Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu:

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Suriyelilerin, Suriye sınırları içinde korunması, mümkünse kamplarda barındırılması konusunda Birleşmiş Milletler'in devreye girmesini bekliyoruz'' dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi özel oturumuna katılmak için Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti. Gitmeden önce Davutoğlu, Esenboğa Havaalanında basın toplantısı düzenledi.

Davutoğlu, Suriye'de artan hava saldırıları sonucu Türkiye'ye yoğun bir mülteci akını yaşandığını belirterek, Suriye'de rejim güçleri tarafından gerçekleştirilen saldırılara son dönemde Hava Kuvvetleri'nin de katılmasıyla mülteci ve geçici sığınmacı Suriyelinin Türkiye'ye geldiğini söyledi. Davutoğlu, saldırılar nedeniyle yer değiştiren Suriyeli sayısının milyonlarla ifade edildiğini kaydederek, her vesileyle bu konuyu uluslararası gündeme getirdiklerini belirtti.

Davutoğlu, Suriye mülteciler toplantısına Birleşmiş Milletler üyeleri ve komşu ülkelerin de davet edildiğini kaydederek, mültecilerin yükünün komşu ülkeler tarafından taşınmasının sınırına geldiğini açıkladı. Birleşmiş Milletler sisteminin tümüyle ve etkin şekilde devreye girmesinin ve sorunun daha da büyümeden alınacak tedbirlerle önüne geçilmesinin büyük bir önem taşıdığının altını çizen Davutoğlu, ''Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi oturumunda özellikle Türkiye'nin Suriyeli mültecilere yönelik uyguladığı politika, yaklaşım Birleşmiş Milletler üyeleriyle paylaşılacak. Karşı karşıya kaldığımız sorunlar çerçevesinde Birleşmiş Milletlerin etkin adımlar atması talep edilecektir'' ifadelerini kullandı.

Suriyeli kardeşlerinin evlerine güvenli bir şekilde dönmelerini temin edilmesi konusunda uyguladıkları politikayı sürdüreceklerini kaydeden Davutoğlu, Suriye'de Suriye halkının talepleri doğrultusunda bir siyasal değişim ve reform süreci temennisinde bulundu.

Bir gazetecinin Birleşmiş Milletler toplantısından somut olarak ne bekliyorsunuz sorusuna Davutoğlu, Birleşmiş Milletlerin özel bir toplantı vesilesiyle Dışişleri seviyesinde toplantısının önemine işaret etti. Davutoğlu, beklentilerinin somut sonuçlar doğurmasının beklentileri olduğunu kaydederek, hava saldırılarının büyük bir göçü beraberinde getirdiğini ifade etti. Davutoğlu, ''Türkiye üstlendiği tarihi ve insani sorumluluk doğrultusunda kamp sayısını arttırdık, yeni kamplar kurduk. Fakat ne kadar kamp kurarsanız kurun, hava bombardımanı sürdükçe aynen Bosna'da yaşanan olaylardaki gibi şehirlerin uzaktan top ateşine tutulması ve yürütülen politikalar daha çok sayıda insanın kaçmasına, Türkiye'ye sığınmasına yol açabilir'' şeklinde konuştu.

Yüz binleri aşan rakamlara ulaşıldığında bir ülkedeki çatışma sorunu olmaktan çıktığını belirten Davutoğlu, uluslararası nitelikteki bir sorun haline dönüşeceğini söyledi. Davutoğlu, ''Uluslararası sorunun yükümlülüğünü bir komşu ülke olarak sanki Türkiye'den gereğini yapma yetkisini beklemek kimsenin hakkı değil. Türkiye üzerine düşeni yapar ancak böyle bir uluslararası sorunun çözüm merciide Birleşmiş Milletlerdir. Biz şimdiye kadar hep Birleşmiş Milletler mekanizmasını devreye sokmaya çalıştık. Ama malum özellikle siyasi konularda Rusya ve Çin'in vetoları bu mekanizmanın devreye girmesini güçleştirdi. Bu insani konu, burada siyasi bir taraf tutmanın ötesinde insani bir trajedi var. Yarın sınırlarımızın öte tarafında onbinlerce insan biriktiğinde, birikebilir, içeride kamp kurma sürecinde iken bir tarafta da olaylar devam ediyor, biz ayrıca Suriye içine de yoğun insani yardım gönderme çabası içindeyiz. Suriye sınırı içinde korunması, mümkünse kamplarda barındırılmas konusunda Birleşmiş milletlerin devreye girmesini bekliyoruz. Bununla ilgili uygun yöntemlerin geliştirilmesi lazım ki, bu mesele Suriye’den dışarı ihraç edilen bir sorun olmaktan çıksın'' dedi.

