İSTANBUL (İHA) - Öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in Yargıtay'ın bozma ilanı sonrası "Türklüğü neşren tahkir ve tezyif etmek" suçundan yeniden yargılanmasına başlandı.
Yargıtay'ın bozma kararına uyan mahkeme, aralarında Avukat Kemal Kerinçsiz'in de bulunduğu 15 kişinin müdahillik sıfatlarını kaldırdı. Dink hakkındaki dava, ölümüne ilişkin Nüfus Müdürlüğü'nden yazı gelmediği için düşürülmedi. Duruşma sonrası müdahilliği kaldırılan Mehmet Soykan'la bir vatandaş arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, "Türklüğü aşağılamak" suçundan Şişli Adliyesi'nde hakim karşısına çıkacaktı. Dink, bu davada 301. maddeden yargılanmış, 6 ay hapis cezası almış, ancak Yargıtay kararı bozmuştu. Yargıtay'ın bozma kararının ardından Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Dink adına 3 avukat, sorumlu Yazi İşleri Müdürü Karin Karakaşlı adına da 33 avukat duruşmayı takip etti. Yargıtay'ın bozma kararının ardından görülen duruşmaya Dink'in ve Karakin Karakaş'ın avukatı seçilmiş müdahil avukat Bahri Bayram Belen, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma ilamına uymasını talep etti. Belen, "9.Ceza Dairesi'nin bozma ilamı ve ceza gelen kurulu kararının birbirleriyle çelişen özellikle düşünce özgürlüğünü kabul ettiği halde yine de 9. Ceza Dairesi'nin kararını onayan ilamını katılmıyoruz. Düşünce özgürlüğünün mahkeme kararıyla sınırlandırılamayacağına inanıyoruz ve bir gün bu şekilde kararlar oluşacağına da inancımız tamdır. Bu görüşümüzü belirtikten sonra tüm aşamalarda ihbarcı olarak davaya iştirakleri gereken kişilerin müdahilliğine karar verilmemesi gerektiğini savunduğumuz için Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bu yöndeki tespitine katılıyoruz ve arkadaşlarım adına okunan ilama mahkemece uyulmasına karar verilmesini diliyoruz. Bize göre müdahilliği konusunda verilen mahkeme kararı yokluk hükmündedir. Bu Yargıtay genel kurulunca da ayrıca tespit edilip vurgulanmıştır. Müdahil tarafının dinlenmeden salondan çıkarılmasını talep ediyoruz" dedi.
Söz alan alan müdahil Mehmet Soykan, "Okunan bozma ilamına katılmıyorum" dedi. "Hrant Dink'in ölümünden dolayı kendisine Allah'tan rahmet ailesine ve avukatlarına başsağlığı diliyorum" diyen Soykan konuşmasına şöyle devam etti:
"Müdahillik sıfatı için maddi manevi zarar görmeyi öngörmektedir. Ben ot muyum? Ben de zarar gördüm. Kimin zarar gördüğünün kıstası nedir? Onun da Yargıtay'ın bozma kararında belirtilmesi gerekirdi. Bu karar siyasidir. Ben şikayet dilekçesini vermeden önce savcıların kendiliğinden soruşturma başlatıp başlatmayacaklarına bekledim. Böyle bir hareket olmayınca vatandaş olarak dilekçe vermek zorunda kaldım. Ben bu Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasını istemiyorum" diye konuştu.
Hakim, Yargıtay Ceza Genel Kurul kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan mahkemece karara uyulmasına karar verdi. Mahkeme heyeti karar doğrultusunda suçun niteliği itibariyle doğrudan zarar görmeleri söz konusu olmayan Mehmet Soykan, avukat Kemal Kerinçsiz'in de müdahilliklerinin kaldırılmasına karar verdi. Kararın ardından müdahil sıfatı kaldırılan Mehmet Soykan dinleyicilerin arasına geçirildi.
Hakim Hacer Bayraktar, celse arasında Dink'in nüfus kaydının aldırıldığı, Dink'in sağ olarak gözüktüğünü belirtti. Hakim Dink'in sağ olup olmadığına ilişkin nüfus kaydının tekrar aldırılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Duruşmaya müdahil olarak katılan ancak Yargıtay kararıyla mahkeme esnasında müdahilliği kaldırılan Mehmet Soykan, mahkeme çıkışında Yargıtay'ın kararını değerlendirdi. Kararın siyasi olduğunu ifade eden Soykan, davayı açma gerekçelerinin Türklüğe hakaret olduğunu dile getirerek, "Yazıda 'Türkten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan Ermeni'nin Ermenistan ile kuracağı asil damarında mevcuttu' ifadesi var" dedi.
Gazetecilerin Dink cinayeti ile ilgili sorularına "Kesinlikle üzülüyorum. Tasvip etmiyorum" şeklinde cevaplayan Soykan'a bir vatandaş, "Sen hiçbir şeye üzülmüyorsun. Üzülüyormuş. Bir de niye üzülüyorsun?" diye çıkıştı. Bunun üzerine vatandaş ile Soykan arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı. Gazetecilerin "Bu dava nedeniyle Dink'i hedef gösterdiğiniz iddia ediliyor" sözleri üzerine Mehmet Soykan, "Hayır efendim. Niye hedef gösterelim. Bazıları kendi görevini yapsaydı bu davayı açmazdık" diye konuştu.
Mahkeme sonrası zaman zaman gözyaşı döken Dink'in avukatı Fethiye Çetin, Dink'in yokluğunda gerçekleşen duruşmada, Yargıtay 9. Daire'nin kararını ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararını hukuka aykırı bulduklarını ifade ettiklerini söyledi. Avukat Çetin, davalara müdahil olarak gelen ve bir linç ortamı oluşturduklarını ileri sürdüğü müdahillerin Yargıtay kararı gereğince duruşmadan çıkarılmalarını istediklerini belirterek "Mahkeme müdahillerle ilgili kararını verdi. Bundan sonraki davalara müdahiller katılmayacak" dedi.
Dink'in ölüm kaydının mahkemeye ulaşmaması nedeniyle mahkemenin ertelendiğini söyleyen Çetin, "Bu dava yargılamanın esasına yönelik değil, usulü bakımındandı. Aslında AIHM'ye yapılan başvuru nedeniyle zaten dava dosyası yeniden ele alınacak. Buna inanıyoruz" şeklinde konuştu. Çetin, gazetecilerin cinayetin işlendiği esnada Yasin Hayal'in de bulunduğu iddiaları yönündeki sorularını ise "Cinayet davası ile ilgili soruşturma sürüyor. Bu konuda açıklama yapmayacağım" diyerek yanıtsız bıraktı.