Çavuşoğlu, “Bugün Malta’daki toplantıda ‘üyeliğinizi askıya alıyoruz’ denirse mesajınız ne olacak?” sorusuna “Yapabilirsen yap. Ne gerekiyorsa cevabını veririz, altta kalmayız” dedi.
Çavuşoğlu, vize serbestisine yönelik AB için bir yol haritası hazırladıklarını, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın onayını aldıktan sonra uygulamaya koyacaklarını söyledi. Çavuşoğlu, Sincar’daki ABD’li askerlerin görüntüsüne de tepki göstererek “Güvene dayalı ilişkimize yeniden ivme kazandırmamız lazım” dedi. Malta’daki kritik AB zirvesi öncesi uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, ABD’li askerlerin basına yansıyan fotoğraflarına tepki göstererek şunları söyledi:
‘PARTNER SALDIRIYOR’
“Yanlış, doğru değil. Bir kere YPG ile işbirliği yapmaları doğru değil. Biz bunu anlatmaya çalışıyoruz. Yeni yönetime de anlatmaya çalışıyoruz. Ama arazide aynı askerler, aynı kişiler olduğu için bu kişiler de bu yönde görüş bildiriyor. Teröristlerden yerel partner olmaz. Bu yerel partner bana saldırıyor. Nasıl oluyor müttefikine yerel partner saldırıyor? O zaman halkın ABD’ye bakışı değişiyor.
Söylüyoruz. Biz kendilerine bilgi verdik daha öncesinden de verdik. O gece 2 saat öncesinde bilgi verdik. Çatışmasızlık onunla ilgili anlaşmamız var. Onlar da bize 2 saat öncesinde bilgi veriyor. Ruslara da verdik. Yani bilgi verilmedi şeyi doğru değil.. Uyumdan şunu anlıyorlarsa, ‘terör örgütü saldırmaya devam etsin. Türkiye de koalisyonun izni olmadan terör örgütünü vurmasın’ diyorlarsa tamam doğru ama onun dışında biz gayet uyumluyuz. Terör saldırısı onlara yapılmıyor bize yapılıyor.
Irak kendi sınırları içinde olduğu için açıklamasını yaptı ama ciddi değil. Bu Irak’la sınır bütünlüğünü bozan bir şey değil. Saygı duyuyoruz, herkesten de çok destek veriyoruz.
‘YAPTIRIM DEVAM EDEMEZ’
Şu yaklaşım doğru değil, ‘İlişkileri normalleştirdik ama ben yaptırımları hâlâ devam ettiririm’ böyle olmaz, olmaması lazım. Biz Rusya’dan ithal ettiğimiz tarım ürünlerine karşı hiçbir tarife artışı yoluna gitmedik veya bir engel çıkarmadık. Hep bekledik. Şimdi ilişkiler normalleşti ama Rusya bizden ithal ettiği ürünlere yaptırımları devam ettiriyor. Önemli bir kısmına. Cumhurbaşkanımız da söyledi ‘gelin hepsini kaldıralım’ dedi. Kaldırmayınca bu sefer bizler ithal ettiğimiz ürünlere getirdik. Bizim Rusya’dan ithal ettiğimiz tarım ürünlerinin değeri ihraç ettiğimizden yüzde 30, belki yüzde 50 fazla. Biz yaptırıma gitmiyorsak sen neden yaptırıma gidiyorsun? Gel beraber kaldıralım. Bunu konuşmak için gitti Başbakan Yardımcımız ve Ekonomi Bakanı’mız. Yol haritası üzerinde çalışıyoruz. Arzumuz hepsi kalksın. O sebepten bu sebepten elimizde koz olsun demek dostluğumuza yakışan bir şey değil. Bu doğru bir yaklaşım olmaz.
‘BİZ DE RAHATSIZIZ’
Cumhurbaşkanımız AB’nin Türkiye’ye yaklaşımından çok rahatsız. Biz de rahatsızız. Oyalama, netice yok. Siyasi engellemeler. AB bir karar versin. İki de bir bizi tehdit ediyor. Gerekirse referanduma gidebiliriz. Süreci durdurma ile ilgili halk karar versin. Eğer referanduma gidersek ‘durdurun’ kararı çıkar. AKPM’nin kararından sonra vatandaşlarımızın iki kurum arasındaki farkı bilmemesi normal. ‘Süreci durdurun’ falan diye tepki gösteriyorlar. AB ne içeri almak istiyor, ne de uzaklaşmamızı istiyor. İsteyen de var istemeyen de var. Almanya ve Fransa istemiyor. Fakat samimi olarak isteyen de var üyeliğimizi. Hep bu zemin kayması ‘Rusya ile neden düzeldiniz?’ sorularının sebebi de bu. Uzağa gitmemizi de istemiyorlar. Oysa zemin kayması dedikleri, bizim gittiğimiz yerlere bizden daha çok kendileri gidiyor. Ben sizi sorguluyor muyum?
(AKPM’nin son kararına karşı ne yapacaksınız? Türkiye en büyük grand payeur* idi): Minimum ödeme yapacağız. Esasen bu tüm kuruma ödenen para, Meclis’e değil sadece. Onu düşüreceğiz. Heyet gönderip göndermeme değerlendiriliyor. Başka atabileceğimiz adımlar da var. Şunu bilsinler ki buna pişman olacaklar.
