Dışişleri Bakanı Davutoğlu Hakkındaki Gensoru Görüşmeleri Başladı

CHP'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmeler Meclis Genel Kurulu’nda başladı.

CHP’nin, ‘izlemekte olduğu dış politikanın tehlikeli ve gerçeklerden uzak olduğu, ulusal çıkarlarla bağdaşmadığı ve yasama organı ile halktan gizlediği' iddiasıyla Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında gensoru önergesinin görüşmelerine başlandı.

Gensoru üzerinde ilk sözü, önerge sahibi adına CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk aldı. Korutürk, Batı ülkelerinin Suriye konusunda eskisi kadar istekli yaklaşmadıklarını belirterek, “Hatta elimizi tutmaya çalışıyorlar, ‘o kadar hızlı olmayın’ diyorlar” dedi.

NATO Genel Sekreterinin, ‘Türkiye’yi korumak için planlarımız hazır’ dediğini belirten Korutürk, “Konuyu yakından takip etmeyenler için bu çarpıcı bir söz olabilir. Halbuki planların hazır olması malumun ilanı. NATO’nun her ülke için ayrı ayrı ihtiyat planları hazırdır. NATO’nun yine temel ilkelerine göre Rasmussen’in bahsettiği destek 5’inci madde çerçevesinde ise, NATO’nun Türkiye’ye yapacağı takviye Türkiye’nin sınırları içinde olmak zorundadır” dedi.

Türkiye’nin dış politikada kötü bir noktaya doğru gittiğini savunan Korutürk, “Kendinizi İstanbul Boğaz köprüsüne gidiyormuş gibi düşünün, yaklaştığınız noktada sağ tarafınızda tabela görüyorsunuz. Köprüden önce son çıkıştayız, arkadaşlar. O çıkışa girerseniz başımıza neler gelir bilinmez” diye konuştu.

“ORTADOĞU BATAKLIĞINA SAPLANMAMA POLİTİKAMIZDAN ÇIKILMIŞTIR”

MHP adına söz alan Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş de, Suriye’den gelen mültecilerin 105 bini bulduğunu ve BM’nin bu sayının 300 bine yükseleceğini öngördüğünü belirterek, “Bunların iaşesi yıllık 1 milyar dolar ek yük getirmektedir. Sayın Davutoğlu takip ettiğiniz bu yanlış politikaların Türkiye Cumhuriyetine ve Türk milletine nelere mal olduğunu düşünüyor musunuz?” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Suriye politikasında yalnız kaldığını belirten Türkeş, “BM, NATO, AB, ABD Suudi Arabistan, hatta Katar nerededir? Soruyorum benim insanım Suriyeli mülteciden daha mı az değerli. Türk halkı kazandıklarını ek vergilerle bu yolda eritmek zorunda mı?” dedi.

“Cumhuriyet tarihi boyunca kaçtığımız Ortadoğu bataklığına saplanmama politikamızdan çıkılmıştır” diyen Türkeş, Irak’ın kuzeyindeki Kürt yönetiminin de devletleşme yolunda ilerlediğini, Türkiye’nin ise sadece baktığını söyledi. Türkeş, “Hani Irak’ın kuzeyinde oluşacak siyasi varlıklar savaş nedeni sayılacaktı? Bırakın bu oluşum savaş nedeni sayılmayı liderlerini parti kongresine çağırıp ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ sloganları yükseltiyorsunuz” diye konuştu.

Suriye’nin Ortadoğu’nun ‘Pandora kutusu’ olduğunu ifade eden Türkeş, “İçinden neler çıkar neler. Bir bakmışsınız içinden PKK ve türevleri çıkmış, bir bakmışsın farklı mezhepsel duyarlılıklar çıkmış ve bir bakmışsınız siz Türkiye olarak bir anda cereyan eden kaosun girdabında tek başınasınız” dedi.

Türkeş, Davutoğlu’nu ısrarla ‘fazla müdahil oluyorsunuz, geri çekilin, terörü azdıracaksınız’ diye uyardıklarını ancak dinlenmediğini belirterek, “Soruyorum komşu bir ülkeye devlet başkanı atamak sizin yetki alanınızda mı? Baas rejimi kurucularından, Baba Esad’ın dışişleri bakanı olan Tarık el Şara’yı devlet başkanı olarak önerirken aklınızdan ne geçiyordu? Bir muhalefet partisini Baasçı olarak eleştirirken, başka bir Baasçıyı Suriye’nin başına getirmek isterken ne düşünüyorsunuz? Bu milletin tahlil ve idrakini fazla küçümsüyorsunuz” şeklinde konuştu.