ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanlığı'ndan, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın teröre karşı "Medeniyetler İttifakı" uluslararası girişimin hayata geçirilmesi yönündeki açıklamasına destek geldi.
Dışişleri Bakanlığı, ittifakın, toplumların karşılaştıkları sorunlar ve uğradıkları saldırılardan dolayı birbirlerini sorumlu tutmak yerine, ortak değer ve ilkelerinden güç alarak birlikte kararlı bir mücadele sergileyebilmeleri için gerekli ortamın hazırlanmasına yardımcı olacağını belirterek, girişime ilişkin açıklamanın Londra'da meydana gelen saldırıların hemen sonra gelmesinin teröristlere güçlü bir yanıt teşkil edeceğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan dün yaptığı bir açıklamayla, dini ve kültürel farklılıkları istismar etmek suretiyle toplumlar arasına çatışma tohumları ekmeye çalışan ve böylece uluslararası barış ve istikrarı da tehdit eden aşırı akımların çabalarına karşı "Medeniyetler İttifakı" adı altında yeni bir uluslararası girişimin hayata geçirildiğini duyurdu.
Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, söz konusu girişim ilk olarak geçtiğimiz yıl İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero tarafından BM Genel Kurul toplantısında gündeme getirildiği hatırlatılarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eş-sponsör olarak katılımıyla devam eden çalışmalar neticesinde, BM Genel Sekreteri'nin himayesinde böyle bir girişimin başlatılmasına karar verildiği belirtildi. Girişim çerçevesinde çeşitli ülkelerden konusunda uzman üst düzey şahsiyetlerin yer alacağı bir Akil Adamlar Grubu oluşturulduğu ifade edilen açıklamada, anılan grup tarafından hazırlanacak ve somut tedbirler içerecek Eylem Planı'nın 2006 yılının 2. yarısında BM'ye sunulacağı kaydedildi. Grupta Türkiye adına, Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, İspanyol muhatabıyla birlikte eş-başkan sıfatıyla yer aldığına dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti:
"Bilindiği üzere Türkiye, insanlığın ortak değer ve ilkelerinin olabilecek her türlü dini veya kültürel gelenek farklılıklarından çok daha güçlü bir çekim merkezi oluşturduğunu, şiddetin ve fanatizmin hiçbir din veya kültürün özünde yer alamayacağını ve gelecek nesillere barış ve istikrar içinde bir dünya bırakılmasının yegane yolunun radikal gruplar tarafından yaratılmaya çalışılan ön yargı ve kutuplaşmalara karşı geliştirilecek etkin ve samimi diyalogdan geçtiğini savunmaktadır. Türkiye bu doğrultuda, farklı kültür ve medeniyetlerle yoğun etkileşim içinde gelişen özgün tecrübesi ve özel konumundan da istifade etmek suretiyle, her zaman için aktif ve yönlendirici bir tutum izlemiştir. Nitekim, 11 Eylül 2001'deki terörist saldırılar ertesinde öncülüğümüzde başlatılan ve 76 ülkeden bir milyarı aşkın insanın temsil edildiği İslam Konferansı Örgütü ile Avrupa Birliği arasında oluşturulan Ortak Forum bunun en çarpıcı örneklerinden birini teşkil etmiştir. Son dönemde terörün ve buna bağlı olarak toplumlar arasındaki yanlış algılamaların yeniden artışa geçtiği bir ortamda, Medeniyetler İttifakı girişiminin, uluslararası toplumun bu tehdide karşı koyma konusundaki etkin kararlılığının tazelenmesi ve yukarıda belirtilen hedeflere işlevsel ilave bir boyut kazandırılması amacına hizmet edeceğine inanmaktayız."
Girişimin amaçlarından birinin de, toplumların, karşılaştıkları sorunlar ve uğradıkları saldırılardan dolayı birbirlerini sorumlu tutmak yerine, ortak değer ve ilkelerinden güç alarak birlikte kararlı bir mücadele sergileyebilmeleri için gerekli ortamın hazırlanmasına yardımcı olacağı belirtilen açıklamada, "Bu bağlamda, acı bir tesadüf sonucu olmakla birlikte, girişime ilişkin açıklamanın geçen hafta içinde Londra'da meydana gelen ve onlarca masum insanın ölümüne yol açan hunharca terörist saldırıların hemen sonrasına denk gelmesinin, şiddet ve terör yoluyla çıkar elde edebileceğini uman aşırı gruplara da güçlü bir yanıt teşkil ettiğini düşünüyoruz" denildi.