Bir işletmeden virüs bulaştığı takdirde maddi manevi tazminat davası açma hakkının doğduğunu ifade eden İstanbul Kent Üniversitesi Adalet bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Can Pehlivanoğlu şunları söyledi: “Bu konuda şöyle bir örneklendirme yapalım. Mesela bir restorana gittiniz bir yemek siparişi verdiğinizde önünüze sadece yemeğinizin gelmesini değil bu yemeğin mutfakta hijyen koşulları içerisinde pişirilmesi, önünüze gelen tabağın temiz olması, çatalın, bıçağın temizlenmesi, masanın temiz olmasını da istiyorsunuz. Bir mekâna gittiğinizde orada hijyen koşullarının, maskenin, sosyal mesafenin ve bakanlık talimatlarında belirtilen kuralların uygun olduğu bir ortamda yemek yeme ve bulunma hakkınız var. Bu anlamda eğer işletmeler kurallara uymazlarsa ve o ortamda size koronavirüs bulaşırsa buna karşı olarak işletmeye maddi ve manevi tazminat davası açabilirsiniz. Ancak işletmenin kusuru, virüsün kişiye nerede bulaşmış olabileceği değerlendirilir ve işletmeler eğer maske takma sosyal mesafe ve diğer talimatlara uydularsa bu halde artık kusurları bulunmuyor demektir. Bu anlamda işletmeleri uyaralım. Özellikle kendi çalışanlarının ve müşterilerinin sosyal mesafe ile maske kurallarına dikkat etmeleri gerekiyor. Aksi takdirde müşterilerden gelecek maddi, manevi tazminat talepleri ile karşı karşıya kalabilirler."
İşletmelerin müşterileri de uyarması gerektiğini ifade eden Dr. Pehlivanoğlu sözlerini şöyle noktaladı: “İşletmelerin sadece kendi çalışanlarının değil içeri giren müşterilerin de kurallara riayet etmesini sağlamak yükümlülüğü var. Diyelim ki siz işletme sahibi olarak kapıda maske dağıttınız diyelim o kişi içeri girdikten sonra maskeyi çıkardı. İşletme sahipleri bu durumda müdahil olarak kurallara riayet edilmesi için müşterileri uyarmalı, kabul etmeyen müşterilere de yaptırım uygulaması, gerekirse müşteriyi şikâyet haklarını kullanmak gibi haklarını işletmesi gerekir. Aksi takdirde işletme burada virüs bulaşma durumunda kendi sorumluluğu ile karşı karşıya kalacaktır.”
DHA