AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada verilen cezalarla, "Hrant Dink cinayeti davasında mahkemenin 'örgüt yok' demesi kabul edilemez. Adalet ve vicdan kabul etmez bunu" dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada mahkemenin, sanıklardan Yasin Hayal'i cinayeti azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıp, sanıklardan Erhan Tuncel'in ise cinayeti azmettirmek iddiasından beraatına karar vermesi ve cinayette örgüt şüphesi görmemesine hükümet kanadından ilk tepki geldi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, twitter hesabından yaptığı açıklamada, karara tepki göstererek, "Bu kadar organize bir cinayette 'örgüt ötesi örgüt' aranması gerekirken, örgüt yok denmesi, kamu vicdanında karşılık bulmadı. Tam tersine çok organize bir örgütün varlığını daha da çıplaklaştırdı" ifadelerini kullandı.
Ömer Çelik, beraat kararlarının aslında örgütün kaynağının neresi olduğunu gösterdiğini de savunarak, "Ortaya çıkan beraat kararı, örgütün varlığının başladığı yeri gösteren bir işarete dönüştü. Hrant Dink cinayeti davası, adaletin varoluş davasına dönüşüyor" dedi. Adana Milletvekili Ömer Çelik sözlerini ise şu sözlerle noktaladı:
"Hrant, yaşamı gibi vefatından sonra da bu ülkenin adalet arayışına rehberlik ediyor. Karar ne kadar kabul edilmezse; karardan sonra toplumun 'adaleti sonuna kadar arama' iradesinin bu derece kuvvetlenmesi ve berraklaşması da o kadar anlamlı."
BAKAN GÜNAY: VAHİM GELİŞME
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Failler ağır cezalara çarptırıldılar, bundan ne ölçüde teselli bulunabilir bilmiyorum. İlk haberlerden izlediğim kadarıyla bütün failler, bu işi örgütlü yapmış olmak suçlamasından beraat ettiler. Bu, vahim bir gelişme'' dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının Ulus'taki binasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Günay, Hrant Dink davasının sonuçlandığını belirterek, şunları söyledi:
''Yargının bu kararı sonuçlandığına göre, eleştirme hakkımız var şu anda. Yargı süreci bu noktada durdu, bundan sonra Yargıtay'a gidecek sanıyorum. Burada örgütlü bir suç olduğu konusunda bir kamu vicdanı hükmü oluşmuştur.
Mahkemenin bu beraat kararını hepimiz dikkatle izleyeceğiz. Burada üstelik belki içine bazı başka mekanizmaları da katan bir örgütlülük olduğu konusunda baştan itibaren hepimizin gözlemleri ve vicdani kanaati var. Bu yüzden bu örgütlü suç kavramından, yasa dışı örgüt üyesi olmaktan beraat ettirilmiş olmalarını çok büyük bir şaşkınlıkla karşıladım, hukukçu sıfatımla söylüyorum. Bu davanın arkasını tabii bütün kamuoyu dikkatle takip edecek, biz de edeceğiz.''
CHP'Lİ SEZGİN TANRIKULU: YARGI VE AK PARTİ SORUMLU
CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Şunu ifade edebilirim; bu dava bakımından yeni ve eski derin devlet bu cinayetin arkasındaki karanlık güçlerin aydınlatılmaması noktasında tam bir işbirliği içerisinde çalışmışlardır" dedi.
Tanrıkulu, açıklamasında şunları kaydetti:
"Şunu ifade edebilirim; bu dava bakımından yeni ve eski derin devlet bu cinayetin arkasındaki karanlık güçlerin aydınlatılmaması noktasında tam bir işbirliği içerisinde çalışmışlardır. Bu soruşturma boyunca bu cinayeti tasarlanması, gerçekleşmesi ve bugün ilk aşamanın sonuçlanmasına kadar Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarlarında olmuştur. Dolayısıyla bu cinayetin bu şekilde vicdanları tatmin etmeyen bir karar vermesinde yargı kadar Adalet ve Kalkınma Partisi'nde birinci derecede sorumluluğu vardır.
Altını çizerek ifade etmek istiyorum, Adalet ve Kalkınma Partisi bu kararın ve bu vicdani yükün altında kalacaktır ve bunun suçluluğunu tarih boyunca tanıyacaktır. Zira gerçekten yargı süreci içinde ve dışında bu cinayet şebekesinin aydınlatılmaması noktasında elinden ne geliyorsa yapmış, etkili ve idari soruşturma yapmamıştır. Adli soruşturmanın yürütülmesi noktasında yargıya gerekli desteği vermemiştir. Bu kararın bugün bu şekilde sonuçlanmasında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de birinci derecede sorumluluğu vardır. Bu cinayet toplum tarafından da bilindiği üzere Trabzon'da bir araya gelmiş 3-4 tane gencin bir şekilde karar verip gerçekleştirdikleri bir cinayet değildir, bu şekilde bilinmesi lazım."