HABER

"Disiplin Kurulu işlevini kaybetti"

MUĞLA (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yüksek Disiplin Kurulu'nca (YDK) partiden ihraç edilen İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, tatil yaptığı Muğla'nın Göcek Beldesi'nde İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Yüksek Disiplin Kurulu'nun böyle bir karar alacağını tahmin ettiğini, ancak savunma yapmadığını belirten Ketenci, "Çünkü Disiplin Kurulu, işlevini ve fonksiyonunu kaybetmiştir" dedi.

1959 yılında partiye kaydolmasının ardından siyasal yaşamında en üzücü günlerini yaşadığını belirten CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, "Partiden ihraç edildiğimi tatilde basın mensuplarından öğrendim, tatilim zehir oldu, ancak üzüntülü olmak durumu değiştirmiyor. Partideki bu oligarşik yapılaşmanın beni bu noktaya getireceğini çok önceden tahmin ediyordum, onun için Yüksek Disiplin Kurulu'na ifade vermedim ve savunma yapmadım. Çünkü biliyordum ki Yüksek Disiplin Kurulu, CHP gibi işlevini ve fonksiyonunu kaybetmiştir. Sadece Genel Başkanın emrinde o gün kumanda merkezinde kim varsa; talimatları, emirleri yerine getiren erlerdir Yüksek Disiplin Kurulu. Bu kurulun içinde birkaç tane seçkin kimliğe sahip arkadaş vardır, onlar da zaten ihraç kararına muhalefet ettiler. Kurulun böyle bir karar alacağını tahmin ediyordum. Savunma yapmayışımdaki temel nedenlerden biri de; burası bir yargı mercii değil, yani benim savunmalarımı adalet terazisinde yapacak işlevde bir organ değildir" dedi.

Yüksek Disiplin Kurulu'nun bağımsız ve hür olmadığını, bir başkasının karar ve emirleriyle yürütüldüğünü ileri süren Ketenci, "Ben daha önce de disiplin kurulunun buna benzer kararlar aldığını çok iyi biliyorum. Bu emirleri verenler önce partiden atıyor, sonra karar çıkıyor. Diğer arkadaşlarımın ve benim hiçbir suçumuz olduğunu sanmıyorum. CHP gibi bir parti, 45 yıldır iktidar olmamış, sürekli başarısız. Parti, geçirdiği 3 büyük seçimde sürekli başarısız oldu. Ben bu başarısızlığı incelemeye ve irdelemeye çalıştım. CHP teknesinin su aldığını görünce bazı arkadaşlarla yapısal değişiklikler olsun istedik. Genel Başkanın ve yakın arkadaşlarının izlediği siyaset, genel anlamda bağdaşmıyor. Böyle olunca da büyük oy kaybımız oldu. Bu yapı devam ettiği sürece önümüzdeki seçimlerde CHP'nin akıbeti DSP gibi olacaktır. Biz doğruları söylediğimiz için partiden ihraç edildik. Bunun başka hiçbir cevabı olamaz. Beni partiden uzaklaştırmaları, CHP'den ayrılacağım anlamına gelmez. Hiç kimse beni Türk solunun sevdasından alıkoyamaz. Ben bir solcuyum ve sonradan olmalar gibi değil, sapına kadar solcuyum" diye konuştu.

"BAYKALVE ARKADAŞLARI PARTİNİN ÖNÜNÜ KESİYOR" Türkiye'de solun bütünleşmemesi halinde siyaseti bırakacağını belirten Ahmet Güryüz Ketenci, "Ben Türkiye'de solun bütünleşmesini istiyorum. Bu yapı demokrasi bakımından sağlıksız bir yapıdır. Bu anlamda Baykal ve arkadaşlarının demokrasinin önünde bir engel olduğunu, bir moloz yığını olduklarını iddia ediyorum. Bu moloz yığını dağıtılmadan, demokrasinin önünün açılmayacağını düşünüyorum. Bunlar demokrasinin önünde takoz olmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Ben isterdim ki, her seferinde başarısız olan Genel Başkanım Deniz Baykal, yüreklilik gösterip istifa etsin. Biz bunları söylediğimiz için partiden ihraç edildik. Diğer arkadaşlarımızla ortak bir karar alarak, hukuk yoluna gidip gitmeyeceğimize karar vereceğiz. Sol bütünleşmediği taktirde, siyaseti bırakmayı düşünüyorum. Solu bütünleştirmeyecek hiçbir hareketin içine katılmam. Ama Baykal'ın elinde CHP'nin bitmesine, dinamik unsurlar müsaade etmeyecektir" şeklinde konuştu.
CHP'nin sıradan bir parti değil, Dumlupınar Savaşları'nda kurulan bir parti olduğunu dile getiren Ketenci, "Böyle tarihi kimliği bulunan bir partiyi heba etmek kimsenin hakkı değildir. Ben bunlara karşıyım. Öyle bir şey ki; milletvekilleri arasında bir kamuoyu yoklaması yapılsa, milletvekillerinin eşlerinin bile Baykal'a hayır diyeceğini biliyorum. Ama nedense herkes sessiz kalmayı tercih ediyor" dedi.

En Çok Aranan Haberler