasını istedi:
“-Birkaç yıl önce Türkiye’nin önüne çıkarılan ve kamuoyunun tepkisi ile vazgeçildiği zannedilen ve AB dayatması olan Fırat-Dicle havzasının yönetiminin Avrupa’ya devredileceği yönünde anlaşma yapıldığı doğru mudur?
-Fırat Dicle havzasının kontrol hakkının Avrupa Birliği’ne devredilmesinin nasıl bir anlam taşıdığının farkında mısınız?
-Amerikan üniversitelerinin Fırat ve Dicle araştırma grupları kurarak Türkiye’nin su politikalarına, bu enstitüler aracılığı ile yaptırımda bulunduğu doğru mudur?
-Petrol rezervlerinin 30-40 yıllık bir ömrü kaldığı düşünülürse, suyun dünya için önem kazanacağı önümüzdeki günlerde, AB’nin, bu felsefe ile Türkiye başta olmak üzere bölgedeki tüm su kaynaklarını denetim altına alma girişimine destek olacak mısınız?
-AKP hükümeti olarak, kamuoyunun farkında olmadığı, gizli olarak yürütülen başka ne tür müzakereler vardır?
-Küresel ısınma, çölleşme ve iklim değişiklikleri sonrası dünyada büyük bir su krizi yaşanacağı uyarısı yapılırken bu tür su kaynaklarını elinde bulunduran bir ülke olarak bu bağlamda projeler geliştirmeyi düşünüyor musunuz?” (ANKA)