Bunlar çiğneme sisteminin normal fonksiyonlarıdır. Bunların dışında istek dışı olarak ara sıra veya ritmik olarak diş sıkma ya da diş gıcırdatma biçiminde fonksiyonel olmayan mekanizmayla uzun süre devam etmesi'Bruksizm 'olarak adlandırılır.
Bu durum bazen gün içinde de devam etmektedir ve bunun bilincinde olan hasta sayısı,diş sıkanların yaklaşık %20 sini oluşturur.
Yapılan araştırmalarda toplumlarda bruksizmin farkında olma oranının%5-20 arasında olduğu görülmektedir. Bu istem dışı fonksiyonlarda dişe binen yüklerin normalin 10-15 katına ulaştığı görülmüştür. Bu kadar fazla yüke maruz kalan dişlerde ciddi diş eti kanamaları,diş eti çekilmeleri dişlerde aşınma ve hassasiyeti meydana gelmektedir. Bu şikayetler dikkate alınmaz ise hastada sürekli yorgunluk, başağrısı, boyun hatta bel ağrısına varan şikayetler görülebilmektedir.Uyku kalitesini etkileyen bu durum bir süre sonra kişilerde depresyon gibi durumları da tetikleyebilir.
Çiğneme sırasında dişlere yaklaşık 30 kg yük binerken bu bruksizm durumunda 450 -500 g kuvvete ulaşır.
Huzursuz bir yaşam, kaygı bozuklukları, bastırılmış öfke gibi durumlarda hasta istem dışı diş sıkmaya başlar. Durum psikiyatrik olarak değerlendirilirken diş hekiminin de ağız içi bozuklukların tedavisini yapması gereklidir.
Bu hastalarda tanı koymak büyük önem taşır. Sadece diş sıkmaya yönelik ağız içine uygulanan apareyler tedavi için yeterli değildir. Hastanın farkındalığı artırmak, sorunlarıyla yüzleşmesi adına yönlendirmek de diş hekiminin tedavilerinden biridir.
Diş gıcırdatma alışkanlığının uzun yıllar devam etmesi sonucunda dişlerde sallanmalar başlayabilir. Özellikle bir yada birkaç dişe fazla kuvvet gelmesi durumunda, ilgili dişlerde ağrı görülebilir ve zamanla bu dişler kaybedilebilir.
Çene eklemine aşırı yük gelmesi sonucunda eklemde kilitlenme, çıtırtı sesleri ve ağrı olabilir.
Sürekli ısırmaya bağlı olarak, yanak içinde dişlerin birbirleriyle temas ettiği hizada, sürekli ısırmaya bağlı olarak irritasyonlar ve beyaz çizgi şeklinde bir hat gözlenebilir.
Bu rahatsızlıkta tedavinin birinci amacı, çene ekleminde geri dönüşümsüz zararlar bırakan, normal dışı çene hareketlerini engelleyerek çene eklemini korumak, varsa ağrıyı ortadan kaldırmak ve dişlerin aşınmasını engellemektir. Bu amaçla, hastanın gece uyurken takacağı, dişlerine uygun olarak hazırlanan plaklar kullanılmaktadır. Plak uyku esnasında dişlerin birbiriyle direkt temasını keserek aşınmayı engellemekte, böylece çene eklemini rahatlatmakta ve ağrıyı ortadan kaldırmaktadır. Ancak şiddetli vakalarda gece plağının yanısıra stresi azaltmaya yönelik tedaviler, kas gevşetici ve uyku düzenleyici ilaçlar kullanılması gerekebilir. Bu tip rahatsızlıklarda dengeli bir diş teması ve çene hareketlerinin sağlanması için, eski yada hatalı yapılmış dolgu ve protezlerin yenilenmesi ve mutlaka eksik olan dişlerin uygun görülen protez uygulamalarıyla tamamlanması gerekir.
Diş tedavisi sadece oluşan hasarları ve olabilecek problemleri engeller.Amaç hastanın diş sıkma sebebine yönelik psikolojik tedavisinin de birlikte yapılmasıdır.