SPOR

Dilmen'den Quaresma'ya: 'Yapma Allah aşkına'

Spor yazarları, Beşiktaş'ın 2-1 kazandığı Trabzonspor maçını köşelerinde değerlendirdi.

Dilmen'den Quaresma'ya: 'Yapma Allah aşkına'

Farklı senaryo

Hafta içinde Salı günü Şampiyonlar Ligi'nde Napoli ile oynamışsın, zorlu ve yüksek tempoda bir mücadele sergilemişsin.Beşiktaş'a sorsalar "Senaryo nasıl olsun?" diye.... Siyah-beyazlı oyuncular, "İlk 20 dakikada gol veya goller atıp garantili bir skor alalım, ondan sonra oyunun kontrolünü sağlayalım" derlerdi. Beşiktaş için bu senaryo gerçekleşti ancak devamı gelmedi. Beşiktaş'ın bunu sorgulaması lazım. Oyunu 2-0'a getirdi ama ondan sonra oyuna hükmeden ve pozisyonlara giren takım Trabzonspor oldu. (Metin Tekin - Sabah)

Trabzonspor'un dirilişi

Galatasaray maçında öne geçen taraf Trabzonspor'du... Ondan sonra bordomavili takım savunma ağırlıklı başka bir oyuna döndü. Dün ise tam tersi bir senaryo vardı sahada.. Trabzonspor'un farklı plan ve stratejisinin de olduğunu gördük.Mühim olan Trabzonspor'un oyuna ortak olma gücünü sahaya yansıtması. Beşiktaş ikinci yarıda fizik olarak düştü ama Trabzonspor'un dirilişini de görmemiz lazım. (Metin Tekin - Sabah)

Oğuzhan'a ihtiyaç var

Beşiktaş daha 20. dakika dolmadan 2-0 öne geçmişti. Trabzon’un morali, gardı düşecek, Beşiktaş daha çok golü bulacak diyenler yanıldı. 2-0’dan sonra daha iyi oynayan, daha çok gol arayan Trabzon’du. Beşiktaş’ta bir panik, bir telaş... Niye kardeşim? Kendi sahanda oynuyorsun, 2-0 öndesin ve meydanı rakibine bırakıyorsun... Niyesini söyleyeyim; orta saha. Şenol Güneş, Beşiktaş’ın orta sahasını daha işler bir hale getirmeli. Yardımlaşma yok ve top kayıpları, pas hataları... Fizik gücü iyi, ayakta kalmasını bilen bir Oğuzhan’a çok ihtiyaç var... (Ömer Güvenç - Vatan)

Cenk ve Aboubakar işlemiyor

Şu net ki Cenk Tosun ve Aboubakar’lı sistem işlemiyor. Cenk kanat oyuncusu değil. Sürekli santrfor bölgesine kırılıyor. Takım sahada 4-4-2 gibi duruyor. Durum böyle olunca da Quaresma’nın savunma zaafiyeti ortaya çıkıyor. Aboubakar güçlü ve patlamalı bir santrfor ancak onun da gol vuruşu temiz değil. Sanıyorum Şenol Güneş bu 2 oyuncu birbirini tamamlasın diye oynatıyor. Fakat bu 2 oyuncunun birlikte oynamasının bir getirisini göremedik. (Güntekin Onay - Vatan)

Napoli yorgunu Beşiktaş...

Belli ki Napoli maçı sonrasında yaşanan mental yorgunluğun etkisindeki Siyah-Beyazlılar’ın son bölümdeki yapay baskısına karşı Trabzonspor hücuma hızlı çıkabilse 1 puan için umudunu artırabilirdi ama bunu yapacak kaliteli ayaklar yoktu. Çok istemek yetmedi. Ama bu istek- isyan bile, yenilmesine rağmen kötü dönemdeki Trabzon camiası için umut vericiydi. (Gürkan Ata - Akşam)

Hücumda zevk savunmada acı

Beşiktaş savunmada acı, hücumda ise zevk veiyor.Geçen sezondan farklı olarak bu sezon Beşiktaş'ta herkes gol katksıı yapabiliyor. Maçın ilk golünde Atiba'nın üstüne çok çalıştığı ön direkten kafayla sıyırma aşırtmasında olduğu gibi. İkinci golde ise kendisinin zamanında Barcelona'ya transfer olmasını sağlayan kırkayak slalom yapan Quaresma'yı izledik. Quaresma ile birebir adam adama oynamak ne kadar riskli. Trabzon savunması bir kez daha gösterdi. Keşke Quaresma da Yusuf'un sakatlandığı pozisyonda biraz daha dikkatli olsaydı da Trabzon'un en çok zevk veren ismi olan yetenekli oyuncu sakatlanmasaydı. (Ali Ece - Hürriyet)

