Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Büyük Restorasyon Projesini Anlattı

Kocaeli'de Büyük Restorasyon Türkiye'nin Yükselişi konulu toplantıda konuşan ve Türkiye'nin izleyeceği yolu tarihsel süreçlerden verdiği örneklerle anlatan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Büyük restorasyon hamlesi yapabilmek için özgüven devrimi yaşamak gerekiyordu. Bunu Başbakan Davos'ta yaptı" dedi.

Kocaeli Valiliği ve Dışişleri Bakanlığı işbirliği ile düzenlenen "Büyük Restorasyon ve Türkiye'nin Yükselişi" konulu konferans The Ness Otel'de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Bilim Sanayi veTeknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün katılımıyla gerçekleşti.

Toplantıya, Bakanlan Nihat Ergün, Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu'nun yanı sıra Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, kamu yöneticileri, dernekler, odalar, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları üyeleri katıldı. Bakan Davutoğlu toplantıda kamu örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarına hitaben Büyük Restorasyon ve Türkiye'nin Yükselişi konulu bir konuşma yaptı.

Bakan Davutoğlu, "Bir ülkenin herşeyi değişebilir ama tarihi değişmez. Tarihi yeniden yorumlamak zorundadır. Nerede durduğumuzun tespitini yapmak zorundayız. Doğru zamanda milletin cevherini harekete geçirirseniz bir sonraki dönemde büyük güç olursunuz. Kocaeli'de bu konuyu konuşma önemli. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yükselişini konuşacaksak tarihi dokuyu keşfetmek gerekir. Milletler hafızalarıyla yaşar. konjektürel eksenden çıkmış ülkeler hafızası zayıf olduğu için refleks gösteremezler. Bir milletin büyüklüğü yayıldığı coğrafyada yaydığı terlerle ölçülür. Bu ufku ve coğrafyayı sınırlama hakkına kimse sahip değil" diye konuştu.

Büyük restorasyon projesini nasıl gerçekleşeceğini anlatan Bakan Davutoğlu, "Herşey geçebilir güçlü bir aile bilinciniz yoksa, oturduğunuz coğrafyanın kıymetinin bilmezseniz büyük restorasyonu gerçekleştiremezsiniz. Bu kadar hızlı akan tarihi evrede bunun korumamız gerek. tarih bundan sonra hızlı akacaktır. Büyük idealleri olmayanların büyük başarıları olamaz. Özgünveni olmayanların bırakın milleti kendi şahsı için muhasebe yeteneği bile olmaz. Türkiye 10 yıldır büyük bir restorasyondan geçiyor" ifadelerini kullandı.

Son 24 yılda uluslararası sistemde 3 depremin yaşandığını kaydeden Davutoğlu, "İlk deprek Sovyetlerin çöküşü, ikinci deprem 11 Eylül'de yaşandı. Son 10 yılda milli gelirimiz 3.5 -4 kat arttı. 3. büyük depremin içindeyiz. Uluslarası ekonomik kriz ve Ortadoğu'daki devrimler darbesi. O coğrafyanın ortasında istikrarını sağlayan bir ülke var. Restorasyonda en önemli şey fertlerin kendilerine güvenmeleri. Büyük restorasyon hamlesini yapabilmek için özgüven devrimi yaşamak gerekiyordu. Başbakan Davos'ta one minute dediğinde bir kaç saatte yorumlar yaptılar. Başbakan İstanbul'a indiğinde 10 binler karşıladı. Orada Başbakan 'Bundan sonra biz ülkeleri kaybedersek ne olacağız diye düşünmeyeceğiz. Başka ülkeler düşünecek" dedi. Bakın İsrail özür dilemez dediler diledi. Bunu siyasi açıdan söylemiyorum" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE'DE KİMSE KİMSEYİ TEHDİT OLARAK GÖRMEYECEK

Katılımcılar Türkiye'nin geçtiği tarihsel süreçlerden bahseden Dışişleri Bakanı şöyle konuştu: "Artık solgun yüzlü pazusu kuvvetli adamın yüzüne renk geldi.Üç ayağı var iç restorasyon, ekonomik restorasyon ve dış restorasyon. İç restorasyonun olmazsa olmazı demokrası. Biz bu milletin hiç bir ferdini tehdit olarak görmüyoruz. Böyle bir tehdit anlaşını da mazur göremeyiz. Bir devlet kendi halkına dönüp ben sana özgürlüğü vereceğim derse en meşru devlettir. Vatandaşlık hukiki bağdır. Milletleri bir arada tutan şey tarihdaşlıktır. Bu kaderdaşlık bizim güç kaynağımızdır. Millet öyle bir varlıktır ki şemsiyesi altına aldığı herkese aidiyet hissi verir. O aidiyeti güçlendirmek zorundayız. Bunun tanımı Çanakkale'dir Sarıkamış, Kuddürü Mala'dır. Eğer restorasyorda başarılı olursak devletin önünü açarız. Onun için Cumhuriyetin 100. yılını hedef gösterdik. Bunun sağlayamazsak sürekli bizim yaramızı kaşırlarsa o zaman yapacağımız şey çok basit. Milletimizi emniyeti alacağıZ kimse kimseyi tehdit olarak görmeyecek."