HABER

Direksiyor başında uyku, ebedi uyku getirir

Direksiyor başında uyku, ebedi uyku getirir

Ülkemizde de yılda ortalama 400 bin kaza oluyor ve onbine yakın insan ölüyor.

İstatistiklere göre dünyada her gün ortalama 150 bin trafik kazası meydana geliyor ve 3 bin insan bu yüzden hayatını kaybediyor.

Geçen hafta İzmir’ li ilkokul çocuklarını Kapadokya’ ya götüren otobüs Aksaray yakınlarında bir kamyonla kafa kafaya çarpıştı. Sonuç 33 ölü ve belki de çoğu ömür boyu sakat kalacak 30 yaralı.
‘Direksiyon başında uyku, ebedi uyku getirir’ sözü bir kere daha doğrulanıyordu sanki. Çünkü, dümdüz ve asfalt kaplı yolda gerçekleşen bu hazin olay da birçok başka trafik kazası gibi şoförün direksiyon başında uyuya kalmış olması sonucu meydana gelmişti muhtemelen.

Araştırmalar, trafik kazalarının yüzde 16’ ya kadar varan kısmı yorgunluk ve uykusuzluktan kaynaklandığını gösteriyor. Bu oran ağır vasıta kazalarında yüzde 30-40’ a kadar yükseliyor.

**YKU APNESİ

**

Uykusuzluk sadece o güne mahsus geçici bir durum olabileceği gibi asıl tehlikeli olan bunun tıpta ‘uyku apnesi’ ismi verilen bir hastalığın da belirtisi olması.
Uyku apnesi, gece horlama ve uykuda solunumun belirli bir süre geçici olarak durması ile karakterize bir hastalık. Bu kişiler gündüzleri otururken, televizyon seyrederken, gazete okurken… uyuklarlar. Pek çoğunda sabah baş ağrıları, unutkanlık, konsantrasyon bozuklukları, sinirlilik, huzursuzluk, kişilik değişiklikleri, cinsel isteksizlik ve iktidarsızlık… gibi belirtiler vardır.

**HORLAMA KİTABI’NDA YAZANLAR

**

KBB uzmanı değerli dostum Mehmet Ömür, Remzi Kitabevi tarafından yayınlanan ve uyku apnesini çok güzel anlatan ‘Horlama Kitabı’ nda bu konuda bakın neler diyor:
‘’Uyuyan şoförlerin yaptığı kazalardan yaralı kurtulmak mucize gibi bir durum. Araştırmalar bunu gösteriyor. Çünkü uyuyan şoför kazadan kurtulmak için herhangi bir girişimde bulunmuyor. Süratini azaltmıyor, kazadan kurtulmak için direksiyonuyla yön değiştirmiyor. Uyurken yapılmış kazalara bakıyorsunuz: fren izi yok ! Dümdüz gidip, çarpabileceği ilk yere son süratle çarpmış veya uçmuş gitmiş. Sonuç ölüm ! Yaralananlar azınlıkta kalıyor. Hem de kendisi ile birlikte ortalama üç, dört kişiyi de mezara götürerek; araştırmalar bunu gösteriyor.

**Çok hüzünlü bir tablo değil mi?

**

Uyuyorsunuz ve bir daha uyanamıyorsunuz. Beraberinizde, başka insanları da öteki dünyaya taşıyorsunuz. Karşıdan gelen yolcu otobüsüne veya otomobile kafadan son sürat çarpıyorsunuz. Neden böyle yapıyorsunuz, biliyor musunuz? Bir önceki gece ve daha önceki geceler saatlerce uyduğunuz sanığınız halde beyninizi dinlendirecek derin uykuyu uyuyamadığınız için…

**Neden derin uyuyamadığınız biliyor musunuz?

**

Derin uykuya girseniz, dil kökü kaslarınız iyice gevşeyecek ve sizi boğacak da, ondan. Vücudunuz bilinçli bir şekilde buna izin vermiyor. Sizin uykuda boğulmanıza izin vermiyor. ‘’Uyuma, yoksa boğulacaksın!’’ diyor. Siz de sabaha kadar sağa sola dönüp yüzeysel bir uykuyla yetiniyorsunuz. Kaç saat uyursanız uyuyun, bir şey fark etmiyor. Beyniniz dinlenmiyor, uykusu gelmiş beyin de her fırsatta uyumak istiyor. TV karşısında veya direksiyon başında !

Trafik kazalarında ölenlerin yarısının ölümüne, uyuyarak trafik kazası yapan şoförler neden olmaktadır. Genel olarak apneli hastaların trafik kazası yapma risklerinin diğer insanlara göre yedi kat fazla olduğu anlaşılmıştır. Uzun ve monoton otoyollarda, bu kazalar daha çok sayıda ve daha ölümcül olmaktadır. Bu kişiler iş kazalarını da daha çok yapmaktadırlar. Sadece horlaması olanlar bile üç kat fazla trafik kazası yapmaktadırlar. ‘’kaza geliyorum demez!’’ demeyin. Bu kaza bağıra bağıra , göstere göstere, hatta horlaya horlaya geliyorum diyor. İçişleri Bakanlığı ve Trafik Genel Müdürlüğü bir an önce bu konuda yaptığı çalışmaları arttırmalı ve yasaları çoğaltmalı, masum insanları korumaya almalıdır.’’

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi

ahmetrasimk@mynet.com

En Çok Aranan Haberler