ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Bağlantısızlar Hareketi'nin 15. Dışişleri Bakanları Konferansı'na katılmak üzere İran'ın başkenti Tahran'a gitti.
Bağlantısızlar Hareketi'nin 15. Dışişleri Bakanları Konferansı'na katılmak üzere İran'a giden Dışişleri Bakanı Babacan, hareketi öncesi Esenboğa Havaalanı'nda basın toplantısı düzenledi. Bağlantısızlar Hareketi'nin soğuk savaş döneminde Batı ekseniyle Doğu Bloğu arasında süren mücadelede bağlantısız olduklarını ilan eden 25 ülkenin katılımıyla 1961'de kurulduğunu ve bugün hareketin 116 üyesinin bulunduğunu belirten Babacan, "Doğu Bloğu'nun ortadan kalktığı ve soğuk savaş sürecinin geçerli olmadığı 1990'lı yıllarda gerekliliği tartışılan ve anlamını yitirdiği şeklinde eleştirilere maruz kaldı. Bağlantısızlar Hareketi dünya politikasında meydana gelen köklü değişikliklere paralel olarak son dönemde kendisini yeniden tanımlayacak" dedi.
İran ziyaretinde Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyelik adaylığı başta olmak üzere çeşitli konularda ikili temaslarda da bulunacağını belirten Babacan, İranlı yetkililerle ikili görüşmelerde bulunacağını ve görüşmelerde İran'ın nükleer programıyla ilgili sürecin ele alınacağını kaydetti. Babacan, Türkiye'nin Bağlantısızlar Hareketi'ne üye olmamakla beraber 2006'da Havana'da düzenlenen devlet ve hükümet başkanları zirvesine ilk kez misafir ülke statüsüyle davet edildiğini anımsatan Babacan, bu yılki toplantıya da yine aynı statüyle katıldıklarını ifade etti.
Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Babacan, Cenevre'deki toplantının ardından İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Nükleer Başmüzakereci Said Celili ile yaptığı görüşmenin sorulması üzerine, "Bir bakıma Cenevre görüşmesi sonrasında hem İran'ın hem altılar diye tabir ettiğimiz grubun görüşlerini, yaklaşımlarını ilk elden öğrenme imkanım oldu" diye konuştu.
Tahran ziyaretinde bundan sonraki aşamalarla ilgili Türkiye'nin görüşlerini muhataplarıyla paylaşacağını söyleyen Babacan, "Bu sürecin önemli bir süreç olduğunu düşünüyoruz ve bu sorunun diyalog yoluyla çözümlenmesi gerektiğine inanıyoruz" dedi. Sürecin aksamadan sürmesinin önemli olduğunu ifade eden Babacan, süreci önemli bir fırsat olarak değerlendirdiklerini kaydetti. Süreçte önemli olanın tarafların birbirlerini net şekilde, iyi anlamalarının sağlanması olduğunu ifade eden Babacan, hem söz konusu 6ı ülkeyle çok iyi ilişkileri olan bir ülke olarak hem de İran'ın komşusu bir ülke olarak Türkiye'nin bu diyaloğa katkıda bulunan bir tutuma sahip olduğunu ve bu süreci devam ettireceğini belirtti.
Türkiye ile Sırbistan arasındaki büyükelçilerle ilgili sürece ilişkin bir soru üzerine Babacan, bir hafta-10 gün önce Sırbistan Dışişleri Bakanı ile telefon görüşmesi yaptığını belirterek, "Bu konulardaki sorunların aşılacağı intibası uyandı bende. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde gerek yeni başlayan büyükelçimizin güven mektubunu sunması olsun, gerek Sırbistan Büyükelçisi'nin Türkiye'de göreve başlaması olsun bu konularda olumlu adımları olabileceğini düşünüyorum" diye konuştu. Türkiye olarak Sırbistan ile ilişkilere büyük önem verdiklerini söyleyen Babacan, Sırbistan ile siyasi, ekonomik, kültürel her türlü ilişkiyi daha ileri götürmek istediklerini, bu konuda güçlü bir iradenin söz konusu olduğunu ifade etti.
Babacan, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın Türkiye'yi 14 Ağustos'ta ziyaret edeceğine ilişkin haberlerin bulunduğunun belirtilmesi üzerine, Türkiye'nin İran ile üst düzey ziyaretlerinin oldukça yoğun olduğunu ve iki ülke arasında sık bir trafik bulunduğunu kaydetti. Devlet başkanı seviyesinde ziyaret sırasının İran'da olduğunu ifade eden Babacan, Ahmedinejad'ın Türkiye ziyaretiyle ilgili hazırlıkların devam ettiğini söyledi. Ancak bu ziyaretin kesin tarihi ve içeriğinin Türkiye ve İran olarak eş
zamanlı açıklanacağını kaydeden Babacan, dolayısıyla henüz tarihi teyit edemeyeceğini belirtti. Babacan, ziyaretiyle ilgili açıklamanın taraflarca aynı anda yapılması konusunda ortak bir anlayışın söz konusu olduğunu söyledi.