NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Ankara'da bir araya geldikten sonra ortak basın açıklamasında bulunarak, Doğu Akdeniz'de yaşanan gerilim, Dağlık Karabağ'daki çatışmalara değindi.
Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları;
Özellikle İdlib'de NATO'dan Türkiye'nin desteği oldu ama müttefiklerin ciddi anlamda engellemesi oldu. Mütteğifimiz Polonya'nın desteği oldu, çok teşekkür ediyoruz.
Afganistan'dan apar topar çekilmenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Müttefikler arasında samimi bir istişareden sonra karar vermemiz gerektiğini düşünüyoruz.
Irak ciddi sorunlarla karşı karşıya. NATO'nun oradaki misyonuna da destek veriyoruz, ama maalesef hayata geçemedi Irak'ın karşı karşıya olduğu sorunlardan dolayı...
Libya'da kalıcı ateşkes için sarfettiğimiz çabalar hakkında bilgi verdik. Destek veremiyorlarsa müttefikler, terör örgütlerine destek vermesinler. Terör listemizdeki örgütlerle angajmana girmeleri kabul edilemez.
Savunma sanayi ihtiyaçlarını kendi içimizde halletmemiz gerekiyor. Patriot alamadığımız için müttefiklerimizden S-400 almak durumunda kaldık. Bu sadece hava savunma sistemiyle alakalı değil, müttefiklerin bu konularda zorluk çıkarmaması gerekiyor. NATO'nun 2030 yılına katkı sağlamaya destek vereceğiz.
Stoltenberg'in açıklamalarından satır başları;
Türkiye çok değer verdiğimiz müttefiktir, ortaklarla çok fazla koronavirüs desteğiyle mücadelemize destek vermiştir. Afganistan, Kosova ve Irak'ta da NATO'ya katkıda bulunuyor. NATO da Türkiye'ye katkıda bulunuyor. Polonya, bir duyuruda bulundu, deniz devriye hava aracını kullanacağını söyledi. Bugün Doğu Akdeniz'de bazı gerilimlerle karşı karşıyayız. Güvenli bir çağrı hattı oluşturuldu, 7/24 açık bir hat bu. Her iki müttefiki de çabalarından ötürü kutluyorum. Umudum, temelde yatan uyuşmazlıkların şu an ele alınabilir olması.
Türkiye'nin S-400 alımının konusu, ABD yaptırımlarıyla karşı karşıya kalabilir. Ama S-400 hava savunma sistemi NATO'nun hava savunma sistemiyle uyuşmuyor.
Dağlık Karabağ'daki saldırıların artmasından endişeliyiz. Sivillerin öldüğünü görünce endişemiz artıyor, ayrıca enerji kaynaklarına gelecek zarar da endişe kaynaklarından bir tanesi. İlgili tüm taraflara 'hemen savaşın durdurulması' çağrısında bulunuyoruz.
Çavuşoğlu; Ermenistan'ın sivillere saldırması yeni değil. Hocalı'da insanları, çocuk kadın demeden nasıl katlettiğini görebilirsiniz. Şimdi önce çatışma hattında hem askerlere hem sivillere saldırdı, birçok sivil şehit oldu. Sıkışan Ermenistan sivilleri hedef alarak füze göndermeye başladı, bu aslında savaş suçudur. Azerbaycan ise kendi topraklarını almak için mücadele ediyor. Tüm uluslararası örgütler ve ülkeler ya çok dengeli olmaya çalışıyor ya da Ermenistan'ı destekleyen açıklamalarda bulunuyor. Bu sorunu çözmek için kurulan Minsk Üçlüsü'nden Fransa, açık açık Ermenistan'a destek veriyor. Hem Türkiye hem de batılı ülkeler olarak buraların toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Ermenistan'ın bir an önce buralarda çekilmesi çağrısında herkesin bulunması gerekiyor, 30 yıldır devam ediyor. Ermenistan bu işgalin tadını çıkarıyor. Cesareti nereden buluyorsa, Azerbaycan'a saldırıyor, herkesin güçlünün değil, haklının yanında yer alması gerekiyor.