DİŞ ETİ NEDİR?
1-Dişin etrafını saran kemik dokusu saran besleyen dokuya diş eti denir.
2- Sağlıklı diş eti açık pembe renktedir. Pürtüklü bir yüzeyi vardır ve asla kanamaz. Fırçalamada veya durup dururken kanarsa diş eti iltihabı vardır.
3-Sağlıklı diş eti olan kişilerin ağız kokusu problemi olmaz. Ağız kokusunun en önemli sebebi diş eti iltihabıdır.
4-Sağlıklı diş eti dişleri sıkıca sarar çekilmez ve aralarda boşluk olmaz.
DİŞ ETİ HASTALIĞI NEDENLERİ
Ağız içinde yaklaşık 600 çeşit bakteri vardır. Bunlar tükürük ve besin artıklarıyla diş yüzeyine yapışır ve orada atıklarını salgılarlar. Eğer diş yüzeyinde gıda artığı varsa daima bakteri ile birleşir ve diş taşı oluşur. Diş taşı diş etinin iltihaplanmasına sebep olur.
Diş fırçalama ve dişlerin arasının temizlenmesi iyi yapılmaz ise daima diş eti iltihabı olur.
DİŞ ETİ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
1-Diş fırçalama sırasında az bile olsa kanama olması
2-Ağız içinde ve nefeste kötü koku olması
3-Diş etlerinin şiş parlak kırmızı olması
4-Zaman içinde dişlerin aralarının açılması ve uzaması
5-Dişlerin sallanması.
DİŞETİ ÇEKİLMELERİ
Dişeti çekilmesi üzerine değişik faktörlerin etkisinin oluğu bildirilmiştir. Bunlar; temel olarak yapısal faktörler, dişeti iltihabı ve periodontal hastalıklar olarak sıralanabilir. Uyumsuz diş kapanışları, dişlerin diş arkı dışında yer alması gibi yapısal faktörlerin yanı sıra travma, yanlış diş fırçalama, fırçalama süresi ve sıklığı, anormal ortodontik kuvvetler, bakteri plağı ve diş taşı, kötü alışkanlıklar (diş aralarına sık sık kürdan, toplu iğne gibi yabancı cisimler sokulması, tırnak yeme, kalem ısırma vb.), hatalı dolgu ve protezler gibi faktörler de dişeti çekilmesine neden olur. Dişeti çekilmesi bulunan bireylerde çekilmelere bağlı olarak çeşitli şikâyetler görülebilir. Bunlar,
• Kök/diş hassasiyeti
• Kök çürükleri
• Estetik problemler
• Dişi kaybetme korkusu
Dişeti çekilmelerinin sonucunda dişlerin boyları uzar. Özellikle ön bölgede hastalar dişlerini uzamış gibi hissederler ve estetik sorunlar ortaya çıkar. Çoğu birey için bu durum aşırı hassasiyet ve kök çürüklerinden daha önemlidir.
Dişeti çekilmelerinin tedavisinde etkene yönelik tedavi yapılmalıdır, daha sonra eğer gerekli ise çeşitli cerrahi yöntemlere başvurarak dişeti çekilmesi kapatılabilir. Örneğin; çekilme hatalı ve sert fırçalama ya da çeşitli alışkanlıklara bağlı olarak geliştiğinde öncelikle bu faktörler ortadan kaldırılmalıdır, ya da etken periodontal hastalık ise hastalık kontrol altına alınmalı ve ilerlemesi engellenmelidir. İleri derecede problemli ve cerrahi olarak tedavi edilemeyen durumlarda dolgu, kron gibi restoratif işlemlere başvurulabilinir.
DİŞ ETİ HASTALIĞININ TEDAVİSİ
Diş eti hastalığını anlamak çok zor değildir. Düzenli diş fırçalamayan kişiler de mutlaka kanama başlar. Sigara içenlerde kanama ortaya çıkmaz çünkü sigara diş etinin kanlanmasını bozmaktadır.
Ağız ve nefes kokusu ortaya çıkar. Bu aşamada diş hekimine başvurulursa iyi bir diş taşı temizliği yapılır. Sonrasında çok detaylı fırçalama ve ara yüz bakımı için gerekli şeyler anlatılır. Diş taşı temizliği başlangıç diş eti enfeksiyonunu tamamen iyileştiren bir işlemdir.
Bunlar yapıldığı takdirde başlangıç aşamasında olan diş eti hastalığı iyileşir.
Problem ilerlediğinde tedavi şekli de cerrahi işlemlere dönüşür. Küretaj denilen işlemde diş etleri kaldırılmadan kök yüzeyindeki iltihaplı dokular iyice kazınır. Bu aşamadan sonraki tedavi Flap işlemidir. Burada hastalık iyice ilerlemiş ve diş ile diş eti arasındaki boşluk yani cep iyice artmıştır. Diş eti kaldırılarak ve dikiş atılarak tedavi uygulanır.
Bütün tedavilerde amaç sadece diş sağlığı değil tüm beden sağlığıdır. Diş eti enfeksiyonları doğrudan tüm organları etkiler. Pek çok hastalığın etkeninde diş enfeksiyonu mevcuttur.
Diş eti hastalığı hep çok sistemik hastalık için de zemin hazırlar.
Diş çevresinde yer alan bakteriler, diş etinin iç yüzeyinde oluşan enfeksiyonlu alanlardan geçerek kana karışır ve kan damarları vasıtasıyla vücut içerisinde dolaşır. Bağışıklık sistemi, kan dolaşımı içerisinde yer alan bu bakterileri ortadan kaldırabilmek için beyaz kan hücrelerini devreye gire. Beyaz kan hücrelerinin savunma amacıyla salgıladığı kimyasal maddeler ile bakterilerin oluşturduğu toksinler, iltihabi cevabı başlatır. Tüm bunlar, ateroskleroza yani damar sertliğine, damar tıkanıklığına ve sonuçta kan akışının bozulmasına yol açar. Kalbe giden kanın azalması ile ölümcül olabilen kardiyovasküler hastalıklar ortaya çıkar. Yapılan bir çalışmada; 50 yaşın altında, diş eti hastalığı olan bireylerin, diş eti sağlıklı olan bireylere oranla kalp hastalığından kaybedilme veya hastaneye yatma riskinin yüzde 70 fazla olduğu görüldü.
HAMİLELİK VE DİŞ ETİ HASTALIĞI
Hamilelik dönemi, diş tedavilerinizin yapılmasına engel değildir. Aksine bu dönemde ağız enfeksiyonlarının kontrolü ve tedavisi bebeğe bakteri geçiş riskini azaltmaktadır. Birçok çalışma ileri derecede diş eti iltihabı olan bireylerin düşük kiloda veya erken doğum yapma olasılığının daha yüksek olduğunu vurgulamaktadır. Yapılan rutin kontrol ve tedavilerle yaşam kaliteniz yükselir ve sorunsuz bir hamilelik geçirme şansınız artar.”