İSTANBUL (İHA) - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, ithalat yapacaklara, kurulacak olan İthalatçı Birlikleri'ne üye olma şartının getirilmesinin; ticaret serbesti ilkesi ve uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu söyledi.
İTO Başkanı Yıldırım yaptığı açıklamada, İthalatçı Birlikleri'nin kurulması kararının ticaret serbestisine aykırı olduğu gibi, ileride Türkiye'nin ihracatına karşı başka ülkeler tarafından misilleme tehlikesi de doğurduğunu kaydetti.
Yıldırım, "Yapılan düzenleme her şeyden önce Anayasa'nın 48. maddesi ile düzenlenen Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti'ne aykırıdır. İthalatçılara, İthalatçı Birlikleri'ne zorla üye olma şartını da getiren düzenleme, yürürlükte olan İthalat Rejimi Kararı'nın 5. maddesiyle kabul edilmiş olan İthalat Serbestisi'ne de aykırı bulunmaktadır" dedi.
İthalatçı birliklerinin kuruluşunun, 5 Ocak 2002 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2001 / 3399 sayılı 18 Eylül 2001 tarihli kararname ile düzenlendiğini hatırlatan İTO Başkanı Yıldırım, "Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın, 2. Nisan 2002 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan tebliği ile de bu 'Birliklere' üye olma usulleri belirlenmiştir. İthalatçı birliklerinin kuruluşu ve bu birliklere üye olunması ile ilgili olan kararnamede ve tebliğde yer alan hükümler, başta Anayasa olmak üzere, kanunlara ve uluslararası ticaret anlaşmalarına aykırıdır" diye konuştu.
İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, söz konusu kararname ve tebliğde yer alan aykırı hükümleri ise şöyle sıraladı:
"- İthalat yapacak kişilerin, vergi numaralarının bulunması yeterli iken, buna ilave olarak, 5.7.2002 tarihine kadar, henüz kurulmamış olan, İthalatçı Birliklerinden birine üye olmaları zorunluluğu getirilmiştir.
- Üye olmayanlar, anılan tarihten itibaren ithalat yapamayacaklardır. Üye olanların, ayrıca, her ithal işlemi için, gümrük beyannamesini yetkili olan gümrük idaresine vermeden önce, üye oldukları birliğe onaylatacaklar ve gene birliğe, ithal edilebilecek olan malların değeri üzerinden nisbi bir parayı (ithalat vergisi olarak) ödemeleri gerekecektir. Böylece, uzun yıllar yapılan uğraşılar sonunda ulaşılmış olan ithalat serbestisi ortadan kaldırılacak, ithalat yeniden kayıt ve şarta bağlanarak geriye dönülmüş olacaktır; ve de, tüm ithalattan, gümrük vergisi benzeri nisbi bir vergi alınması getirilmiş olacaktır.
- Bu şekildeki bir uygulamanın, ülke içinde kanunlara aykırı bulunması yanında, uluslararası ticari anlaşmalara da aykırı görülmesi yönünden, dış ticaretimiz, ileride tamiri mümkün olmayan kayıplara maruz kalabilecektir.
Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği'ne girilmiş ve gümrük vergilerinin karşılıklı kaldırılmış olunmasına rağmen, 'Birlik' üyesi ülkelerden yapılacak ithalata, bu defa vergi getirmiş olacağız; getirilen bu vergi yanında, ithalatımızı kayıt altına alma ve gümrük formalitelerini arttırmış olmak nedenleri ile Avrupa Birliği ülkeleri ve ticaret yaptığımız bütün dünya ülkeleri karşısında, imzalamış olduğu anlaşmalara sadık kalmayan, istikrarsız bir ülke durumuna düşülmüş olunacaktır.
- Tüm ülkelerin, yurdumuza yapılacak ihracatlarını bu şekilde engelleme yoluna gidildiği görüntüsü nedeniyle bütün dünya ülkeleri mütekabilen Türkiye'nin tüm ihraç mallarına karşı, aynı veya daha ağır olan bir vergilendirmeye ve kayıtlamalar koymaya hak kazanmış olacaklardır. Bu durum karşısında, ihracatımızın çok büyük ölçüde azalabileceği düşünülmektedir.
- Ayrıca, ithalatçı birliklerine üye olmayan ithalatçılar adına gelecek mallar da gümrük antrepolarında yığılmalara neden olabilecektir.
- İthalatçı birliklerinin kuruluşu ile ilgili düzenlemenin incelenmesi sonucunda, Anayasa'ya, üyesi olduğumuz uluslararası çok taraflı ticaret anlaşmalarına (öncelikle Avrupa Birliği ile ülkemiz arasındaki, üyelik ve gümrük birliği anlaşmasına), gümrük anlaşmalarına ve 63 ülke ile aramızda mevcut olan iki taraflı ticaret anlaşmalarına (Serbest Ticaret Anlaşmaları dahil), aykırılıklar içermektedir."