Dini Duyguları Kullanarak Doladırıcılığa 7 Yıl Hapis Istemi

Bahri KARATAŞ / İZMİR Davaya konu olan olay 27 Haziran 2015 tarihinde yaşandı. Elinde Kuran-ı Kerim ve tespih ile Konak Meydanı'ndaki İzmir Saat Kulesi'nin çevresinde gezen Ümit Ç., bankta oturan E.S.'nin yanına oturdu. Ümit Ç., iddiaya göre kadına, "Ben bir Allah dostuyum, 12 imam adına Allah için para verir misin" diyerek para istedi. E,S. birkaç kez parasının olmadığını söyleyince, Ümit Ç. bu kez, "Sus, konuşma paran var" diyerek kadının dini duygularını istismar etmeye devam etti. E.S., sanığın söylediklerine inanıp birlikte bankaya para çekmeye gitti. Ancak o an için bankadan para çekilemedi. Bu kez Ümit Ç. ile E.S. birbirlerine telefon numaralarını verdi. Aradan iki gün geçtikten sonra E.S.'yi arayan Ümit Ç., "Git görevini yap, ben Allah dostuyum" diyerek kendisine para göndermesini istedi. E.S., sanığın isimlerini verdiği diğer sanıklar Bahar Ç. ve Kaygusuz Ç. adına, PTT'den, iki kez 12'şer bin lira olmak üzere toplam 24 bin lira para gönderdi. Dolandırıldığını anlayan E.S. polise gidip şikayetçi oldu.
Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Kadir Tayfun Yamanarslan, şüpheliler Ümit Ç., Bahar Ç. ve Kaygusuz Ç. hakkında 'Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık' suçundan iddianame hazırlarladı. İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın duruşmasına 2 ila 7'şer yıl hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan sanıklar Ümit Ç., Bahar Ç. ve Kaygusuz Ç. ile avukatları Mustafa Tekin ve müşteki E.S. katıldı. Duruşma öncesi mağdur kadının yakınları sanıklara yumruk ve tekme savurarak saldırdı. Araya giren polis tarafları güçlükle ayırdı.
Sanık Kaygusuz Ç., "Haziranda Ümit ile birlikte Antalya'ya gittik. Ümit, müşteki ile telefonla görüştü. E.S., Ümit'in eşinin hesabına 12 bin lira para gönderdi. Ümit, yanındaki kartla paranın geldiğini öğrendikten sonra Kayseriye gitti. Ben Antalya'da yalnız kaldım. Bir cuma günüydü, çaresizdim. E.S.'yi telefonla aradım, 'Bana yardıcı olur musun' diye sordum. Bana, ne kadar lazım diye sordu. Ben de kendisine, gönlünden ne koparsa dedim. Adımı, soyadımı ve T.C. kimlik numaramı verdim. Antalya merkez postanesine gidip gönderdiği 12 bin lira parayı çektim. Ömrümde o kadar para görmemiştim. Beş yıldır kiramı ödeyememiştim. Elektrik, su kira borcum birikmişti, onları ödedim. Müştekinin gönderdiği paraları bu şekilde harcadım. İşe girip altı ay sigortalı çalışırsam, kredi çekip parayı geri ödeyeceğim. Ben kadını dolandırmadım. Sadece bana yardım etmesini istedim. Dolandırıcılık kastım yoktur. Suçtan kaynaklanan zararı gidermek isterim. Ancak şu anda zararı giderecek ekonomik gücüm yoktur. Ceza verilecekse hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini istiyorum" dedi.
Sanık Kaygusuz'un ifadesini kabul etmediğini söyleyen E.S., ise "Ben bu sanıkla ne yüzyüze ne de telefonla görüşmedim. Bir tek sanıklardan Ümit ile görüştüm. O da daha önce söylediğim gibi dini duygularımı istismar ederek beni kandırdı. Ben iki kadın sanığın hasaplarına para gönderdim. Sanıklar birlikte haraket ederek beni dolandırmışlardır. Sanıkların cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.
Sanıkların avukatı Mustafa Tekin, "Müdafisi olduğum sanıklar bana, katılanın, kendilerine yardım amacıyla borç verdiğini söylemişlerdir. Bu olaydan sonra sanık Ümit'in ablası davacı ile görüşüp, borcu ödeyeceğini belirtmiş. Duruşmadan önce de taraflar görüştüler. 12 bin liralık borcun taksitler halinde ödenmesi konusunda anlaştılar. Suçu kabul anlamına gelmemekle birlikte suçtan kaynaklanan zararın taksitler halinde giderilmesi için süre isteriz" dedi.
E.S. ise "Ben sanıklarla anlaşmayı kabul etmedim. Ben onlara borç vermedim. Ben onlara taksitle de para vermedim. Benden aldıkları parayı ödemek istiyorlarsa peşin ödesinler" dedi. Mahkeme heyeti sanıkların zararı gidermeleri için süre verilmesine karar verip, duruşmayı gelecek yıl mart ayına erteledi.