Denetim sürecine almakla Türkiye’yi daha iyi denetleyeceklerini sanıyorlarsa bu bir siyasi karar. Hak etsek eyvallah. Denetim sonrasında diyalog sürecinde yapılan işlemler aynısını yapıyorlardı zaten. İki raportör geliyordu güzel işbirliğimiz vardı. Aynı işbirliğini göremeyecekler. (Malta’da ‘üyeliğinizi askıya alıyoruz’ denirse mesajınız ne olacak?):
Buyrun yapın deriz. Yap hadi. Yapabilirsen yap. Oy birliği ile karar alınıyor.
Ne gerekiyorsa cevabını veririz, altta kalmayız. Biz kavga etmeye gitmiyoruz ama haksızlıklara karşı da şey yapmayız. Vermeyeceğimiz cevap da yok. Veremeyeceğimiz hesap da yok bizim.
‘GRAND PAYEUR’
Türkiye, Avrupa Konseyi bütçesine Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa gibi en fazla katkı sağlayan ülkeler arasında. Çavuşoğlu’nun AKPM Başkanlığı döneminde Türkiye’nin Konsey bütçesine katkısı artırıldı. 47 üyesi bulunan Avrupa Konseyi’nin bütçesine Türkiye’nin katkı payı 2015 yılı için 14 milyon euro düzeyine 2016’da ise yaklaşık 34 milyon euro düzeyine yükseltildi.
SURİYE VE SİYASİ ÇÖZÜM SÜRECİ
Çin, Suriye’ye pek girmiyor. Rusya teşvik ediyor, toplantılara katılıyor ama biraz geride kalıyor. Yeri geldiği zaman çalışmasını yapıyor ama çok aktif değil. Bu ziyeretlerde Suriye konusu görüşülür. Biz siyasi çözüm sürecini devam ettirmek istiyoruz. Ama bunun en önemli şartı sürecin devam etmesi için oluşması gereken şart ateşkesin devam etmesi. Astana konusunda uzmanlar buluşacak önce. Yine ateşkesin tesisi, ihlallerin önlenmesi için Tahran’da bir toplantı oldu. Bu süreci devam ettirmek arzusundayız. Riyad Hicap’la görüştük.
Onlar hem Cenevre hem de Astana sürecini işletmek konusunda kararlı. Ama her şartta gideceği anlamına gelmez. İhlaller ciddi olursa; onlara da tabandan, araziden ciddi baskı geliyor. Zor durumda kalırlar en son Astana’ya bu sebeple gidememişlerdi. Haklı noktaları var bi de diyorlar ki ‘garantisi sizsiniz’. Rusya hem rejimin garantisi, hem de muhalefetin. Bakıyoruz ihlallere hep rejim tarafından yapılan ihlaller. İran’ı da garantör yaptık.>
‘S-400’LERİ ALACAĞIZ’
Göç konusu AKPM ile ilgili değil. Göç anlaşması AB ile yapıldı. Vize serbestisi ile ilgili istediğimiz neticeyi alamayacaksak onu da iptal ederiz. (Son tarih var mı vize beklentisinde?) Bir yol haritası hazırladık. O yol haritası için Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızın olurunu aldıktan sonra karşı tarafa vereceğiz. Cevabını verin diyeceğiz. Cevabını verdikten sonra da kararımızı alacağız. ‘Olur’ alır almaz vereceğiz.
Alacağız. Müzakere ediyoruz. (Ne konuda?) Ortak üretim hepsi var. Yani biz hava sistemimizi güçlendirmemiz Lazım. İsterdik ki NATO ülkelerinden alalım. Ama bu yaklaşım içinde olmadılar. SSM Müsteşarı ve arkadaşlar sürdürüyor. Teknik konular olduğu için bir şey diyemeyeceğim ama prensipte anlaştık.
Esad’lı geçiş olmaz
Son kimyasal silah kullanımından sonra fikrini değiştirdiğini söyleyen çok bakan oldu. Esad’ın kalması-gitmesi ile alakalı. Ya daha önce ‘geçiş sürecinde kalabilir’ gibi diyen ülkeler bile artık ‘Esad’ın gitmesi lazım. Onunla geçiş hükümeti olmaz’ demeye başladılar. Esad da orda temsil edilsin ama kendisi değil. Esad’ın Nusayri grubu da insanlık suçu işleyenler de değil ama bir sürü insan var. Onlar temsil edebilir. Herkesin kabul ettiği bir geçiş süreci olmalı. Ülkeyi bunların seçim sürecine hazırlaması lazım. Ama Esad’ın başında olduğu geçiş hükümeti geçiş olmaz.
OBAMA YÖNETİMİNİN HATALARI
Esasen güvene dayalı ilişkilerimizi yeniden ivme kazandırmamız lazım. Daha önceki süreçte bir güven bunalımı oldu. Kendileri söylüyor, şu andaki yönetim söylüyor ‘Obama yönetiminin yaptığı hataları farkındayız. Hasarı farkındayız düzelteceğiz’ Yeni bir enerji katmamız lazım ilişkilere. (Gülen’in iadesi konusunda) Yeni belgeler verdik. ‘Çalışıyoruz üzerinde’ diyorlar. Umutsuz olmak için sebep yok. Olumsuz cevap dönüşü olmadı. Daha önceki yönetime göre daha kararlı olmalarını bekliyoruz.