Dini nikahla yaşadığı kadını, kendisini 'cinayete azmettirmek' ile suçladı
05.04.2021 15:50
İçerik devam ediyor
Akdeniz ilçesi Hal Mahallesi'nde yaşayan elektronikçi Şehmus Yıldırım, 14 Eylül 2020'de dini nikahla birlikte yaşadığı Tuğba Y.'ye sosyal medya üzerinden mesaj attığı gerekçesiyle arkadaşı Yakup Sayin (19) ile tartıştı. Şehmus Yıldırım'ın, Yakup Sayin'i darbetmesi üzerine kardeşi Serhat Sayin, Yıldırım'ın iş yerine gitti. Serhat Sayin konuşmak için Yıldırım’ı parka çağırdı. Bunun üzerine Yıldırım, iş yerindeki çekmeceden patronu S.İ.'ye ait tabancayı alıp, Sayin'in arkasından parka gitti. İkili parkın önünde karşılaştığı an Şehmus Yıldırım, yanında getirdiği tabancasıyla Serhat Sayin'e ateş etti. Vücuduna isabet eden 4 kurşunla ağır yaralanan Serhat Sayin, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Şehmus Yıldırım, Siteler Polis Merkezi'ne gidip teslim oldu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Yıldırım, çıkartıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Olaya ilişkin Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianame, Mersin 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Şehmus Yıldırım'ın Serhat Sayin'i öldürdüğünü kabul ettiğine dair ifadelerin de yer aldığı iddianamede şüphelinin 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi. Sanık Şehmus Yıldırım, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada tutuklu sanık Yıldırım, yaşamını yitiren Serhat Sayin'ın ailesi ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmada söz verilen Yıldırım, "Olay bir mesaj üzerine başladı. Maktul Serhat'ın ağabeyi Yakup, eşim Tuğba'ya mesaj atmış. Mesajlar bana intikal edince Yakup Sayin'e mesaj attım. 'Yarına dükkana geleyim, konuşacağız' dedim, 'Ben senin dükkanına geleceğim' dedi. Olay günü sabah erkenden uydu montajı için servise çıktım. Yakup Sayin, beni arayarak 'geldim' dedi. Kardeşi Serhat ile otomobille geldi. Sonra Serhat otomobilden indi ve bölgeden uzaklaştı. Ben otomobile bindim. Yakup'la ikimiz kaldık. Yakup'a tokat attım, daha sonra araçtan çıkıp iş yerinin karşısındaki parka gittim. Burada da Yakup'un eline vurup telefonunu kırdım. Ardından iş yerine döndüm. 1 dakika sonra Serhat elinde bıçakla dükkanın kapısına geldi. Küfretti. 'Seni parkta bekliyorum' dedi. Ben de dükkan sahibi S.İ.'nin çekmecelerin alt bölmesinde duran tabancasını alarak parkta gittim. Elinde bıçakla duran Serhat'ın yanına giderek 'Hayırdır, derdiniz ne?' diye sordum. Küfretmeye başlayınca belimden silahı çıkartıp ateş ettim. 3 tane sıktım. Serhat yere düştü, yerdeyken ateş etmedim. Olaydan sonra karakola gidip teslim oldum. Eşimin kullandığı sosyal medya hesabını ortak kullanıyoruz. Yakup'un mesajlarını eşim bana söyledi. Bu işin iki tane sorumlusu var. Biri eşim, diğeri Yakup'tur. Eşim bana 'Yakup mesaj atıyor, git ilgilen' dedi. Mesajların hepsini okumadım. Benim kimseyi öldürme kastım yoktu, olsa arabada sıkardım. Ancak Serhat iş yerime gelip elinde bıçakla küfredince olaylar buraya kadar geldi" diye konuştu.
Mahkemede tanık olarak dinlenen Tuğba Y. ise olayla ilgisinin olmadığını söyledi. Tuğba Y., "Bana iftira atılıyor. Ölen kişiyi de ağabeyini de tanımam. Ben Şehmus'a öyle bir şey söylemedim. Benim telefonum yok, bütün mesajları Şehmus yazdı. Benim olayla alakam yok. Onu ben azmettirmedim" dedi.
Silahın sahibi S.İ. de olayla bir ilgisinin olmadığını öne sürerek, "Şehmus ile aramızda işveren çalışan ilişkisi var. Silah bana aittir ve ruhsatlıdır. Silahım her zaman iş yerinde gizli bir yerde bulunurdu. Sanığın yerini nasıl öğrendiğini bilmiyorum" ifadesini kullandı.
Duruşmaya katılan anne Sebiha Sayin, oğlunun sebepsiz yere öldürüldüğünü söyleyerek, sanığın en ağır cezayı almasını istedi. Baba Cafer Sayin ise, "Olay günü iş yerini ben açtım. Komşumuz telefonla içeri girerek 'Serhat'ı vurmuşlar' dedi. Oğlumun suçu yoktu. Bu tasarlanmış bir cinayettir. En ağır cezayı almasını istiyorum. Şikayetçiyim" dedi.
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti eksiklerin giderilmesi, bahse konu sosyal medya hesabının incelenmesi ve sanığın ruh sağlığı raporunun alınması için duruşmayı erteledi.
DHA
