Düzgün, temiz ve beyaz dişlerin kişinin kendisine verdiği önemi, kültürel yapısını ve karakterini ortaya koyduğunu belirten Dr. Koray Küçüksarı, ister 30 yaşında olsun ister 60 yaşında, dişlere tel takılarak şekil bozukluklarının giderildiğini söyledi. Dişe takılan tellerin dişle aynı renkte ve hatta görünmeyenlerinin bile bulunduğunu ifade eden Küçüksarı, "Doğal dişler korunarak ve de çok kısa bir zamanda sadece estetikle ilgili düzenlemeler yapılıyor. Düzgün dişlere sahip olduktan sonra arkasından genellikle daha beyaz diş isteği geliyor. Diş rengi de tıpkı ten rengi, saç rengi gibi kalıtımsal bir özellik taşıyor. Ancak yeni beyazlatma sistemleriyle 1.5 saat sonunda dişler 8-10 kat daha beyazlaştırılabiliyor. Dişleri günde 2 kere özellikle de gece yatmadan önce tekniğine uygun olarak 3 dakika fırçalanırsa, günde bir defa da diş ipi kullanılırsa, diş ve diş eti sıkıntısı yaşanmayacaktır. Beyazlatma işlemi, diş minelerine zarar vermez. Diş yapısı gözle görünmeyen kanalcıklar içermektedir. Bu kanalcıklar içinde de sıvı bulunmaktadır. Dişimiz tıpkı bir sünger gibi ağız içinden sürekli sıvı emer" diye konuştu.
İçilen çay, kahve, kola, kırmızı şarap gibi renkli içeceklerin dişlerin rengini koyulaştırdığını vurgulayan Küçüksarı, "Bu sistem dişin yapısını bozmadan sıvı dengesini değiştirerek beyazlatmayı sağlamaktadır. Kesinlikle dişin yapısına zarar vermez, diş minesini aşındırmaz. İşlemden sonra elde edilen beyazlığın kalıcılığı için öngörülen 3 yıllık süreyi, düzgün fırçalama ve renkli sıvı içeceklerden olabildiğince uzak durmak koşuluyla uzatmak mümkün. Bunun yanında evde kullanılabilecek beyazlatma kitiyle her ay 1 saatinizi ayırarak bu süreyi uzatabilir ve ilk günkü beyazlığını koruyabilirsiniz. Beyazlığı takviye etmek amacıyla kalem ruj şeklindeki beyazlatma ilacını dişlerinizi fırçaladıktan sonra sürüp, 3 dakika bekledikten sonra yine dişlerinizin ilk günkü beyazlığına dönmesini sağlayabilirsiniz" şeklinde konuştu.