Die Welt Türkiye muhabiri Deniz Yücel'in tutuklanmasının ardından flaş gelişme

dı. Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in davetiyle gerçekleşen görüşmede, Büyükelçi Aydın’ın Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Walter J. Lindner tarafından kabul edildiği öğrenildi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Almanya açısından Yücel’in tutuklanmasının orantısız ve kabul edilemez olduğunun, basına yapılan açıklamalara ilaveten görüşmede Büyükelçi Aydın’a bir kez de sözlü olarak aktarıldığı bilgisi paylaşıldı.

ÜÇ NOKTA ÜZERİNDE DURULDU

Açıklamaya göre, görüşmede üç nokta üzerinde duruldu. İlk olarak, Deniz Yücel olayının Türkiye ile Almanya arasında hukuk devleti ile basın ve ifade özgürlüğünün ne denli farklı değerlendirildiğini ortaya koyduğuna dikkat çekildi.

Üzerinde durulan bir diğer konu ise, Türk-Alman ilişkilerinin zor bir süreçten geçtiği, Deniz Yücel’in tutuklanmasının bunu daha da zorlaştırdığı oldu. Alman Konsolosluğu’nun Deniz Yücel ile irtibata geçmesi ve tutuklu yargılanması sürecinde Almanya’nın Yücel’e gerekli desteği vermesinin sağlanması ise Büyükelçi Aydın’a iletilen bir diğer konu başlığı oldu.

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel gazeteci Deniz Yücel’in tutuklanması nedeniyle “Türk-Alman ilişkilerinin yakın zamanın en büyük dayanıklılık sınavıyla karşı karşıya olduğunu” söyledi.

Yücel ve diğer tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için Almanya'nın çeşitli kentlerinde gösteriler düzenleniyor.

Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in tutuklanması Türkiye ile Almanya arasındaki gerilimi tırmandırıyor.

Alman hükümetinin tutuklama kararından duyduğu rahatsızlık Dışişleri Bakanlığı’na davet edilen Türkiye’nin Berlin Büyükelçi Ali Kemal Aydın’a iletilirken, Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türk-Alman ilişkilerinde yaşanan gerilim hakkında sert açıklamalarda bulundu.

Bakan Gabriel, “Türk-Alman ilişkileri yakın zamanın en büyük dayanıklılık sınavıyla karşı karşıya” açıklamasını yaptı.

Gazeteci Deniz Yücel hakkındaki tutuklama kararının Türkiye ile Avrupa arasında hukuk devleti ilkeleri algısı açısından var olan büyük farkları gözler önüne serdiğini söyleyen Gabriel, “Türkiye şunu iyi anlamalı, Deniz Yücel konusu zaten zorlu Türk-Alman ilişkilerinde herşeyi çok daha zora sokuyor” görüşünü kaydetti.

"TÜM HÜKÜMET DEVREDE"

Deniz Yücel’in serbest bırakılması için tüm hükümet üyelerinin devrede olduğunu duyuran Gabriel, Türkiye ile Almanya arasındaki bu zorlu dönemde her iki tarafta da ilişkileri rasyonel bir zeminde tutmak için çabalayanlar olduğunu, büyük çaba gösterildiğini ancak Deniz Yücel konusunun bunu çok ciddi oranda zora soktuğunu belirtti.

Bakan Gabriel, Türk yargısı ve Türk hükümetinin sergilediği tavrın her iki taraftaki iyi niyetli kişilerin çabalarını geri püskürttüğünü, hem iki ülke hem de Avrupa ile Türkiye arasında rasyonel ilişkileri olağanüstü güçleştirdiğini vurguladı.

"YÜCEL KAÇMADI"

Yücel’in hakkında yürütülen soruşturma ile ilgili olarak sorulara yanıt vermek üzere ifade vermeye bizzat kendisinin gittiğini anımsatan Bakan, “O kaçmadı” dedi. Yücel’in gözaltında tutulduğu iki hafta boyunca iddiaları aydınlatmak için hiçbir çaba gösterilmediğini, bunu hâkimin aldığı ve herhangi bir süreyle sınırlı olmayan tutuklama kararının izlediğini, Yücel’in bekletildiğini söyleyen Gabriel, “Bu sadece hayal kırıklığına yol açan bir karar değil, aynı zamanda gereksiz ve orantısız" dedi.

“Sadece Almanya’da değil Türkiye’de de işini yapan gazeteciler Anayasa’nın sağladığı basın ve ifade özgürlüğü güvencesi altında bulunuyor” diyen Alman Dışişleri Bakanı, özellikle ceza yargılamalarında güvence altına alınmış bu hakların demokratik olduğu iddiasında olan ülkelerde istismar edilemeyeceğini kaydetti.

BÜYÜKELÇİ'YE ALMAN HÜKÜMETİNİN GÖRÜŞLERİ İLETİLDİ

Bugün Alman Dışişleri Bakanlığı tarafından davet edilen Türk Büyükelçi Aydın, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Walter J. Lindner tarafından kabul edildi. Büyükelçi Aydın’a, Almanya’nın demokrasi, ifade ve basın özgürlüğüne verdiği önem aktarılırken, Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel hakkındaki tutuklama kararının orantısız ve kabul edilemez olduğu iletildi.

Görüşmede Almanya’nın en önemli gazetelerinden birinin muhabiri olan bir gazetecinin yazdığı haberlerden ötürü hedef olduğu suçlamalar ile bu zeminde alınan tutuklama kararının hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığı görüşü aktarıldı.

Lindner’in ayrıca bu gelişmelerin Türk-Alman ikili ilişkilerine zarar vereceği uyarısını da ilettiği belirtildi.

“GAZETECİ DEĞİL” İFADESİ ŞAŞKINLIK YARATTI

DW Türkçe’nin edindiği bilgilere görüşmede Büyükelçi Aydın yargıya intikal etmiş bir konu ile ilgili yorum yapmanın doğru olmayacağını, Türkiye’de gazetecilerin gazetecilik faaliyetinden ötürü değil suç oluşturan başka faaliyetlerden ötürü yargılandığını savundu.

Almanya’nın konuyla ilgili tepkisinin “orantısız” olduğunu savunan Büyükelçi’nin Deniz Yücel için “kendisi gazeteci değil” dediği de öğrenildi.

Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Die Welt’in muhabiri için kullanılan bu ifade diplomasi kulislerinde şaşkınlık yaratırken, Türkiye-Almanya ilişkilerinde gerilimin süreceğinin işareti olarak değerlendiriliyor.

Alman yetkililer bunu ikili ilişkilerde diyalog ve işbirliğini sekteye uğratacak bir tavır olarak değerlendiriliyor.

KONSOLOSLUK DESTEĞİ GİRİŞİMİ

Bu arada Almanya Deniz Yücel’e konsolosluk desteği sağlamak istiyor. Ancak Türkiye çifte vatandaş olan Deniz Yücel'in sadece Türk vatandaşlığını dikkate alıyor ve bu talebi reddediyor.

Gözaltında bulunduğu sırada konsolosluk desteği için girişimde bulunan Almanya’nın tutuklama kararı sonrasında bugün Ankara’da, Almanya’nın Türkiye Büyükelçiliği üzerinden ikinci bir girişimde bulunduğu, bu talebini yinelediği ve olumlu yanıt beklediği belirtildi.