HABER

Dışişleri Bakanlığından Yunanistan ve GKRY'ye uluslararası hukuk dersi

Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık Hudut Genel Müdür Vekili Büyükelçi Çağatay Erciyes: - "Türkiye, hem kendisinin hem de KKTC'nin kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge haklarını korumaya kararlılıkla devam edecektir" - "AB üyesi ülkelerin, üçüncü tarafların meşru haklarını ihlal eden deniz yetki alanı iddiası sınırlarının AB'nin dış sınırları olarak gösterilmeye çalışılması aslında uluslararası hukukun en vahim ihlalidir"

Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdür Vekili Büyükelçi Çağatay Erciyes, "Türkiye hem kendisinin hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) haklarını korumaya kararlılıkla devam edecektir." ifadelerini kullandı.

Erciyes, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, deniz yetki alanı iddialarına ilişkin Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) uluslararası hukuk dersi verdi.

"Yunanistan ve GKRY'nin deniz yetki alanı iddiaları maksimalisttir." ifadesini kullanan Erciyes, bu iddiaların, adaların kıta sahanlığı ve MEB gibi deniz yetki alanlarına sahip olma hakkına dayandırıldığını belirtti.

Erciyes paylaşımında, "Ancak yetki sahibi olmak ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması aynı şey değildir. Adaların mevcudiyeti eğer adil sınırlandırmayı bozuyorsa, adalara sıfır veya azaltılmış kıta sahanlığı ve/veya MEB verilebilir. Bu durum uluslararası hukukun temel bir ilkesidir." değerlendirmesine yer verdi.

Nihai deniz sınırlarının, uluslararası hukukta ancak üçüncü ülkelerin muhtemel sınırlarını ihlal etmeyecek şekilde yapılacak ikili sınırlandırma anlaşmaları veya uluslararası mahkemelere başvurulmak suretiyle belirleneceğinin altını çizen Erciyes, şunları kaydetti:

"Bu olmadan ülkelerin birbirleriyle çakışan deniz yetki alanı iddiaları baki kalır. Hal böyle iken, AB üyesi ülkelerin, üçüncü tarafların meşru haklarını ihlal eden deniz yetki alanı iddiası sınırlarının AB'nin dış sınırları olarak gösterilmeye çalışılması aslında uluslararası hukukun en vahim ihlalidir. Türkiye hem kendisinin hem de KKTC'nin kıta sahanlığı ve MEB haklarını korumaya kararlılıkla devam edecektir."

En Çok Aranan Haberler