İSTANBUL (İHA) - Genetik ya da ailedan kaynaklanan dikkat eksikliğinin çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkan bir davranış bozukluğu olduğunu belirten doktorlar, bunların erken tespit edilmemesi halinde ileride önemli sorunlar yaşanabileceğini söylediler.
Dr. Tülay Arsu, dikkat eksikliği ve yıkıcı davranış bozukluklarının aslında genel başlığı altında tanımlandığını bu grup içinde dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, davranım bozukluğu, karşıt olma-karşı gelme bozukluğu ve başka türlü adlandırılamayan yıkıcı davranış bozukluklarının yer aldığını söyledi.
Dikkat eksikliğinin 3-4 yaşından önce çocuklarda tespit edilebileceğini belirten Dr. Arsu, "Bu durum erkek çocuklarda daha fazla görülür. Bu çocuklar aşırı hareketli, öğrenme güçlüğü ve bir konuya belli bir süre yoğunlaşamayan çocuklardır. Nedeni bilinmeyen, son yıllarda organik kökenli olarak kabul edilen, genel olarak da biyolojik + psikososyal nedenlerle oluştuğu düşünülen bir bozukluktur. Genetik olarak kuşak geçişleri hala araştırılmaktadır. Genetik geçişte bu çocuktan birinci ve ikinci derece akrabaların antisosyal kişilik bozukluğu, histeri, alkolizm ve uyuşturucu madde kullanımı görülmüştür. Psikososyal etkenler de anne ve babanın sürekli çatışması, boşanmış ve parçalanmış aile yapısı, aile üyelerinde psikolojik hastalıklar görülmüştür. Yetiştirme yurtlarında yapılan çalışmalarda duygusal yoksunlukla büyüyen çocukların dikkat sürelerinin kısa olduğu ve çocukların hiperaktif oldukları gözlenmiştir. Annenin hamileliği esnasında alkol, uyuşturucu madde, içki ve sigara kullanması ve psikolojik olarak sağlıksız bir hamilelik sürdürmesinin de aşırı hareketli çocuk doğması için risk faktörleri olduğu ileri sürülmektedir. Doğum anında forseps kasıkları ile doğum, eksik kiloda doğma, çocuğun öyküsünde kafa travmaları sıklığı, gelişimde gecikme ve yavaşlama, öfke nöbetleri, altına işeme, tikler de risk faktörleri olarak kabul edilir. Bu bozukluğun temel özelliği sürekli dikkatsizlik gösterme ve yaşıtlara göre daha hiperaktif davranışlardır" dedi.
"DİKKAT EKSİKLİĞİ TESPİT ETMEK ZOR DEĞİL" Çocuklarda dikkat eksikliğini tespit etmenin zor bir olay olmadığını belirten Dr. Arsu, ailelerin şu belirtilere dikkat etmesi gerektiğini söyledi :
" Çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez ya da okul ödevlerinde, işlerinde ya da diğer etkinliklerinde dikkatsizce hatalar yapar.
- Üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı etkinliklerde dikkati dağılır.
- Doğrudan kendisine konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi görünür.
- Çoğu zaman yönergeleri izlemez ve okul ödevlerini, ufak tefek işleri ya da işyerindeki görevlerini tamamlayamaz (karşıt olma bozukluğuna ya da yönergeleri anlayamamaya bağlı değildir)
- Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ve etkinlikleri düzenlemekte zorluk çeker.
- Sürekli mental çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdir.
- Üzerine aldığı görevler ve etkinlikler için gerekli olan şeyleri kaybeder (Örneğin oyuncaklar, okul ödevleri, kalemler kitaplar ya da araç - gereçler)
- Çoğu zaman dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır.
- Günlük etkinliklerinde çoğu zaman unutkandır."
"HİPERAKTİVİTE BİR TÜR DAVRANIŞ BOZUKLUĞUDUR" Dr. Arsu, hiperaktivite çocuğun rahatsızlığının tespiti için ise şunları söyledi :
" - Çoğu zaman elleri, ayakları kıpır kıpırdır ya da oturduğu yerde kıpırdanıp durur.
- Çoğu zaman sınıfta ya da oturması beklenen diğer durumlarda oturduğu yerden kalkar.
- Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da tırmanır (ergenlerde ya da erişkinlerde öznel huzursuzluk duyguları ile sınırlı kalabilir)
- Çoğu zaman sakin bir biçimde, boş zamanları geçirme etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır.
- Çoğu zaman hareket halindedir ya da bir motor tarafından sürülüyormuş gibi davranır.
- Çoğu zaman çok konuşur."
Bu arada, dürtüselliğin de bir tür rahatsızlık olduğunu ve bu durumdaki çocukların hekim kontrolünde tedavi edilmesini öneren Dr. Arsu, "Bu çocuklarda çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan cevabını yapıştırır, sırasını bekleme güçlüğü yaşar. Başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer. Örneğin başkalarının konuşmalarına ya da oyunlarına burnunu sokar. Gerek dikkat eksikliği, gerek hiperaktivite gerekse dürtüsellik tedavi gerektiren konulardır. Bu rahatsızlıkların tespitinde aileler geç kalmadan bir hekime başvurmalıdır. Çünkü ileride istenmeyen problemler yaşanabilir" diye konuştu.