Diriliş Ertuğrul'da Halime Hatun'un ölüm sahnesi ve Ertuğrul Bey'in gözyaşları herkesi duygulandırdı

TRT 1 ekranlarında 2 Mayıs Çarşamba akşamı ekrana gelen Diriliş Ertuğrul'un son bölümünde Halime Sultan'ın ölüm sahnesi herkesi derinden etkiledi. Çadırında yeni bebeğinin ağlamasını duyan Ertuğrul Bey, eşinin yanına girince hayatının en büyük üzüntüsünü yaşadı.

Eşi Halime Hatun'un yatağında ölmüş olduğunu gören Ertuğrul Bey çok büyük bir üzüntü yaşadı ve gözyaşlarına boğuldu. Dizinin yeni bölüm fragmanı da yayınlandı. Diriliş Ertuğrul 117. yeni bölüm fragmanında, Halime Hatun'un Kayı bayrağına sarılmış tabunu başında Ertuğrul Bey'in ağladığı görülüyor. Ertuğrul Bey 'Kaderimde seni ak kefenler içinde görmek de mi varmış' sözleriyle yaşadığı büyük üzüntüyü dile getiriyor.

DİRİLİŞ ERTUĞRUL 117. BÖLÜM FRAGMANI

HALİME HATUN KİMDİR VE TARİHTE NASIL ÖLDÜ?

Osmanlı Beyliği'ni kuran Osman Bey'in annesi ve Ertuğrul Gazi'nin eşi konumunda bulunan Halime Hatun hakkında çok fazla bilgi bulunmasa da 1281 tarihinde hayatını kaybettiği bilinmektedir. Ölümüne kadar Ertuğrul Gazi'nin yanından bir an olsun ayrılmayan ve ona Savcı Bey, Gündüz Alp ve Osman Gazi adında üç evlat veren hatundur. Ertuğrul Gazi ve Halime hatun bugün aynı türbede yan yana yatmaktalar. Bilecik ili Söğüt ilçesinde yer almaktadır türbeleri. Bursa Eskişehir yolu üzerinden ulaşım sağlanabilir türbelerine.

HALİME HATUN'UN KABRİ NEREDEDİR?

Ertuğrul Gazi Türbesi, Osmanlı Beyliği'nin kurucusu Osman Gazi'nin babası ve Selçuklu Uçbeyi Ertuğrul Gazi'nin Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde bulunan türbesidir. 13. yüzyıl sonlarında inşa edilen yapının yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. İlk olarak Osman Gazi tarafından açık mezar olarak yaptırılmış, daha sonra I. Mehmet Çelebi tarafından türbe haline getirilmiştir. Sultan III. Mustafa zamanında 1757'de yeniden yapılırcasına onarılmış ve ilk yapılıştaki hali değişmiştir. 1886 yılında II. Abdülhamit tarafından yeniden onartılmış ve yanına çeşme eklenmiştir. Ertuğrul Gazi Türbesi altıgen planlı, üzeri kubbe örtülü olup, dikdörtgen bir girişten sonra içeriye ulaşılmaktadır. Bu girişin yanlarında ikişer pencere bulunmaktadır. Türbenin duvarları bir sıra taş ve iki sıra tuğladan örülmüştür. Sandukanın bulunduğu türbenin içindeki batı ve güneydoğu duvarlarına dikdörtgen pencereler açılmıştır.