Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake'in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesine ilişkin, "Seçim ortamında bir büyükelçinin seçici bir şekilde bir adayla görüşmesi doğru değildir. Hele hele açık bir şekilde taraf tutan ülkelerin olduğu bir ortamda büyükelçilerin çok dikkat etmesi lazım." dedi. Çavuşoğlu ayrıca Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) Ukrayna asıllı bir Alman milletvekilinin taraf tuttuğu gerekçesiyle Türkiye'ye alınmayacağını söyledi.
Çavuşoğlu, Habertürk TV'de katıldığı programda gündeme ilişkin sorulara yanıt verdi ve değerlendirmelerde bulundu.
Dış politikanın seçim anketlerine olumlu etkisinin olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, yurt dışında yaklaşık 3 milyon civarında seçmenin bulunduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, konsolosluk hizmetlerinin artık 7 gün 24 saat verildiğini belirterek, yurt dışındaki vatandaşların günlük hayatını ilgilendiren taleplerini her zaman dikkate aldıklarını söyledi.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake'in 28 Mart'ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesine ilişkin soruya yanıt veren Çavuşoğlu, "Seçim ortamında bir büyükelçinin seçici bir şekilde bir adayla görüşmesi doğru değildir. Hele hele açık bir şekilde taraf tutan ülkelerin olduğu bir ortamda büyükelçilerin çok dikkat etmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, böyle görüşmelerin "kanunlar çerçevesinde şeffaf olması" gerektiğine dikkati çekerek, bu konuda Dışişleri Bakanlığı olarak herkese yardımcı olduklarını ifade etti.
Kılıçdaroğlu'nun, "3 ay içinde her vatandaş AB'ye vizesiz girebilecek" yönündeki vaadini değerlendiren Çavuşoğlu, bu konuda Avrupa Birliği'nin (AB) karar alması gerektiğinin altını çizdi.
Bakan Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) taraf tutan milletvekillerinin ülkeye alınmayacağını ifade ederek şunları kaydetti:
"AKPM'de Ukrayna asıllı Alman milletvekili listeye konmuş. Şimdi onu almayacağız; çünkü açıkça taraf tutuyor. Değiştirirlerse değiştirirler, değiştirmezlerse almayacağız. Gelip de Türkiye'nin iç işlerine karışmak olmaz. Kimseye görüşmeyin demeyiz, bunun kanunlar içinde, şeffaf olması lazım."
Çavuşoğlu, Türkiye'nin dış politika önceliklerinin olduğunu belirterek, bunların başında "ekonomi diplomasisinin" geldiğine dikkati çekti.
Tahıl Anlaşmasıyla dünyadaki her haneye katkı sağladıklarını kaydeden Çavuşoğlu, dünyada bir güç paylaşımının olduğunu, Türkiye'nin de bu güç paylaşımının içinde çok sağlam bir yerde olması gerektiğini söyledi.
Çavuşoğlu, "Türkiye'nin ikinci yüzyılı Türkiye Yüzyılı olacak ama aynı zamanda Türk diplomasinin yüzyılı olacak." dedi.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile iyi bir görüşme yaptıklarını kaydeden Çavuşoğlu, mevkidaşıyla yaptığı son 3 görüşmenin sıcak geçtiğini dile getirdi.
Çavuşoğlu, bundan sonra Mısır ile ilişkilerde "yeniden canlandırma ve geliştirme" konusunda hangi adımları atacaklarıyla ilgilendiklerini belirterek, ticari ilişkilerin geliştirilmesi hususunda çalışacaklarını aktardı.
Bakan Çavuşoğlu, "Libya konusunda, Libya'yı seçime götürecek bir yol haritası üzerinde çalışma konusunda mutabık kaldık." dedi.
Libya'da her iki tarafla da diyaloglarının olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Şu anda ortak bir tabur kurma projesi var." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, mevkidaşıyla görüşmesinde deniz yetki alanları meselesine değinmediklerini, liderler zirvesinin hazırlıklarını konuştuklarını ifade etti.
Mısır'ın Türkiye'nin deniz yetki alanlarına saygılı olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, iki ülkenin deniz yetki alanları konusundaki işbirliğinden Mısır'ın daha karlı çıkacağını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile nerede görüşeceğine ilişkin soruya da Çavuşoğlu, buna ilişkin henüz bir karar olmadığını, liderlerin görüş ve talimatları çerçevesinde adım atacaklarını söyledi.
Çavuşoğlu, söz konusu görüşmenin "çok fazla gecikmeyeceğini" de sözlerine ekledi.
Bakan Çavuşoğlu, mevkidaşıyla yaptığı görüşmede "Anadolu Ajansı (AA) ve Mısır resmi haber ajansı MENA arasında işbirliği" ve "TRT ile Mısır devlet televizyonu" arasında bir mutabakat zaptı imzalamayı önerdiklerini belirtti.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nın (TİKA) tekrar Mısır'a dönmesi konusunda da mevkidaşına teklifte bulunduğunu kaydeden Çavuşoğlu, iletişim, kültür ve turizm konusunda atabilecek adımları ve işbirliği alanlarını konuştuklarını aktardı.