Cenk'le işler karışıyor

Şenol Güneş, bir yandan Aboubakar'ı birinci santrfor yapmak istiyor ama bir yandan da Cenk'i kesemiyor. Halbuki geçen sezon hem Gomez attığı gollerle kendini kabul ettirmişti hem de Cenk sonradan oyuna girmeyi kendisine bir zul olarak görmüyordu. Şimdi farklı. Cenk oynamadıkça futbolunda düşüş var. Hoca, ikisini de 4-4-2'ye benzeyen ama öyle olmayan bir sistem içinde oynatmaya çalışınca işler karışıyor.. (Mert Aydın - Fotomaç)

Bir İstanbul Masalı

Trabzonspor'un İstanbul takımlarıyla oynadığı büyük maçlarda maküs talihiydi zaten ibretlik hakem uygulamaları. Sürpriz olmadı yine... Mete Kalkavan daha ilk açıklandığında üç aşağı, beş yukarı nelerin olabileceğini tahmin edebiliyorduk elbette. Bir şey demeyelim, maç öncesi favori Beşiktaş'ın muhtemel galibiyetine erken perdeleme yapmayalım dedik... Onlar gibi, bir medya alışkanlığı gibi... Çünkü daha önceki karşılaşmalarda neler yapıldığı, forma rengine göre oyuncular arasında nasıl ayrımcılıkların yapıldığını söyledik de ne oldu? Buçuklu penaltılarda forma rengine göre anında reaksiyon verebilen Türk hakemliği dün gece yine, yeniden sınıfta kalmıştır... Bilmem kaçıncı kez.. (Olcay Çakır - Fotomaç)

Farklı bir Beşiktaş

Bilinir, Beşiktaş ligdeki maçlarının ilk yarısını genellikle ‘durağan tempo’da geçirir ama ikinci yarıda temposunu bulur. Ancak dün akşam, en azından ilk 25 dakika, böyle oynanmadı. Bol pas yaparak rakibini savuran Beşiktaş öne çıktığı ilk periyotta üç pozisyon bulup ikisini golle sonuçlandırdı. Quaresma başta Aboubakar, Cenk, Tolgay, Atiba o ilk bölümün mimarlarıydı. (Cem Dizdar - Fanatik)

Kazanamadı ama haklı

Galatasaray maçında bambaşka bir Trabzonspor izletmişti bize Ersun Yanal ve öğrencileri... Oyun disiplinine sonuna kadar, sabırla bağlı kalan, bozulmayan bir Bordo-Mavili ekip vardı sahada. Tabi ki o gün Trabzon’un ‘ideal’ bir dakikada öne geçmesinin de rolü büyüktü o motivasyonda. Beşiktaş önünde de Yanal ve futbolcularının kazanmasının ya da en azından kaybetmemesinin yolu da aynı işleri kusursuz yapmaktan geçiyordu. Fakat bu kez Trabzonspor kendisi adına en ‘olmayacak’ zamanda üst üste 2 gol yedi, gardı düştü. Belki skor değil ama ben inanıyorum ki ortaya konan mücadele ve ligin en iyisi olarak kabul edilen Beşiktaş’a karşı sergilenen futbol tavrı Bordo-Mavili taraftarları gururlandırmıştır. (Serhat Demirtaş - Fanatik)

15 dakikanın pişmanlığı

İster “kasti”, ister “kazayla oldu” deyin, Quaresma’nın sarı kartla ucuz kurtulduğu tekmesiyle sakatlanan Yusuf’un oyunu terk etmesinden sonra konuk ekibin temposu kısa süreli düştü. Bordo-Mavililer ilkinde Onur’un becerisi, diğerinde de Aboubakar’ın beceriksizliğiyle iki tehlike yaşadığı bu bölümü atlatıp yeniden dengeyi kurdu. İki takımın da gol bulabileceği, oyun disiplininin kısmen de olsa kaybolduğu son çeyrekte kenar müdahaleleri başladı. Bu da çözüm olmadı ve Beşiktaş başlangıcında “kolay kazanacağı” izlenimini verdiği maçta adeta ecel terleri döktü. Konuk Trabzonspor ise ilk 15 dakikanın bedelini ağır ödedi. (Ergun Ata - Fanatik)

