Dışişleri Bakanı Davutoğlu:

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Pensilvanya da Türkiye'deki muhalefet de dünyada yükselmemizi kıskananlar da bu şantajları çevirenler de herkes dinleyecek. Dinleyecekler ki; bu topraklarda sadece ve sadece milletin iradesi geçer. Millet iradesinin yolu da helal oyların yansıdığı sandıklardır" dedi. Davutoğlu, partisince Beyşehir ilçesinde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, bu milletin montaja gelmeyeceğini, şantaja da boyun eğmeyeceğini dile getirdi. "Vur vur inlesin, Pensilvanya dinlesin" sloganları üzerine Davutoğlu, "Pensilvanya da Türkiye'deki muhalefet de dünyada yükselmemizi kıskananlar da bu şantajları çevirenler de herkes dinleyecek. Dinleyecekler ki; bu topraklarda sadece ve sadece milletin iradesi geçer. Millet iradesinin yolu da helal oyların yansıdığı sandıklardır. Herkes bilecek, eğer bu memleketle ilgili bir iddiası varsa bizler gibi halkın önüne çıkacak, o iddiasını dile getirecek ve oy isteyecek. Kimse perde gerisinden bu ülkeyi idare edemeyecek. Bizimle halkımız arasındaki ilişkinin mantığı, boyutu farklıdır. Beyşehirli, Hüyüklü, Derebucaklı bizden razıysa kime ne gam. Kim gelirse gelsin, kim ne yaparsa yapsın bize engel olamaz" ifadelerini kullandı. Bu toprakların yetimine, her bir yaşlısına, duluna Allah aşkıyla bağlandıkları için bu milletin de kendilerine aşkla bağlandığını vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Şimdi bir devletin vatandaşıyla olan bağı budur. 12 yıllık politikalarımızla sağlıktan eğitime her alanda vatandaşımıza yaptığımız hizmetlerden memnun musunuz? Sizden bir emanet almıştık. Milletvekilleriniz olarak bu emaneti hakkıyla temsil ettiğimize şahitlik eder misiniz? Bize her şartta destek vermeye hazır mısınız?" - "Kimse bu milletin vekillerine bir daha 'dışarı dışarı' diyemeyecek" Davutoğlu, 30 yılı aşkın süredir başörtülülerin üniversite kapılarında tahkir edildiğini, her türlü hakarete maruz bırakıldığını dile getirerek, "Kardeşlerimiz Meclis'e girdiklerinde hiç kimse 'dışarı dışarı' diye tempo tutamadı. Çünkü o Meclis'te başı dik AK Parti kadroları vardı. Kimse bu milletin vekillerine bir daha 'dışarı dışarı' diyemeyecek. Diyen kendisini dışarıda bulacak. Bu politikalardan razı mısınız?" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Akşehir'de miting yaptığını anımsatan Davutoğlu, şunları kaydetti: "Akşehir'e gitti, belediye başkan adayını 'Kırşehir adayı' diye tanıttı. Şimdi, işte bunların bu topraklara ve zemine olan ilgileri bu kadar. Burada ana muhalefet partisi yok. Bütün Türkiye'de olan tek bir parti var, o da AK Parti. O da; Hakkari'den Edirne'ye, Ağrı'dan Muğla'ya, Samsun'dan Mersin'e kadar Türkiye'nin kuzeyinde, güneyinde her bir yerinde bu al bayrağı AK Parti bayraklarıyla dalgalandıran yegane parti AK Parti. Milliyetçilik, oturdukları köşeden hamasi nutuk atmakla olmaz. 780 bin kilometrenin her bir yerine bu al bayrağı başı dik bir şekilde götürmekle olur. İşte onun için bu toprakların çocukları bizler, AK Parti kadroları, Türkiye'nin her yerine gideriz. Her bir kardeşimizle kucaklaşır, dertleşir, onların rızasını alırız. Onun için bize 'sağol' diyorlar. Onun için AK Parti hükümetlerini yıpratmaya çalışıyorlar. İstiyorlar ki; 90'lı yıllarda olduğu gibi zayıf hükümetler olsun. Hayır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerinde kimse kontrol mekanizması kuramaz. Kimse bu ülkeyi kontrol edebileceği kanısına kapılmasın. Bu topraklarda artık söz de karar da ilelebet, sadece milletimize aittir. Sadece bu aziz millete aittir." 30 mart mahalli seçimlerinin bir kader seçimi olduğunu ifade eden Davutoğlu, seçimlerde rekorların rekorunu kırmak için gayret edeceklerini aktardı. Mazlumların dertleriyle dertlendikleri sırada, kendilerine oyun kurulduğuna işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu yardımları da engellemeye çalıştılar. Somali'ye, Bosna'ya yaptığımız yardımları eleştirdiler. İstiyorlar ki; Türkiye yardım isteyen bir ülke haline gelsin. Biz ise Türkiye'yi mazlumlara el veren bir ülke haline getirdik. İşte sizden bunun için destek istiyoruz. İşte milliyetçilik budur. Kapalı kapılar ardından yapılmaz . Aksine, alana çıkılır, milletle dertleşilir. Dünyanın her yerinde mazlumlara sahip çıkılır. Allah şahittir ki; bundan sonra da tarihdaşlarımızla, dindaşlarımızla, soydaşlarımızla, zorda bulunan bütün insanlarla dayanışmamızı sürdüreceğiz. Dünyanın her yerinde sizin o şefkat dolu, merhamet dolu elinizi ve gönlünüzü temsil edeceğiz."