Apaydın kampı ile ilgili tartışmaları kendisinin de izlediğini söyleyen Davutoğlu, insani konuların, Türkiye'nin milli menfaatleri ve Türkiye’nin uluslararası itibarı siyaset üstü bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğinin altını çizdi. Davutoğlu, ''Kamplar dışarıdan ziyaretçilere, milletvekillerimizin, Meclisimizin ziyaretlerine kapalı olmamıştır'' diye konuştu.

Davutoğlu, Meclis İnsan Hakları alt Komisyonu Mülteciler Alt Komisyonu'nun 18-19 Ocak tarihlerinde kamplara ziyaret gerçekleştirdiğini söyleyerek, kamplarda silahlı eğitim verildiği, kamplarda huzursuzluklar olduğu, asayiş problemlerinin dışarıya yansıdığı, kötü muameleye yönelik iddia edildiğini belirtti. Davutoğlu, kampların ulusal mevzuata uygun olduğunu belirterek, 11 Ağustos 1941 tarihli Muharip Yabancı Askerlerin Türkiye'ye İltica Edenler Hakkındaki Kanun ve Kasım 1995 tarihli Kanuna ve yönetmeliklerde gelen yabancı asker ve muhariplerin ayrı bir kampta tutulması bir mevzuat gereği olduğunu hatırlattı. Davutoğlu, ''Birleşmiş Milletler uygulamaları da buı çerçevededir. Mülteciler Alt Komisyonu raporuna bakıldığında, 'O zaman iddia edilen tüm hususların yanlış olduğu, asayiş sorununun yaşanmadığı, iyi muamele edildiği memnuniyetle görülmüştür' diye rapora geçmiş'' şeklinde konuştu.

Bu tür konularda kendilerine bir talep geldiğinde her zaman açık davrandıkalrını söyleyen Davutoğlu, ''Apaydın kamplıyla ilgil talep, emri vaki şekilde ve bir grup milletvekilinin oraya giderek, basın açıklaması yaparak, zaten hassas olan bir alanda aöçıkçası tahrik edici ve söylentilere dayalı bir açıklama yapması hem o kampta kalanların güvenliği açısından sakıncalıdır hem hassas bir süreçten geçerken sınır vilayetlerimizdeki durum itibariyle sakıncalıdır. Tüm milletyvekilletrinden, bütün sivil toplum kuruluşklaırndan beklediğimiz, sorumluluk içinde davranmaları ve kritk geçiş sürecinde insani kaygıları ve Türkiye'nin itibarını ve çıkarlarını öne almalarıdır. Usulüne uygun yapılan müracaatlara da biz hiç bir zaman kayıtsız kalmadık. Dün Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Seferüstün aradılar. Komisyon olarak burayı ziyaret etmek istediklerini söylediler. Dışişlerimize de bu konuda bir başvuruda bulunacaklarını söylediler. Ben Başbakanımızla da istişaremizde, olumlu karşıladık. Türkiye Büyük Millet Meclisi ilgili komisyonu ve bu sorumluluk içinde davranacağına inandığımız Komisyon üyelerinin Apaydın kampı dahil girişleri, ulaşımları sağlanabilir. Bugün itibariyle bu talebe olumlu cevap verilecektir. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun Mülteciler Alt Komisyonu üyeleri, Apaydın kampı da dahil, istedikleri her yere girip inceleme yapabilecekler. Bugün itibariyle ne zaman isterlerse gidebilirler. Sorumsuz yaklaşıma da izin verilmeyecektir" dedi.