"Dış politikada dağınıklık"
ANKARA (İHA) - Milliyetçi Hereket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kıbrıs konusunda yaşanan dış gelişmeler hakkında AK Parti iktidarının sergilediği davranışları, 'tutarsız yaklaşımlar' olarak niteledi. Bahçeli, AB zirvesinin sonuçlarında ciddi endişelerin ortaya çıktığını söyledi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi il, ilçe, belde ve belediye başkanlarının katıldığı istişare toplantısında dış politikada yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'nin dış politikada zor bir dönemden geçtiğine işaret eden Bahçeli, AK Parti iktidarının AB ile ilişkiler ve Kıbrıs konusunda yaşanan son gelişmelerde sergilediği davranışları, 'tutarsızr' olarak niteledi.
AB'nin Türkiye'ye bakış açısı ve Kıbrıs konusundaki gerçek niyetlerinin ortaya çıktığını belirten Bahçeli, "Kopenhag kararları, maalefesef çon ciddi olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir sürece gidildiğini göstermektedir" dedi. Dış politikada izlenmesi gereken politikaların önemine ve ciddiyetine dikkat çeken Bahçeli, dış politikanın günübirlik değerlendirmelerden ve siyasi istismar hesaplarından uzak tutulması gerektiğini söyledi.
"AK Parti iktidarı, 3 Kasım seçimlerinden bu zamana kadar geçen süre içinde çok başlı ve tutarsız bir yönetim anlayışı sergilemiştir" diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti iktidarının dış politika konularında tutarlı ve ciddi bir yaklaşım izleyemediğini ve yönünü rotasız ve pusulasız bulmaya çalışan bir dağınıklık toblosu çizdiğini kaydetti. İktidarın Avrupa Birliği'nden müzakere tarihi alınması konusundaki süreçte Kıbrıs konusunu da aynı denklem sürecine soktuğunu belirten Bahçeli, Kıbrıs konusunun bundan sonra Avrupa Birliği ile irtibatlandırılarak yanlış ve tehlikeli bir zeminde tartışmaya açılacağını öne sürdü.
Dış politikada Türkiye'nin bu süreçte mıllı çıkarlarını ucuz pazarlık konusu yapmaya hazır bir devlet konumuna sokulduğunu iddia eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Özellikle Kıbrıs konusu Avrupa Birliği'nden esasen hakkımız olan müzakerelere başlangıç tarihi alabilmek karşılığında bir pazarlık unsuru olarak görülmüştür. Bu iki konu arasında organik bir bağ kurulması için adeta davetiye çıkarılmış, Avrupa Birliği'ne bu yönde cesaret verilmiştir."