Üç puandan fazlası

Beşiktaş ile Trabzonspor arasındaki maç nefesleri kesti. Karşılaşmanın 17’nci dakikası içinde Kartal 2-0 öne geçti. Akıl almaz goller kaçırdı. Herkes tarihi fark olur diye bekledi. Devre olmadan tek atakta, tek gol bulan Bordo-Mavili ekip; ikinci yarı bambaşka görüntü sergiledi. Büyük takım olduğunu hatırlayıp, puan için yüklendi. Kontratağa dönen Güneş’in ekibi, gol üstüne goller kaçırmayı sürdürdü. Son anlarda skoru koruma içgüdüsü ile geriye çekilen Beşiktaş milli araya, bunca eksiğe rağmen, kayıpsız girmenin keyfini yaşadı. (Orhan Yıldırım - Fanatik)

Q7'nin gecesi

Trabzon’un Galatasaray galibiyetini belki de Vadofone Arena’ya taşımıştık. Belki tamam da Ersun Yanal’ın talebelerinin bilhassa ilk yarı, ahı gitmiş vahı kalmış. İkinci yarı için ise aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Trabzon’un en şaşalı dönemlerinde kadrosunda en az 9 Trabzon doğumlu vardı. Ersun Yanal’a maalesef bu takımla işinin zor olduğunu söylemeliyim. Peki Mustafa Yumlu ve Mustafa Erdoğan’ın dışında başka Trabzonlu yok. Ne beklersin ne umarsın. Beşiktaş dün Quaresma’nın emir komuta zincirinde ilk 15 dakika 2-0’ı buldu. Aslında film ondan sonra koptu. (Yemen Ekşioğlu - Fanatik)

Sarı formalı adam...

Ah o sarı formalı da olmasa ortada düzgün bir sarı formalı olsa dün geceki maç tadından yenmezdi. Ama dedim ya Türkiye'deki futbolun bazı hakemler içine ediyorlar. Dün gecenin özeti yazık oldu gene Trabzon'a yine de bir hakem kararıyla nakavt oldu. Yaptığı mücadele, takım olma yolundaki görüntüsü güzeldi. Beşiktaş şu anda keseden yiyor. Böyle giderlerse çok kayıp verirler. Kalitesi yüksek olmayan heyecanlı bir maç izledik. Türkiye'nin futbol şartlarında bu da bize yetti. Dün gece her şeyi bırakın penaltıydı, itti kalktı hepsi bir kenara; Quaresma atılır mı atılmaz mı? İşin daha tuhaf yanı gösterdiği sarı kart. Sonra İngiliz hakem geliyor, hepimiz hayran kalıyoruz. İki takım da sahada tebrik ediyor Beşiktaş-Napoli maçında... (Erman Toroğlu - Sabah)
Yusuf'a geçmiş olsun

Beşiktaş'ın kazandığı penaltının tartışılacak bir tarafı yok. Bero, iyi niyetli değil ve Quaresma’yı engelleme niyetinde. Top ile da bir alakası yok. Quaresma’nın Yusuf’a yaptığı hareket ise açık bir kırmızı kart olmalıydı. Yusuf’a geçmiş olsun. (Güntekin Onay - Vatan)

Büyük hata

Penaltılar, fauller anlık kararlardır. Sana göredir, bana göredir. Ama Quaresma'nın Yusuf'a yaptığı hareketin izahı yok. Mete Kalkavan'ın yakınındaki bu pozisyona faul vermesine rağmen kırmızı kart göstermemesi büyük bir hataydı. (Mert Aydın - Fotomaç)

