İSTANBUL, (DHA)- KÖK hücrelerin diyabet tedavisindeki kullanımı hakkında son gelişmelerin masaya yatırıldığı “Tıpta Yenilikler: Kök Hücreler ve Diyabet” konferansı gerçekleşti. Maltepe Üniversitesi Kanser ve Kök Hücre Araştırma Merkezi ile Amerikan Hücre Biyolojisi Derneği’nin işbirliğinde düzenlenen etkinlikte günümüzün önemli hastalıklarından diyabetin önlenmesi, hastalığın erken teşhisi ve tedavi yolları ele alındı. Kök hücrelerin diyabet tedavisindeki kullanımına dair son gelişmeler ise konferansın ana konusunu oluşturdu. Alanında uzman pek çok ismin konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğe çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrenci katıldı. Günümüzün kök hücre çağı olarak isimlendirildiğini söyleyen Maltepe Üniversitesi Kanser ve Kök Hücre Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ranan Gülhan Aktaş, bu sihirli hücrelerin tıbbın neredeyse her alanında kullanılmaya başladığını belirtti. Diyabetin de bu alanların en önemlileri arasında yer aldığını belirten Aktaş, “Bu etkinliğimizde diyabette kök hücrenin kullanılmasıyla ilgili son gelişmeleri incelemeye çalışıyoruz. Çok değerli hocalarımızı davet ettik, onlar bize bu konudaki son gelişmeleri anlattılar. Bu etkinliği Amerikan Hücre Biyolojisi Derneği de destekliyor. O açıdan uluslararası bir etkinlik” dedi. “SON 15 YILDIR BU KONUDA İNANILMAZ ÇALIŞMALAR YAPILIYOR” Konferansın konuşmacılarından İstinye Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Erdal Karaöz diyabetin önlenmesi için kullanılacak olan kök hücre tedavisinin hangi aşamada olduğuna dair bilgiler verdi. Karaöz şöyle konuştu: “Ölmüş bir insülin hücresinin yerine yenisini koymanın yolu kök hücrelerden yararlanmaktır. Bu yöntem, kişinin kendi biyolojik dokularını kullanarak veya başka bir bireyin biyolojik dokularından kök hücreleri ayrıştırarak yapılabilir. Ayrıştırılan kök hücreler insülin üreten hücrelere dönüştürülerek tekrar diyabet olan insana nakledilebilir ve böylece şeker metabolizması kontrol edilebilir. Bu yöntem ‘teorik’ olarak planlanmıştır ve son 15 yıldır bu konuda inanılmaz çalışmalar yapılıyor. Biz de bu alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda geldiğimiz aşamada ise aslına bakarsanız laboratuvarda bu kök hücreleri yüzde yüz insülin üreten hücrelere dönüştürme noktasında çok başarılı olamadık. Çünkü insülin üreten hücreler çok kompleks hücreler. Yüzeylerindeki reseptörleri veya antenleri vasıtasıyla kandaki şeker düzeyini algılıyor ve ona göre insülin salgılıyorlar. Böyle bir denge var. Oysa bizim laboratuvarlarda ürettiğimiz hücreler henüz o seviyeye gelmedi. Burada bir problem var ve şuanda bu problemi çözmek için gerekli çalışmalar devam ediyor.” Özellikle Tip 1 diyabetin, kişinin kendi bağışıklık sisteminin insülin üreten hücrelere saldırarak bunları öldürmesi sonucunda ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirten Karaöz, “Eğer bu hücrelere saldıran savaşçı hücrelere dur diyebilirsek bir ilaç veya başka bir mekanizma ile, ki biz hücresel mekanizmalar üzerine çalışıyoruz, o zaman Tip 1 diyabetin kesin çözümünü sağlamış olacağız” dedi. Bu konuda hayvan ve laboratuvar çalışmalarında başarı elde ettiklerini de dile getiren Karaöz, “Şuanda ihtiyacımız olan klinik insan çalışmaları. Bu konuda da gerekli mercilerden izin aldıktan sonra çalışmalara başlayacağız” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz