Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Diyabet hastaları oruç tutabilir mi?

Gün içinde kan şekeri seviyesini dengede tutması gereken diyabet hastaları için uzun açlık ve susuzluk gerektiren Ramazan ayı bazen sağlık problemleri ile geçebiliyor. Son yıllarda yapılan birçok çalışma oruç gibi aralıklı beslenme tarzının insülin direncini üzerinde olumlu etkiler yarattığını ortaya koysa da, diyabet hastalarının oruç tutma kararı almadan önce doktorlarıyla görüşmesi gerekiyor.

Diyabet hastaları oruç tutabilir mi?

Memorial Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler, Ramazan ayı için diyabet hastalarına önerilerde bulundu.

ORUÇ TUTMAK İSTEYENLER MUTLAKA DOKTORUNA DANIŞMALI

Ramazan ayı boyunca günde 16-18 saatlik açlık ve susuzluk diyabet hastalarında önemli sağlık problemlerine yol açabilmektedir. Diyabet hastalarının oruç tutup tutmayacağı kararı alınırken genelleme yapmayarak hastanın sağlık durumuna göre karar alınması gerekmektedir. Bu nedenle diyabet hastaları oruç tutma kararını almadan önce mutlaka doktorlarına danışmalıdır. Bununla birlikte diyabet hastası olup oruç tutmaması gereken hasta grubu bulunmaktadır.

  • İnsülin kullanan hastalar,

  • İnsülin kullanmayan fakat kan şekeri kontrol altında olmayan hastalar,

  • Sulfonilüre grubu ilaç kullananlar,

  • Diyabete bağlı göz ve böbrek hastalığı olanlar,

  • Gebelik diyabeti olanlar ve emzirme dönemindekiler,

  • Yaşlı hastaların oruç tutmaları sağlıkları bakımından sakıncalıdır.

KALORİ ALIMINI İFTARLA SAHUR ARASINA YAYIN

Ramazan ayı süresince beslenme alışkanlıklarındaki önemli değişiklikler düzenli giden şeker ve tansiyon değerlerinde bozulmalara yol açabilir. Ramazan ayı boyunca günlük kalori ve karbonhidrat alımının düşerken yağ tüketimi artmaktadır. Sağlıklı kişilerde günlük kalorinin %65’i iftarda alınmaktadır. Bu hatalı davranış yerine günlük kalori alımı iftar ve sahur arasındaki döneme yayılmalıdır. İftarda çorba gibi sıvı gıdalar ve hafif kahvaltılıklar yendikten sonra ana öğüne geçilmeli, öğünlerde aşırı kalori alımından kaçınılmalıdır. Gerekirse iftar ve sahur arasına düşük kalorili bir ara öğün ilave edilmelidir.

KAN ŞEKERİNİZİ DÜŞÜRMEYİN

Genel olarak günlük kalorinin %55-60’ı karbonhidratlardan, %30’u yağlardan, %10-20’si proteinlerden karşılanmalıdır. Ramazan ayı boyunca hem tip 1 hem tip 2 diyabetlilerde hipoglisemi yani kan şekeri düşüklüğü daha fazla yaşanmaktadır. Diyabetik hastalarda kan şekerinde saat 15.00 sularında düşme, saat 21.00 – 08.00 arasında ise artış olduğu görülmektedir. Sahur öğününün atlanması diyabetlilerde kan şekeri düşüklüğü yaşanmasına neden olabilir. Özellikle yaz aylarında yeterli sıvı alımı mutlaka sağlanmalıdır. Orta ve ağır egzersizlerden gün sonu saatlerde ve yaz aylarında kaçınmak gereklidir.

RAMAZANDAN KİLO ALARAK ÇIKMAYIN

Ramazan ayında insanlar genel olarak aç kaldıkları için zayıflayacaklarını düşünseler de genelde kilo alımı ile bayrama merhaba derler. Ramazan ayında kilo alımı kişiden kişiye farklılıklar göstermektedir. Kilo veren kişiler olsa da Ramazan ayı boyunca özellikle hamur işi, kızartmalar, şekerli içecek ve yiyeceklerin tüketiminde önemli artış olmaktadır. Bu tarz beslenmede ise kilo artışının olması kaçınılmazdır. Diyet planı kişiye özel olarak beslenme ve yaşam tarzını düzenleyecek şekilde düzenlenmelidir.

ARALIKLI BESLENME İNSÜLİN DİRENCİNE İYİ GELEBİLİR

Son yıllarda biyolojik saat olarak bilinen sirkadyan ritim üzerinde çok sayıda çalışma yapılmakta ve aralıklı beslenmenin vücut üzerindeki pek çok olumlu etkisinden bahsedilmektedir. Oruç da bir aralıklı beslenme biçimidir. Deneysel çalışmalar aralıklı beslenmenin insülin direncini, yağ dokusunu, karaciğer yağlanmasını, vücuttaki iltihabı azalttığını, kanserin ilerlemesini yavaşlattığını ve bağırsak mikrobiyotasında olumlu değişiklikler yaptığını göstermektedir.

Oruç tutma kararı verilirken genellemelerden uzak durulması ve her diyabet hastasının bireysel olarak değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

En Çok Aranan Haberler