İki kırmızıyı atladı

Mete Kalkavan, perşembe gecesi Türkiye saatiyle 23.05’te Fransa’da Nice-Salzburg maçını yöneten Hüseyin Göçek’in ilave yardımcı hakemiydi. UEFA kuralları gereği maç sonu değerlendirme toplantısı ve diğer organizasyonlar sonrası cuma sabaha karşı yatağına ulaşabilmiştir. Yorucu yolculuk sonrası dinlenme fırsatı bulamadan cumartesi günü maça çıkmasını planlayan MHK; bu ve buna benzer atamalarıyla Türkiye Ligi’ni sabote etmeye devam ediyor. Bunca kafa ve beden yorgunluğuyla maça başlayan Mete Kalkavan maçın gidişatını ve sonucunu etkileyecek ciddi hatalara imza attı. Maçın 50. dakikası oynanırken Trabzonspor’un kullandığı serbest vuruşta topa doğru hareketlenen N’Doye, Atiba tarafından formasından çekilerek düşürüldü. Bu net bir penaltıydı ama Kalkavan ‘devam’ dedi! Maçın 62. dakikasında Quaresma, Yusuf’a yaptığı hareket nedeniyle sarı gördü. Quaresma, kramponun vidalarıyla ayağı dizden gergin bir şekilde, acımasızca Yusuf’un baldırına bastı. Kartın rengi kesinlikle kırmızı olmalıydı. (Deniz Çoban - Fanatik)

Mete hocam...

Beşiktaş, taraftarlarının da yüreğini ağzına getirerek maçı 3 puanla bitirdi ve namağlup unvanını da sürdürüyor. Kazanını tebrik etmek adettendir; biz de tebrik ediyoruz tabbi ki... Mete Hocam sana gelince dün iyi gününde değildin. Neleri verdin, neleri vermedin, bu detaya inmeden söyleyeyim; en azından Quaresma’nın Yusuf’a yaptığı hareket kesin kırmızıydı, atladın... Beşiktaş’ın penaltısı ise bana göre penaltıydı. (Ömer Güvenç - Vatan)

Trabzon puan çıkarabilirdi

Beşiktaş gibi yüksek tempoyu seven ve ligimizin en baskılı futbol oynayan takımı karşısında iki farklı geriye düşüp, maça ortak olmak kolay iş değildi. Trabzonspor’un bu becerisinin ardında yatan, yediği gollerden sonra gösterdiği refleksti kuşkusuz. Rakibi gibi alan savunmasını iyi yapınca, kaptığı toplarla doğrudan Beşiktaş kalesine yönelme şansı buldu. Sayısız fırsat yakaladı, lakin o son vuruş yetersizliği, eşitlik sayısının gelmesini engelledi. N’Doye ve Ekici biraz daha özenli olabilse, Karadeniz ekibi sahadaki müthiş mücadelenin karşılığında puan çıkarabilirdi. (Cemal Ersen - Milliyet)

Quaresma atılsaydı...

Bu arada altını kalınca çizelim, Quaresma’nın 62. dakikada Yusuf Erdoğan’ı sakatladığı pozisyonda Kalkavan’ın gösterdiği kartın rengi kesinlikle kırmızı olmalıydı! Ve ekleyelim, bu pozisyonda sakatlanıp çıkıncaya kadar gerek attığı golle, gerek olağanüstü hırsıyla, Yusuf takımının en iyisi idi. Ya Quaresma atılsaydı? Son yarım saati bir eksik oynamak Beşiktaş’ın galibiyet hesaplarını bozabilirdi. (Cemal Ersen - Milliyet)

Trabzonspor böyle devam ederse...

Net söylüyorum, Trabzonspor bu kişilikli futbolununu sürekli kılsın, gelecek adına yeter. Geçen sezon hakem hatalarından en çok canı yanan iki takımdan biriydi bordo-mavili ekip. Dileğimiz, artık sahada sadece futbol konuşulsun. Hakemler oyunun figüranı olsun, gördüğünü çalsın, sadece işini yapsın. Aksi, herkese zarar! (Cemal Ersen - Milliyet)

Hakem maçı gölgeledi

Öncelikle sahadaki yiğitlerin hakkını teslim edelim: Ayaklarına sağlık, iki takım da Süper Lig seviyesinin üstünde, güzel bir maç sergiledi. Hırlaşmadılar, dırdır etmediler. Tatlı sert oyunda birbirlerine girmediler. Barış içinde yarıştılar. Erkekçe kapıştılar. Böyle oyunlara çok ihtiyacımız var bizim. Tribünleri dolduracak, sonu önceden kestirilemeyecek futbolu istiyoruz. Oynayanları alkışlıyoruz. Peki hiç mi eleştirilecek bir yanı yok bu maçın? Olmaz olur mu! Hele Mete Kalkavan’ın adına hiç de yakışmayan kararları, maalesef maçı gölgeledi. (Attila Gökçe - Milliyet)

Her Trabzon maçında...

