‘Distopyaya hoşgeldiniz’ başlığıyla piknik fotoğraflarını paylaşanKuzey Ormanları Savunması, Yeniköy meralarının olduğu bölgenin iki seneden az bir sürede inşaat için yok edildiğini, köyün ana ekonomik kaynaklarından hayvancılığın ise durma noktasına geldiğini kaydetti.
(Fotoğraflar: kuzeyormanlari.org)
Kuzey Ormanları Savunması aktivistleri, ‘doğa katliamı’nı ve İstanbul’u nelerin beklediğini bir hikayeyle anlattı: “Derler ki bir zamanlar kumullarıyla, meralarıyla, balıkların yaşadığı göletleriyle Kuzey Ormanları’nda sadece göçmen kuşların iniş yapabildiği saklı cennetler varmış. Binlerce yıl tüm canlıların yaşam kaynağı olmuş.
Ve bir gün bu saklı cennetin misafirlerinden insan kendisinin her şeyin efendisi olabileceği sanrısına kapılmış. Tükettikçe semirmiş, semirdikçe tüketmiş. İnşa ettiği kibir anıtları kentlere yayılırken, kentler sınırlarından taşarak dört bir yanı işgal etmeye başlamış.”
Kuzey Ormanları Savunması, üçüncü havalimanı tamamlandığı zaman İstanbul’u bekleyen geleceği daha önce şöyle anlatmıştı:“Milyonlarca ağacı ve bölge ekosistemine bağlı yaşayan canlıları yok edecek; bölgede geçimini sağlayan köylüler yurtsuz kalacak. Yüzde 90’ı göl ve orman olan havalimanı proje bölgesini betona dönüştürerek bölgede yeni bir kent yaratılacak, İstanbul’un nüfusu katlanacak.
Ormansızlaşma ve betonlaşma ile bölgede yeni ısı adaları oluşacak; İstanbul’a nefes sağlayan kuzeyden esen rüzgarların önü kesilecek. Havacılık sektöründen kaynaklı karbon emisyonları artışına ivme kazandırarak hali hazırda içinden geçmekte olduğumuz iklim değişikliğini hızlandıracak.
Distopya*: Ulaşılması mümkün sayılmayan, günümüz ve çevremiz ahlak ve toplum anlayışına göre kötü olarak değerlendirilen gelecek senaryosu.