HABER

Dışişleri heyeti, İsviçre'ye gitti

ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, 4'lü zirveye katılmak üzere İsviçre'ye gitmeden önce yaptığı açıklamada, "Her ne pahasına olursa olsun ama çözüm olsun anlayışı içinde değiliz" dedi.

Gül, Türkiye ile Yunanistan'ında dahil olduğu Kıbrıs müzakerelerinin 4'lü zirve ayağına katılmak üzere beraberindeki heyetle birlikte İsviçre'ye gitti. Gül'e, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Uğur Ziyal, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Baki İlkin, Dışişleri Bakanlığı Başmüzakerecisi Büyükelçi Deniz Bölükbaşı, Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Dairesi Başkanı Ertuğrul Apakan ile Genelkurmay Başkanlığı'ndan Tuğamiral rütbesinde bir yetkili eşlik etti. Gül, hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, New York'taki müzakereler sonrasında Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik bir mekanizmanın kabul edildiğini hatırlattı. Gül, bu mekanizmanın önce adada Kıbrıs ve Rum tarafları arasında müzakereler yapıldığını hatırlatarak, bundan sonrada İsviçre'de Türkiye ile Yunanistan'ın katılacağı 4'lü bir zirvenin gerçekleşeceğini söyledi. adada, bir neticeye varılamadığını belirten Gül, bundan sonra Türkiye ve Yunanistan'ın iki Anavatan olarak devreye gireceklerini ve adada kalıcı barışı sağlayacağını, her iki tarafında çıkarlarını gözetecek yeni bir Birleşik Kıbrıs oluşturmak için görüşeceklerini söyledi.

Müzakerelerde Türkiye'nin önereceği bazı konular olduğuna dikkati çeken Gül, önem verilecek olan bu konuların tüm uluslararası çevrelerin ve anlaşmanın sağlanması için gayret eden tüm çevrelerin bu konularar dikkat edeceğini bildirdi. Gül, ada da kalıcı bir barışın sağlanmasının bölgeye ayrı bir huzur ve barış getireceğinin altını çizerek, Türkye'nin de daima barıştan ve çözümden yana olduğunu söyledi. Gül, çözümün kalıcı ve sürekli bir barış olması gerektiğini de vurguladı. Bosna ve Kosova'da yaşananların Türkiye'nin kaygılarını güçlendirdiğini ifade eden Gül, bunların BM Genel Sekreteri tarafından da dikkate alınacağından ümitli olduğunu ifade etti. Gül, "Neticede Kıbrıs Türk ve Rum halkına kabul edebilecekleri bir planla referanduma gitmeleri imkanı verilecektir" dedi. Gül, Türk tarafının ümitlerinin bunlar olduğunu ve eğer karşı taraftan gerekli adımlar atılırsa bir çözüme ulaşılabileceğini söyledi. Gül, "Her ne pahasına olursa olsun, ama çözüm olsun anlayışı içinde de değiliz. Bununda burada bilinmesini isteriz" dedi.

Gül, daha sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı. 25-26 Mart'ta Bürüksel'de yapılacak Avrupa Parlamentosu Zirvesi'ne Kıbrıs Anlaşmasının birincil hukuk olarak kabul etmesine dair görüşmeler yapılacağının hatırlatılması üzerine Gül, bu konuda bizim herhangi bir değişen bir şeyimiz söz konusu değildir. Şimdiye kadar ne söylediysek, bunlar Türkiye içinde Kıbrıslılar içinde beraber teyid ettiğimiz beraber öne sürdüğümüz kalıcı barış için önemli gördüğümüz hususlardır. Bunları tekrar etmeyi gerek görmüyorum. Bunları biliyorsunuz. Brüksel Zirvesi bunun için fırsat olacak. Bu konuları konuşacağız. Sayın Başbakan'da katılacak. Burada iki konu vardır. Bunlardan biri bir anlaşmaya ulaşmaktır. Bütün çabalar bunun içindir. Ada da kalıcı bir anlaşmaya ulaşılırsa, bu anlaşmayı korumak, değiştirtmemek, zaten hepimizin görevidir. Bu konularla ilgili AB ile tartışılıyor. Vardığımız bir anlaşma ileride değiştirilecekse, niye uğraşalım ki" dedi.

Gül, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın İsviçre'deki müzakerelere son anda dahi katılmasına dair bir umut olup olmadığını sorulması üzerine de, "Denktaş gelmek istemiyor" demekle yetindi. Gül, bir soru üzerinede, gerek adada gerekse 4'lü zirvede tarafları tartışmaların Annan tarafından daha sonra dikkate alınacağını söyledi. Gül, Kıbrıs süreci boyunca Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in aktif bir rol oynamadığına dair bir soruya ise "Bu Sayın Cumhurbaşkanımız'ın takdiridir" ifadesini kullandı.

En Çok Aranan Haberler