Çavuşoğlu, Mısırlı mevkidaşı Şukri ile Dışişleri Bakanlığından Resmi Konuta Togg ile gittiğini hatırlatarak, mevkidaşının Togg'u çok rahat ve konforlu bulduğunu ifade etti.
Mısırlı mevkidaşı ile iftarda Togg'u konuştuklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Yarın ihracata başladığı zaman, Mısır büyük bir ülke, Mısır'ın çok ilgi duyabileceğini, çalışma arkadaşları ve Ankara'daki Maslahatgüzar söyledi. Çünkü fiyatları da biliyor. Fiyatlarının da böyle bir araç için uluslararası piyasaya göre son derece uygun olduğunu da söyledi." diye konuştu.
Suriye ile temaslarda ne aşamada olduklarının sorulması üzerine Çavuşoğlu, Esed rejiminin başından beri Türkiye'nin Suriye topraklarından çıkmasını istediğini, ancak Suriye'nin kuzeydoğusunda PKK/YPG'nin hakimiyet sürdürdüğünü, bu nedenle bu tür görüşmelerde de herhangi bir ön şartı kabul etmeyeceklerini vurguladı.
Çavuşoğlu, Suriyeli mültecilerin Suriye'ye güvenli şekilde dönebilmesi için Esed rejimiyle angajmana girip çalışmak gerektiğine işaret etti.
ABD'nin Türkiye'nin Esed rejimiyle angajmanından rahatsız olup olmadığı sorusuna da Çavuşoğlu, bunun "ABD'nin pek hoşuna gitmediğini" dile getirdi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin menfaatleri ve bölgenin çıkarlarına göre hareket edeceklerini vurguladı.
Türk hava sahasının Süleymaniye uçuşları için kapatılmasına ilişkin soruya yanıt veren Çavuşoğlu, PKK'nın burada ciddi bir nüfuzunun olduğunu belirterek, Süleymaniye'de PKK'nın kontrole geçtiğini, havaalanını kullandığını söyledi.
Çavuşoğlu, hava sahasının kontrolünün ABD'nin elinde olduğunu, her şeyden haberinin olduğunu belirterek, ABD'nin de bu bölgede de PKK/YPG terör örgütüyle angajmanının olduğunu dile getirdi.
Böyle bir durumda Türkiye'nin bu havaalanını sivil uçuşlar için kullanmasının doğru olmayacağını ve oradan kalkan uçakların da Türk hava sahasına girmesine izin vermeyeceklerini kaydeden Çavuşoğlu, "Ancak burada PKK'yla mücadelede somut adım atarlarsa ve buranın güvenliğiyle ilgili bizi ikna edebilirlerse, biz de bunu yerinde görebilirsek ancak o zaman değerlendiririz." ifadelerine yer verdi.
Çavuşoğlu, Irak'ın her şeyden önce PKK'yı bir terör örgütü olarak ilan etmesi ve onunla mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin Yunanistan ile arasının iyi olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Ama naif olmamak lazım. Yıllardır devam eden sorunlar var. Bu sorunları çözmediğimiz sürece gerginlik artabilir, tırmanabilir. Bu atmosferi iyi değerlendirip, onlarda da seçim var, özellikle bu istişari mekanizmayı canlandırıp bunları nasıl çözeceğimizi konuşup somut adımlar atmak lazım. Gerek Kıbrıs'ta gerek Doğu Akdeniz konusunda." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Fransız vekillerin PKK/YPG elebaşlarını ağırlamasına tepki göstererek, bunun "kabul edilemez, çifte standart, iki yüzlülük ve terör örgütüne kucak açmak" olduğunun altını çizdi.
Fransa ve Avrupa Birliği'nde PKK'nın terör listesinde olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Nasıl oluyor da iktidar milletvekilleri ya da herhangi bir milletvekili terör örgütünün mensuplarıyla görüşüyor? Bu aslında Fransa yasalarına da aykırı. Ama Avrupalıları iyi biliyorsunuz, işlerine geldiği gibi yorumlarlar her şeyi." değerlendirmesini yaptı.
Çavuşoğlu, ABD Kongresinin Türkiye'ye F-16 satışının Kongreye takılıp takılmadığına ilişkin soruya da, "Kongreye takılma yok. Çünkü daha henüz ABD resmi bildirimi yapmadı. Eskisine göre Kongrede daha ılıman bir hava olduğunu söylüyorlar, ABD yönetimi söylüyor. Çaba sarf ediyorlar. Büyükelçi Flake de gitti. Karşı çıkanlarla ciddi görüşmeler de gerçekleştirdiler. Ama henüz daha ABD yönetimi resmi olarak Kongreye bildirimde bulunmadı." yanıtını verdi.
Bakan Çavuşoğlu, ABD yönetiminin bu konuda net bir tavır alması durumunda bunun aşılabileceğine işaret etti. (AA)