HABER

"Din araç olarak kullanılıyor"

ANKARA (ANKA) – Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, dinin yüzyıllardır ekonomik menfaat çıkarları açısından kullanıldığına dikkat çekerek, "Bu gayet global bir konu. Sadece Türkiye'nin sorunu değil. Din kullanılıyor, din araç olarak kullanılıyor. Ondan sonra, ekonomik olarak güçleniyorsunuz. Ekonominiz güçlendi mi diğer alanlara el atıyorsunuz. Diğer alanları yaptıktan sonra siyasete el atıyorsunuz. Onun için biz diyoruz ki, bu sosyal gerçeği iyi görelim de, bu sosyal gerçeğe göre tedbir alması gereken kurumlar bu tedbirleri doğru zamanda alsınlar" dedi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, televizyon ve haber ajanslarının yöneticilerine yönelik yaptığı bilgilendirme toplantısında, "sosyal devletin zayıflaması halinde bunun yerinin cemaatlerce doldurulacağı" şeklindeki sözlerinin hatırlatılıp, konuya biraz daha açıklık getirilmesinin istenmesi üzerine, şunları söyledi:
"Maalesef yüzyıllardır ekonomik menfaat çıkarları açısından din kullanılıyor. Bu gayet global bir konu. Sadece Türkiye'nin sorunu değil. Din kullanılıyor, din araç olarak kullanılıyor. Ondan sonra ne oluyorsunuz, ekonomik olarak güçleniyorsunuz. Ekonominiz güçlendi mi diğer alanlara el atıyorsunuz. Diğer alanları yaptıktan sonra siyasete el atıyorsunuz. Karmaşık bir olay. Bu, sosyal gerçek. Onun için biz diyoruz ki, 'Bu sosyal gerçeği iyi görelim de, bu sosyal gerçeğe göre tedbir alması gereken kurumlar bu tedbirleri doğru zamanda alsınlar'.Diyelim ki bir gencimiz Eskişehir'de oturuyor, Kocaeli'de üniversite kazanıyor. Zaten zar zor okuyacak, yurt bulacak. Devletin öğrenciye yurt sağlaması sosyal bir görev ama sağlayamıyor. Orada işte, geliyor A, B, C, D hemen alıyor. Kendilerine göre yetiştiriyorlar. Sosyal devlet tabii ki önemli ama sosyal devletin hangi boyutta olacağı konusunda yasalar, Anayasa belli."

-"BAZI MEDYA KURULUŞLARI TSK'YA SIZMAYA ÇALIŞIYOR"

Orgeneral Başbuğ, basına bilgi sızması ve belge sızdırılmasına ilişkin soru üzerine, bazı medya kuruluşlarının TSK içinde kendilerine yakın subay ve astsubayları kullanarak yasadışı olarak bilgi ve belge elde ettiklerini söyledi. Bilgi sızmasının kabul edilebilecek bir şey olmadığını ve konunun üzerinde ciddiyetle durduklarının altını çizen Orgeneral Başbuğ, şöyle konuştu:

"Almamız gereken ilave tedbirler nelerdir, bunların üzerinde duruyoruz.Bu konuda ilgisi olanlar, vukuatı olanlar konusunda çok acımasızız. Örnek olması açısından takipçisi olacağız. Bazı medya kuruluşları, TSK'ya sızmaya çalışıyorlar. Bu ne demek? TSK içinde kendilerine yakın veya ilişkisi olan veya herhangi bir biçimde tanışıklığı olan, bu subay, astsubay kişilerle bağlantı kurarak, o kişileri suça teşvik ederek, kanun dışı olarak kendilerine iletilmesi ve kullanılması var. Bu çok vahimdir. Bunu yapan medya yapan medya grupları da 'biz demokrasiye, hukuka çok saygılıyız' diyorlar. Demokrasiye, hukuka saygılı olma, bir güvenlik kurumunun içinde personelle özel ve kapalı ilişkiler kurmaya ve suç işlemeye olanak veriyor mu? Çirkin bir olay. Maalesef var. Bu konuda çok kararlı olmalıyız. Zor bir konu. Yalnız bizim değil, tüm kuruluşların sorunu. TSK olarak bu konu öncelikli konumuz. Hukuk, kanun çerçevesinde ne yapacaksak en şiddetli yapacağız, bunda da kararlıyız."

-"TÜRKİYE GÜRCİSTAN KRİZİNDE DENGELİ POLİTİKA İZLEDİ"

Kafkaslarda yaşanan gelişmelere de değinen Orgeneral Başbuğ, konuyu Bulgaristan'daki NATO Genelkurmay Başkanları toplantısında ve ABD Genelkurmay Başkanı Michael Mullen ile yaptığı görüşmede ele aldıklarını belirtti. Gürcistan'da tekrar ciddi bir çatışma ihtimalinin bulunduğunu düşünmediğini ifade eden Orgeneral Başbuğ, sözlerine şöyle devam etti:

"Şu anda çatışma ihtimali yok. Yarın değişir mi? Değişebilir. Bundan sonra ne olacak? Rusya'nın bir tanıması var. Buna şu anda cevap vermemiz zor. BM Güvenlik Konseyi'nden geçme ihtimali yok, ama ne olacak? Böyle defakto büyük bir ülke tavrını açıkladı. Bundan geri adım atar mı? Atmaz herhalde. NATO, AB bağlamında olaya bakarsınız, bütün ülkeler Gürcistan olayının dengeli götürülmesi kanaatindedir. Dengeli götürülmesi, Rusya ile görüşerek temas ederek, bu olaylara çözüm bulunması yaklaşımıdır. Bu doğrudur. Türkiye Cumhuriyeti de Gürcistan krizinin başlangıcından bugüne kadar dengeli politika izlemiştir. Elbette Gürcistan ile ilişkilerimiz var, Rusya da bizim komşumuz. Dolayısıyla bu ilişkileri dengeli götürmek durumundayız. Bugüne kadar dengeli götürdük, dengeli götürmemizden de kimse rahatsız değil. Olayın içinde olan bütün ülkeler, olayı dengeli götürmemizden gayet memnun."

-ANLAŞMAYI TARAFSIZ UYGULADIK-

Orgeneral Başbuğ, boğazların Amerikan savaş gemilerine açılması konusunda bir soru üzerine ise, Montrö Anlaşması'nın uygulanma sorumluluğunun Dışişleri Bakanlığında olduğunu belirtti. Geliş, geçiş taleplerinin Dışişleri Bakanlığı'na yapıldığını, resmi muhatabın Dışişleri Bakanlığı olduğunu kaydeden Orgeneral Başbuğ, "Elbette Dışişleri Bakanlığı, bu konularda karar oluştururken, Genelkurmay Başkanlığı ile yakın koordinasyon ve iş birliği içinde oluşturuyor. Bugüne kadarki uygulamalar çerçevesinde Karadeniz'in güvenliği kontrolü konusu var. Türkiye'nin buradaki tutumu çok açıktır. Karadeniz'in güvenliği, kontrolü Karadeniz'e sahil ülkelere aittir, sorumluluğudur. Diğer ülkeler Montrö Anlaşması'nın içinde, şartlarını uygulamak kaydıyla girerler. Bizim Türkiye olarak pozisyonumuz çok önemlidir. Biz, Montrö Anlaşmasını tarafsız uygulamak durumundayız ve uyguluyoruz. Kimse de rahatsızlık duymuyor. Kimse de bu konuyu gündeme getirmiyor. Montrö Anlaşması'nın uygulamalarıyla ilgili hiçbir sorun olmamıştır, olamaz" dedi.

En Çok Aranan Haberler