A Milli Kadın Futbol Takımı'nın kaptanı ve Beşiktaş'ın oyuncusu Didem Karagenç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün önemine değinerek, "Kadınların önemli ve değerli hissettirildiği bir gün. Tabii ki bunun sadece bir gün olması değil, tüm seneye yayılmasını dilerim. Biz de kadınların çok sığ kaldığı bir alandayız. Futbol genellikle erkek egemenliğinde bir oyun. Ancak biz de kadın olarak burada varlığımızı göstermeye çalışıyoruz. Bugün kadın futbolcular olarak bizler için de gerçekten çok önemli" ifadelerini kullandı.
"Biz de ilerliyoruz ancak Avrupa ve dünyaya göre daha çok yolumuz var. Çünkü orada kızlar 4 yaşında futbola başlıyor ve futbol okulları çok yayılmış. Bizde sadece büyük şehirlerde kadın futbol takımları ve okulları var. Ülkemizde yavaş yavaş altyapıların kurulması, lisanslı kadın futbolcuların artması ve büyük kulüplerin bu işin içerisine girmesiyle eminim biz de onlar kadar ileri bir seviyeye ulaşacağız. Çünkü dünyadaki tüm büyük takımların kendi kadın futbol takımları var. Bunları iyi bütçelerle, erkek takımından ayırt etmeden destekliyorlar. Erkek ve kadın futbolcular birlikte projeler yapıyorlar. Ben de Beşiktaş gibi büyük bir camianın içerisindeyim. Ancak keşke diğer kulüpler de kadın takımı açsa ve aramızda rekabet olsa. Rekabetin olduğu her yerde ilerleme ve gelişim olur. Buradan da çağrı yapmış olalım. Lütfen kadın futbol takımı kurun."
Çok küçük yaşlardan bu yana futbola tutkusu olduğunu ve kadın futbolcu olmayı kafasına koyduğunu aktaran Didem, bugünlere gelişini şu sözlerle anlattı:
"Sokakta futbol oynuyordum. Ailem beni bir takıma götürmek istiyordu ancak bir takım olmadığı için Türkiye'de takım bulmam zor oldu. Erkeklerle birlikte futbol oynuyordum. Bir gün özel bir izinle erkeklerin okul takımı maçına çıktım. O maçta kornerden gol attım. O golü dışarıda gören bir hoca, 'Kadın futbol takımı kurmak istiyorum, benim takımımda yer alır mısın?' dedi. Bizim de ailemle aradığımız şey buydu. Teklif geldiğinde 11 yaşındaydım. Annem elimden tuttu ve her gün beni antrenmana götürdü. Babam da çok büyük destek verdi, futbolcu olmama izin verdi. Serüvenim orada başladı diyebilirim. 11 yaşımda Türkiye'de lisanslı bir kadın futbolcuydum. O günden bugüne çok zorluklar yaşadık, ligimiz yeni kurulmuştu, sadece birinci lig vardı. Şu an üç tane ligimiz var ve 120 tane takımımız var, o zaman sadece 10 tane takımımız vardı. Lisanslı kadın futbolcu sayısı da artıyor. Bu da Türkiye'nin bu konuda ne kadar geliştiğini de gösteriyor.
A Milli Takım kaptanlığını yaptığını ve şu ana kadar ay-yıldızlı formayı 93 kez giydiğini belirten Didem, "Futbolda ülkemizi temsil etmek bana çok büyük gurur ve onur veriyor. Bütün bu zorluklara rağmen bu formayı taşıyor olmak, bazı genç kızlara örnek ve idol olmak beni teşvik ediyor. Artık biraz da öncülük yapmak zorundayım. Hem arkamdan gelen kız çocuklarına, hem takım arkadaşlarıma... Birbirimize destek olup daha iyi bir seviyeye gelmek için onlarla tüm bilgi birikimimi paylaşmaya özen gösteriyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Saha içinin yanı sıra saha dışında da eğitimine devam ettiğinin de altını çizen milli takım kaptanı, "Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi bölümü mezunuyum. Beden eğitimi öğretmeni olarak şu anda görev almaktayım. Ayrıca Bahçeşehir Üniversitesi’nde Spor Yönetimi bölümünde yüksek lisansımı yapıyorum. Yönetim kısmında işin nasıl ilerlediğini öğrenmek için bu alanı tercih ettim. Türkiye Futbol Federasyonu'nda (TFF) da analiz uzmanı olarak görev alıyorum. Hem eğitimler veriyorum hem de alt yaş kategori kamplarında analiz uzmanı olarak görev yapıyorum. TFF'de görev alıyor olmak, kızlara benim küçükken göremediğim şeyleri daha açık şekilde göstermek ve onları video ile desteklemek önemli. Analiz insanlara hatalarını video ile gösterdiği için çok önemli bir alan. Ayrıca TFF kadınlara çok önem veriyor. Kadın milli takımlardan sorumlu tüm departmanlarda kadın çalışanlar bulunuyor. Orada çok güzel bir sinerji ve ortam var. Orada kadınların el birliği ile milli takımımızı daha iyi seviyelere getirmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz" şeklinde konuştu.
VISA'nın dünyada seçtiği 18 kadın futbolcudan biri olan Didem, katıldığı uluslararası organizasyonların kendi gelişimine ve gelecek planlarına büyük katkı yaptığını söyledi.
"VISA süreci tam hayallerimden vazgeçtiğim noktada gelişti. Artık görünmez olduğumu düşündüğüm noktada VISA kapımı çaldı, beni aradı. 'Team VISA takımımız var, dünyadan 18 sporcu ile beraberiz onlardan bir tanesinin de sen olmanı istiyoruz.' dediler. Bu bana tekrar bir umut ışığı oldu." sözlerini kullanan Didem Karagenç, şöyle konuştu:
"Çok değerli, çok kıymetli bir proje. Bu sponsorluk, ülkemizdeki genç kızlara ve kadın futbolculara da ilham oldu. Görünmez olduğumuzu düşünüyorduk ama birileri bizi görüyor. Bunu fark ettikten sonra herkes işine dört elle sarılmaya başladı. Onlarla bir şeyleri paylaşmak, benim için çok değerliydi. Onların ülkelerinde kadın futbolu nasıl ilerliyor, hangi seviyedeler, o seviyeye ulaşmamamız için neler yapmalıyız? Bu konuları onlarla görüştük. Bundan sonraki planlarım arasında arkamdan gelecek kız çocuklarına destek vermek de var. Onlardan da yardım alarak Türkiye'de kadın futbolunu nasıl geliştiririz, ben bu işin içerisinde nerede olabilirim konusunu daha net kafama yerleştirdim diyebilirim. Global medya kadın futbolunda çok daha fazla etkili. Katıldığımız organizasyonda bizimle röportaj yapmak için çok uğraştılar. Kendimizi çok değerli ve önemli hissettik. Haberler de çok güzel yerlerde çıktı. Ülkemi yurt dışında da en iyi şekilde temsil etmek için elimden geleni yapıyorum."
Didem son olarak Beşiktaş ile bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde yer almalarının da önemine değinerek, "Kulüpler bazında Beşiktaş ile Şampiyonlar Ligi'ne katıldık. Üç maçımızı da kaybetmedik ama bir üst tura çıkamadık. Ülkemizi Şampiyonlar Ligi'nde temsil etmek çok önemliydi" şeklinde konuştu.
(AA)