Her Trabzonspor maçı öncesi ve sonrası kafaların içi arı kovanı gibi; vızır, vızır! O öyle olsaydı, bu böyle olsaydı, şu oynasaydı... Bir gerçek varsa, o da Trabzonspor’un bu kadro ile devre arasına kadar gideceği, sezon başı yedi düvelin bildiği, sağır sultanın sürekli dillendirdiği mevkilere ara transferde oyuncu alınmasıdır. Zira futbol evrensel bir oyun... Bir ya da birkaç mevkide sorun olunca, etkisi ilerleyen dakikalarda diğer bölgelere yayılmakla birlikte, oyuncuların hem oynama iştahını azaltıyor, hem de moralini bozmaya yetiyor. İşin içine hakem hatası da girince, ayıkla pirincin taşını... Dün gece Vodafone Arena’da öyle bir maç izledik ki... Pozisyon var, tempo var ve hakemin maçın sonucunu etkileyen hataları var. (Aksal Yavuz - Milliyet)

Biz bile hüzünlendik

Kalkavan'ın Beşiktaş'a çaldığı penaltı tartışmalı görünüyordu, üstelik ardından Trabzonspor'un net bir penaltısı da verilmedi. Hadi bunlar her hakemin başına gelebilecek hatalı kararlar diyelim ancak Quaresma'nın Yusuf Erdoğan'ın kaval kemiğine tabanla basmasına nasıl sarı kart çıkarabilir ki bir hakem? Yusuf'un gözyaşlarına boğulduğu anlarda biz bile hüzünlendik ama pozisyonu gördüğünü iddia eden bir hakemin 'yaralayıcı hareket' kapsamına giren bu pozisyonda sarı kart göstermesi maçın gidişatını değiştirdi. Pozisyonu hiç görmeyip faul çalmasa dahi daha anlaşılır ama bu darbeyi görüp de sarı kart vermek mümkün değil. (Murat Özbostan - Sabah)

Galiptir bu yolda mağlup

Elbette Beşiktaş da birçok kontratak yakalayıp pozisyonlar üretti, oyuncuların emeklerine saygı duyuyoruz. Bu ayrı ancak hakemin maçın skoruna etki ettiği de bir gerçek… Trabzonsporlu oyuncuların çabası ve gösterdiği gelişim ise şunu söyletiyor insana: "Galiptir bu yolda mağlup." (Murat Özbostan - Sabah)

Hakem kararıyla

Her sezon aynı film... Aslında oynanan futbol değil orta oyunu! Yıllardır hakemler hakkında herkes bir şeyler yazıyor, söylüyor. Ama değişen hiçbir şey yok. İşte dün Mete Kalkavan, oyunun baş aktörü olarak ortaya çıktı. Önce Bero'nun Quaresma'ya yaptığı hareketine verdiği penaltı bana göre absürt... Ardından Beşiktaş 2-1 önde, fiziksel anlamda Napoli maçının yorgunluğu tam anlamıyla ortaya çıkmış ve pozisyonlar bulan bir Trabzonspor var. İkinci yarının başında kullanılan bir serbest vuruşta Beşiktaş ceza alanı içinde N'Doye'un yaka paça indirildiği pozisyon nasıl penaltı olmaz! 70. dakika oynanırken Quaresma'nın Yusuf'un bileğine, hem de Mete Kalkavan'ın gözü önünde yaptığı hareket var ki; direkt kırmızı göstermesi gereken bir pozisyon... Ama Kalkavan zorla sarı kartına başvurdu! İnsan gerçekten üzülmeden edemiyor. Bir maçın kaderi ile nasıl bu kadar oynanır? Yazık! (İskender Günen - Sabah)

Usta sonuna kadar haklı

Quaresma, yapma Allah aşkına...
Kontrolsüz de girmemiş bu pozisyonda, basmış.
Tartışması bile yok pozisyonun, net kırmızı kart. N'Doye'un pozisyonu da penaltıydı.
Trabzon'da başkan Muharrem Usta hakem mağduriyeti ve süreç nedeniyle yerden göğe kadar haklı...

Quaresma, yapma Allah aşkına... Kontrolsüz de girmemiş bu pozisyonda, basmış. Tartışması bile yok pozisyonun, net kırmızı kart.

Aboubakar yavaş yavaş geliyor. Gol vuruşu temiz değil ama bazen Ibrahimovic çalımı atıyor. Bazen de yanındakine pas atamıyor. (Rıdvan Dilmen - Sabah)

Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler