ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Namık Tan, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edalman'ın Türkiye'nin Suriye'ye karşı uluslararası camia ile işbirliği yapması yönündeki beyanatının BM'nin 1559 Sayılı kararına ilişkin olduğunu belirterek, "Dış ilişkilerinin nasıl yürütüleceği Türkiye'nin takdiridir" dedi.
Tan, öğle saatlerinde Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin dış politikadaki son gelişmelere yönelik sorularını cevaplandırdı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Türkiye'nin Irak politikasına ilişkin eleştirileri sorulan Tan, askeri makamlarla Dışişleri Bakanlığı'nın gayet yakın bir istişare içinde olduğunu, ortak çalışmaların devam ettiğini ve aynı yakınlığın sürdürüleceğini söyledi. Tan, bir soru üzerine Yunanistan Dışişleri Bakanı Moliviatis'nin önümüzdeki haftalarda Türkiye'yi ziyaret edeceğini, ancak kesin tarihin henüz tespit edilmediğini bildirdi.
Türkiye'nin AB ile imzaladığı Ankara Antlaşması'nın AB'ye yeni üye olan ülkeleri de kapsaması için hazırlanan "Uyum Protokolü"ne yönelik son gelişmelerin sorulması üzerine Tan, protokolün imzalanması konusundaki görüşmelerin halen sürdüğünü söyledi. Görüşmeler tamamlandığında, zamanı geldiğinde ve şartlar oluştuğunda Türkiye'nin protokolü imzalayacağını daha önceden taahhüt ettiğini hatırlatan Tan, Türkiye'nin "tanınma" çerçevesindeki pozisyonunun belli olduğunu belirtti.
"Kıbrıs Rum yönetimini hiçbir şekilde tanımayacağız. Bu protokolün en önemli şartı da budur" şeklinde konuşan Tan, 17 Aralık Zirvesi'nde de AB'nin en üst düzeyde bunun bir tanıma anlamına gelmeyeceğini taahhüt ettiğini hatırlattı. AB'nin Hırvatistan ile üyelik müzakerelerini ertelemesi ve bunun da Türkiye'ye bir uyarı olduğuna dair yorumları sorulan Tan, AB Genel İşler ve Dışişleri Konseyi'ni Hırvatistan'ın eski Yugoslavya ile ilgili olarak uluslararası camia ile tam bir işbirliği yapmaması nedeniyle erteleme kararı aldığını söyledi. Konseyin 17 Aralık Zirvesi'nde Hırvatistan'a bu konuda tam işbirliğinin koşulsuzluğunu kaydeden Tan, "Hırvatistan'a yönelik kararın Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlaması ile hiçbir bağlantısı yoktur" dedi.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edalman'ın Türkiye'nin Suriye'ye karşı uluslararası camiayla işbirliği yapması yönündeki beyanatı sorulan Tan, öncelikle Edalman'ın bu beyanatın yanlış anlaşıldığına yönelik düzeltmesi olduğunu, aslında Edelman'ın BM'nin bu konuya yönelik 1559 Sayılı kararına atıfta bulunduğunu bildirdi. Tan, Türkiye'nin zaten bu konuda adı geçen karara uygun olarak davrandığını belirterek, Büyükelçi'nin de Türkiye-ABD ilişkilerinin geliştirilmesi için çalışan bir diplomat olduğunu belirtti. Tan, "Dış ilişkileri nasıl yürütüleceği de Türkiye'nin takdirindedir" şeklinde konuştu.
Tan, Türkiye'nin Melbourne Başkonsolosluğu'nda görevli olan bir diplomatın oğlunun adının taciz olaylarına karışması nedeniyle görevinden geri alınmasına ilişkin bir soruya da cevap vererek, bu olayın bir ferdi mesele olduğunu, kurum olayı olarak görülmemesi gerektiğini belirtti. Söz konusu kişinin Dışişleri Bakanlığı mensubu olmadığını belirten Tan, olaya adı karışan kişiye yönelik Avustralya'da hukuki sürecin devam ettiğini söyledi.
ABD'nin Guantanamo Üssü'nde tutulan ve Türkiye'ye iadesi beklenirken bunun gerçekleşmediği Murat Kurnaz'ın akıbetine ilişkin bir soruya ise Tan, adı geçen kişinin serbest bırakıldığına dair bakanlığa ulaşan bir bilgi olmadığı yanıtını verdi. Türkiye'nin Guantanamo Üssü'ndeki Türk vatandaşlarının serbest bırakılmasıyla ilgili girişimlerini sürdürdüğünü söyleyen Tan, bu üstte Murat Kurnaz, Salih Uyar ve Mesut Şen adında üç Türk vatandaşının daha bulunduğunu açıkladı.
Tan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de Nisan ayının ikinci haftasının başında Suriye'ye gideceğini bildirdi.