Dr. Sezen Özkök, hem bu üç hastalığı hem de korunma yöntemlerini Mynet.com okurları için anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Halk arasında “kar yağsa da mikroplar kırılsa” söylemini çok sık duyarız. Kışın havaların soğumasıyla birlikte kapalı ve kalabalık ortamlarda daha çok zaman geçirilmesi, okul ve kreşlerde de hava yolu ve temas ile bulaşan enfeksiyonlara sıkça maruz kalınması mikropların yayılmasını kolaylaştırırken, kar yağınca mikropların kırılacağından dem vururuz. Acıbadem Taksim Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sezen Özkök bu söylemin gerçeklik payının bilimsel olarak da bulunduğunu belirterek “Mikroorganizmalar sıcak ortamda üremeyi severler. Karla birlikte gelen soğuk hava mikropların üremelerini yavaşlatır. Dolayısıyla mikropların çoğalması ve yayılması önlenmiş olur” diyor. Bugünlerde özellikle hava yolu ve temas ile bulaşan boğaz enfeksiyonlarının sıklığında artış olduğunu, bu durumun çocukları etkilediği kadar evde bulunan yetişkinleri özellikle de yaşlıları etkilediğini vurgulayan Dr. Sezen Özkök “Boğaz enfeksiyonları çok hafif seyredebileceği gibi zatürreye kadar gidebilen ve hayatı tehdit eden sonuçlara neden olabilmektedir. Bu nedenle boğaz enfeksiyonlarının nedenini bilip ona göre hareket edilmesi gereklidir. Özellikle küçük çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerin hastalandıkları zaman mutlaka doktor kontrolünde olmaları önemlidir” diyor.
Beta enfeksiyonu
Dr. Sezen Özkök, boğaz enfeksiyonlarının nedeninin virüs olabileceği gibi bakteriyel kaynaklı da olabildiğini, bu iki durumun tedavilerinin birbirinden farklı olması nedeni ile ayırt edilmesinin önemli olduğunu vurguluyor. Beta enfeksiyonunu “A grubu beta hemolitik streptokok bakterisinin boğazda oluşturduğu enfeksiyon” olarak tanımlayan Dr. Sezen Özkök, hastalığın tanısının, hastaların bademcik bölgesinden alınan örnekte bu bakterinin üremesi ile konulduğunu söylüyor. Bu hastalığın ateş ve halsizlik ile seyrederken, hastanın ateşi çıkmaya başladığında titreme ve üşüme hissine de yol açtığını kaydeden Dr. Sezen Özkök “Ayrıca kulak ağrısı, mide bulantısı, eklem ağrısı, boğazda şişme ve ağrı gibi belirtilerin oluşmasına neden olan betanın tedavisinde antibiyotik kullanılması gerekiyor” diyor.
Nezle (soğuk algınlığı)
Nezleye (soğuk algınlığı) virüsler yol açıyor. Şeffaf renkli burun akıntısı, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, hapşırık, bazen öksürük ve ateşe de yol açan nezlede hastaya çoğunlukla ağrı kesiciler gibi, şikayetlerini azaltmaya yönelik tedavi veriliyor.
Grip
‘Paçavra’ hastalığı adı da verilen bu enfeksiyonda hastalar ‘tüm vücudum ağrıyor’ diye şikayetlerini ifade ediyorlar. Yaygın kas ağrısına neden olurken, yüksek ateşle seyrediyor. Boğaz, baş ağrısı, burun akıntısı ve tıkanıklığına öksürük de eşlik ediyor. Antiviral tedavi, gerekli durumlarda hekim kontrolünde veriliyor. Hastalık küçük çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde daha ağır seyredebiliyor.
Bu önerilerle korunmak mümkün
Tokalaşma, öpüşme ve sarılmalardan kaçının.
Ellerinizi sık sık sabunlu su ile yıkayın.
Kapalı ve kalabalık ortamlarda mümkün olduğunca bulunmayın.
Ortamı sık ve düzenli havalandırın.
Hasta kişi ile aynı ortamda bulunursanız maske kullanın.
Bol sebze ve meyve tüketin.
Günde 2 litre su için. Su içmek için susamayı beklemeyin.
Dengeli ve sağlıklı beslenin.
Uyku düzenine dikkat edin.
Evde istirahat edin. İstirahat etmek vücut direncini artırmakla birlikte diğer kişilere de (okul arkadaşı, iş arkadaşı vb) hastalığın bulaşmamasını sağlar.
Her yıl sonbaharda grip aşısı olun. (GuillainBarre Sendromu geçirenler, yumurta alerjisi olanlar, daha önce aşıya karşı ciddi reaksiyon geliştirenler ve ciddi hastalık durumu olanlarda aşıdan kaçınılmalı.)