Dışişleri Bakanı Davutoğlu:

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bizim hiçbir ülkenin yapısı ile siyasi rejimiyle şu ana kadar bir meselemiz olmadı. Kimseye üst bir dille demokrasi ihracı içinde de olmadık" dedi.

Bir dizi açılış ve temaslarda bulunmak üzere Konya'ya gelen Davutoğlu, partisinin İl Danışma Toplantısı'na katıldı.

Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, Konyalıların kendilerine sahip çıktığını, yüzleri ak bir şekilde seçimlerde yüzde 70 oy oranı ile birinci olduklarını belirtti.

Başbakan Erdoğan'ın katılımıyla yapılan il kongresinin çok görkemli geçtiğini ifade eden Davutoğlu, "Hiç bir yerde niza olmadan kongreler yaptık. Yenilenme ve istikrarın bir arada olduğu bir çalışma yürüttük. Siyasette sürekliliği devam ettireceksiniz, hem de yenileyeceksiniz. Yenilenmeyen bir yapı durgun su gibi bir müddet sonra kendini tekrar etmeye başlar. Bundan sonra da bu dinamik yapımızı sürdüreceğiz. Rehavete kapılmak yok. Ertesi gün güneşin doğmasıyla yeni bir Türkiye ve yeni bir Konya için yürüyüşe çıkmalıyız" diye konuştu.

AK Parti'nin İstanbul il kongresinin dünyaya örnek olacak nitelikte olduğunu anlatan Davutoğlu, hiçbir siyasi hareketin böylesine görkemli bir kongreye şahit olmadığını dile getirdi.

Kongrede, Avrupa'da ve dünyada örneği az rastlanan büyük bir coşku ve katılımın olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Siyaset belli hedefler doğrultusunda kitleleri mobilize etme sanatıdır. Bir şekilde halkı motivasyonla, azimle, kararlılıkla bir hedefe yöneltme sanatıdır. Dikkat edin; büyük başarılar sağlandıktan sonra dahi durmadan çalışıyoruz. Rehavet olabilirdi. Konya'da Türkiye'de rehavet olabilirdi. Denilebilirdi ki, hiç kimseye nasip olmayan bir başarı nasip oldu. 3 dönem arka arkaya oyları yükselterek başarılar kazanıldı. Bir müddet dinlenelim. Hayır bize dinlenmek haram. Ta ki bu ülke dünyada hak ettiği yeri bulsun. Bir kere içimizde uyuyan devi ayağa kaldırdık. Artık kimse bu devi tekrar uyutamayacak. İnşallah önümüzdeki dönemde AK Parti huzur içinde yapılan kongreleri ile bu siyasi yürüyüşüne devam edecek. Demokratikleşme önünde öylesine sağlam bir temel kurulacak ki bir daha kimse milli iradenin üstünde bir irade kurmaya, bir sulta oluşturmaya kalkışmayacak."

Davutoğlu, yeni anayasa çalışmaları başta olmak üzere demokrasi yürüyüşüne devam edeceklerini, AK Parti kongrelerinin önemli bir yeni yürüyüşün habercisi olduğunu vurguladı.

"Hiçbir zaman rehavete kapılmadan, sürekli hareket halinde bu milletin iradesini tarih sahnesine çıkaracak şekilde yürümeye devam edeceğiz" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnşallah en kısa zamanda daha özgürlükçü, daha çok millet iradesine dayanan, halkla istişare ile oluşturulmuş yeni anayasayla Türk siyasi hayatı yeni bir çehre kazanacak. Bunda da AK Parti döneminin mührü olacak. İlk defa sivil bir anayasa, sivil bir otorite tarafından halkla istişare edile edile, hazmedilerek Türk siyasi tarihine girecek ve halkın bundan sonraki iradesi bu anlamda tecessüm edecek. Türkiye geneline baktığımızda gerçekten bu demokrasi tecrübesi sadece milletimize yeni bir ufuk açmadı. AK Parti'nin tecrübesi çevredeki ülkelere de ilham kaynağı oldu. Bugün Sayın Başbakanımız, sayın bakanlar hepimiz yeni bir güne doğduğumuzda bir muhasebe yaptığımızda 'Dün ne yapmıştım, bugün ne yapmalıyım. Dünya nereye gidiyor' diyoruz"

Batıya bakıldığında Yunanistan'dan İtalya, İspanya, Fransa ve İrlanda'ya kadar büyük bir ekonomik kriz kuşağının oluştuğuna dikkati çeken Davutoğlu, Türkiye'nin ise yeni ufuklardan bahsettiğini belirtti.

-"Zulmün yanında değil karşısında olduk"-

Yunanistan'da yeni nesillerin iş bulma, orta yaştakilerin ise işini kaybetme kaygısı içinde olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Suriye'den baktığımızda Fas'a kadar büyük bir siyasi dönüşüm ve bunalım kuşağı var. Suriye'deki kardeşlerimiz bırakın 3 yıl, 5 yıl sonrasını 'acaba yarın sağlıklı bir güne kavuşabilecek miyim, kendi ülkemin kaderine ağırlık koyabilecek miyim' kaygısı içinde. Türkiye'de kendi halkımız için ne talep etmişsek onlar için de aynı şeyi talep ediyoruz. Onların bu haklı taleplerinin yanındayız ve yanlarında olmaya devam edeceğiz. Nasıl Türkiye'de vaktinde bazı iradeler 'halk ne derse desin benim dediğim olacak' demişse, maalesef Ortadoğu'da 30 yılını dolduran otoriter rejimler ve kişiler 'halk ne derse desin bizim istediğimiz düzen devam edecek' telaşı içindeler. Bizim hiçbir ülkenin yapısı ile siyasi rejimiyle şu ana kadar bir meselemiz olmadı. Kimseye üst bir dille demokrasi ihracı içinde de olmadık. Ama o ülkelerin halkları büyük baskılara, zulümlere maruz kaldıklarında bizim ilkesel tutumumuz bellidir. Dünyanın neresinde olursa olsun zulmün yanında değil karşısında olduk. Mazlumun da karşısında değil yanında olduk. Bu böyle olacak ebediyen."

Davutoğlu, Türkiye'nin dış politikasının en önemli esaslarından birinin kardeş haklarla olan kaynaşmayı tesis etmek olduğunu, kimseye efendilik etmeden, kardeş halklarla yeni bir gelecek inşa etmek için Türkiye'nin dış politikasını daha da derinleştireceklerini sözlerine ekledi.