HABER

Dink'in avukatları savcılığa dilekçe sundu

İSTANBUL (İHA) - Hrant Dink'in ailesinin avukatlığını yapan Avukat Bahri Belen, Fethiye Çetin ve bazı avukatlar, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılarına bir dilekçe sundu.

Soruşturmanın yürütüldüğü Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelen avukatlar, cumhuriyet savcılarıyla görüşerek soruşturma ile ilgili taleplerini 19 maddelik bir dilekçeyle bildirdi. Adliye çıkışında avukatlar adına bir açıklama yapan Avukat Belen, Dink cinayetini Trabzon'daki fakir aile çocukları ve milliyetçi çocuklara yüklemenin yeterli olmadığını, soruşturmanın daha ayrıntılı sürdürülmesi gerektiğini belirtti. Dink'in ailesinin avukatları olarak cinayeti işlediklerini düşündükleri örgüte ilişkin araştırma istedikleri konuları bir dilekçeyle sunduklarını belirten Avukat Belen, şöyle konuştu: "Bu kadar önemli bir cinayetin, yani Türkiye'nin yazarı, gazetecisi ve düşünürü Hrant Dink'in öldürülmesinin ciddi bir örgüt işi olduğunu düşünüyoruz. Bu eylem Trabzon'daki bazı fakir çocuklar ve milliyetçi çocukların üzerinde kalırsa bu siyasi cinayetin gerçek sebepleri ortaya çıkmaz. Hem Türkiye hem de dünyada bu tür olayların çözülememesi o ülkede demokrasi ve hukukun olmadığını gösterir. Artık bu ülkenin geleceği için bundan önceki cinayetlerdeki gibi doğal değil işin temelindeki yapılanma ortaya çıkarılmalı."
Belen, basın mensuplarının sorularına, "Ortada silahlı bir örgüt olduğunu düşünüyoruz. Örgütün amacının anayasal düzeni bozmaya çalışmak ve engellemek olduğu kanısındayız" diye karşılık verdi.

Belen ve diğer avukatlar savcılığa sunduğu dilekçede, Trabzon'da öldürülen Santa Maria Kilisesi Rahibi Santora ile Dink cinayetinin aynı özelliklere sahip olduğu belirtilerek rahip cinayeti dosyasının da kendilerine verilmesi talep edildi. Dilekçede ayrıca, O.S.'nin Samsun Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgulaması sırasında çekilen bir video bandın medyaya yansıdığı ve bu kişilerin Dink'e karşı işlenen suça iştirak ihtimali taşıdığı belirtildi. Bu kişilerle ilgili Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan adli bir soruşturma yürütülüp yürütülmediğinin öğrenilmesi, soruşturma yürütülmüyorsa soruşturma başlatılması istendi.

Hrant Dink'in öldürüleceğine ilişkin İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'na 17 ihbarın ulaştığı, bu ihbarlarla ilgili önlem almayan yetkililerle ilgili ne yapıldığının kendilerine sunulması istendi.

O.S.'nin yakalanmasında bir jandarma subayı tarafından ele geçirilen Pelitli'de bulunan ve bir jandarmaya ait olduğu söylenen sim kartın dosyada olup olmadığı, dosyada değilse dosyaya konup telefon numaralarının kayıtların ilgili GSM operatöründen öğrenilmesi talep edildi.

Dilekçenin son sayfasında ise olay yerindeki Akbank ATM görüntü cihazının 18 Ocak 2007 tarihine ilişkin sabah ve öğleden sonra görüntü kayıtları ile olayın gerçekleştiği 19 Ocak 2007 tarihinde öğleden sonraki kayıtları bulunmasına rağmen olay sabahı görüntü kayıtları bulunmadığı ifade edildi. Bu görüntülerin banka şubesi genel müdürlüğünden istenilmesi talep edildi.

O.S.'nin cinayet öncesi uğradığı ve hazırlık yaptığı internet kafenin bir güvenlik şirketine ait olduğunun belirtildiği dilekçede, bu kafenin kime ya da kimlere ait olduğunun araştırılmasının olayın aydınlanmasına katkıda bulunacağı belirtildi.

Danıştay davası sanıklarından Erhan Timuroğlu'nun bir gazetenin arşivinde yer alan ifadesinde, "Yakalanmasaydık İstanbul'da Ermenileri öldürecektik" demesi ve Alparslan Aslan'ın da Nizam-ı Alem Alperen Ocakları'yla ilişkisinin olması nedeniyle bu kişilere ilişkin emniyet, savcılık, sorgu hakimliği ve mahkeme önü ifadelerinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan istenmesinin konuyu aydınlatmada faydalı olacağı ifade edildi.

Bahri Belen, "Taleplerimizin savcılık tarafından incelenmesinin ardından istediğimiz evrakların tarafımıza verilmesini bekliyoruz" diyerek adliyeden ayrıldı.

En Çok Aranan Haberler