Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy, Arap Ligi toplantısında Türkiye'nin gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin kullanılan ifadeler hakkında sorulan soruya, "PYD/YPG/PKK terör örgütünün etnik temizlik politikasının ve insanlığa karşı işlediği suçların ilk ve en büyük mağduru Suriyeli Araplar olmuştur. Yüzbinlerce Arap, PYD/YPG/PKK tarafından Fırat'ın doğusundaki evlerinden ve topraklarından sürülmüştür. Arap dünyasının ve Arap sokağının sesi olması gereken Arap Ligi Genel Sekreteri’nin, Suriyeli Arapların hak ve hukukunu savunmak yerine, Suriye'de Araplara karşı işlenen suçların müsebbiplerine ve “Arap vatanını” parçalamaya çalışan teröristlere arka çıkması ibret vericidir" cevabını verdi.
"MEZALİM KARŞISINDA SESİ ÇIKMAYAN ARAP LİGİ"
Barış Pınarı Harekatı'nın, Birleşmiş Milletler şartının 51. maddesi çerçevesinde Türkiye’nin meşru müdafaa hakkı bağlamında yürütüldüğünü belirten Aksoy, "Başta Kudüs olmak üzere, Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında yüzbinlerce insanı etkileyen gayri meşru uygulamalar ve mezalim karşısında sesi çıkmayan Arap Ligi Genel Sekreteri’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne kasteden bir terör örgütü yerine ülkemizi işgalci olarak suçlaması, bu örgütün suçlarına ortak olmak ve Arap dünyasına ihanet etmektir" ifadelerini kullandı.
BİR TEPKİ DE FAHRETTİN ALTUN'DAN!
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Barış Pınarı Harekatı’na karşı Arap Birliği’nin yayınladığı kabul edilemez bildiriyi kınayan bir açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından İngilizce olarak yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Bugün yayımladığı bildiride ülkemizin Suriye’nin kuzeydoğusunda gerçekleştirdiği terörle mücadele operasyonunu ‘işgal’ olarak tanımlayan Arap Birliği’ni en sert biçimde kınıyorum. Türkiye’nin Filistin halkının haklarını savunmasından, Kudüs’ün işgalcilere peşkeş çekilmesine itiraz etmesinden, darbelere, cinayetlere ya da Yemen’de masum insanların bombalanması gibi olaylara karşı durmasından rahatsız olanların Arap dünyasını temsil etmediğini çok iyi biliyoruz. Nüfusunun büyük çoğunluğu Araplardan oluşan bir bölgenin PKK terör örgütü tarafından işgal edilmesinden, masum Arap sivillerin yurtlarından sürülmesinden, Arap köylerinin yerle bir edilmesinden hiçbir rahatsızlık duymayanların, terörle mücadelemizden duyduğu rahatsızlık bizim için ancak bir gurur vesilesi olabilir” (İHA)