Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisi nedir? Hiperaktivite ve dikkat eksikliği geçer mi?

Çocukların hemen hemen hepsi küçük yaşlarda oldukça hareketli ve oyunbazlardır. Bu kadar hareketli ve enerjik olmaları kimi zaman anne ve babalar tarafından ciddiye alınmayabilir. Ancak bu hareketlilikle birlikte odaklanma, bir işi yerine getirememe veya çok konuşma gibi eylemlerin varlığı süreklilik kazandığında ebeveynlerin bu durumu uzman bir doktora danışması gerekebilir. Normalin dışında yani anormal olan hareketlilik ve dürtüsellik mutlaka dikkate alınması gereken bir durumdur.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisi nedir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olarak tabir edilen durum, nöropsikiyatrik bazlı bir davranış bozukluğu olarak tanımlanır. Çocukluk yaşlardan itibaren görülen bu rahatsızlık, tedavi edilmediği takdirde ergenlik ve yetişkinlik dönemlerine kadar uzanır. Küçük yaşlarda kendini daha fazla belli eden b hastalık, ileriki yaşlarda daha az belirti verebilmektedir. Tanı koymak için öncelikli olarak uzman bir hekim görüşü alınması son derece önemlidir. Tanı koyulduktan sonra ise yine uzmanlar gözetiminde tedavi yöntemleri uygulanır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu durumunun toplumda görülme oranı yüzde beş ile yüzde yedi arasındadır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu nasıl tedavi edilir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisinde bazı metotlara başvurulmaktadır. Günümüzde etkin olarak faydalı olan birçok tedavi yöntemi vardır. Dehb olarak da ifade edilen bu rahatsızlık üç farklı başlık altında incelenmektedir. Bunlardan biri dikkat eksikliği biri dürtüsellik, diğeri ise hiperaktivitedir. Dehb rahatsızlığı bulunan çocuk veya yetişkinlerde bu üç farklı başlıktan sadece biri görülebileceği gibi hepsi de görülebilmektedir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisi kapsamında uygulanan yöntemler genel olarak şöyledir:

• Medikal tedavi
• Psikoeğitim
• Psikoterapi
• Psikososyal terapi

Hiperaktivite ve dikkat eksikliği geçer mi?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu dürtüsellik, dikkat dağınıklığı ve aşırı hareketlilik olmak üzere toplamda üç kategori üzerinden ele alınmaktadır. Çocukluk döneminde hiperaktivite ile dürtüsellik gibi belirtiler daha fazla görülürken ileri dönemlerde bu belirtilerde azalma olabilir. Fakat dikkat eksikliği sorunu ilerleyen yaşlarda daha da belirgin bir hale gelebilir.

Bu duruma müdahale edilmediğinde psikolojik yönden kişileri olumsuz yönde etkileyen pek çok hastalık ortaya çıkabilir. Bu yüzden hiperaktivite ve dikkat eksikliği probleminin tamamen ortadan kalkabilmesi için erken tanının büyük faydası vardır. Zira erken teşhis ve doğru tedavi metotları ile dehb bozukluğu çok kısa bir sürede tedavi edilebilmektedir. Tamda bu noktada birçok kişi için dehb tedavisi ne kadar sürer konusu önem kazanır. Tedavi süreci bireysen bireye farklılık gösteren bir durumdur.

Hiperaktivite ve dikkat eksikliğine ne iyi gelir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sorunu beyin bölgesini etkileyen bir rahatsızlık olduğundan beyin egzersizleri yapılmasında yarar vardır. Nörogelişimsel bir hastalık olarak nitelendiren hiperaktivite ve dikkat eksikliği bozukluğunda düzenli olarak egzersiz yapmak oldukça önemlidir. Bu egzersizlerden biri fiziksel sağlığı kapsarken diğeri ise beyinsel sağlığı kapsamaktadır. Sıklıkla çocuklarda gözlemlenen bu rahatsızlık, birçok anne ve baba için de ayrı bir öneme sahiptir. Çocuklarında bu rahatsızlığın olup olmadığını anlamak isteyen birçok ebeveyn evde dikkat eksikliği testi yaparak çocuklarını kontrol edebilir. Bu testler çoğunlukla çocukların davranışları ile alakalı soruları içermektedir.

Hiperaktif çocuk tedavi edilmezse ne olur?

Dikkat eksikliği ve hiperaktive bozukluğu olan çocukların doğru zamanda tedavi edilmesi gerekmektedir. Tedavi edilmediğinde büyüdüklerinde gerek sosyal hayatlarında gerekse çalışma hayatlarında ciddi sıkıntılar yaşayabilirler. Yalnızca çocukları değil yetişkinleri de etkileyen bir problem olduğundan zamanında tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır. Zamanında teşhis edilip tedavi edilmediği taktirde sağlıksız bir hayat sürme, sık sık hayal kırıklığına uğraşama, başarısızlık, kendine güvensizlik gibi ruh sağlığını da olumsuz yönde etkileyen durumlar ortaya çıkabilir. Bu yüzden vakit kaybetmeden konusunda uzman bir hekime danışılması bireylerin gelecekleri açısından çok önemlidir.