ANKARA (İHA) - Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun Diyanet'in faaliyetleri ve sorunlarına ilişkin Bakanlar Kurulu'na brifing verdiğini ve kadro talebinde bulunduğunu açıkladı.
Bakan Çiçek, Bakanlar Kurulu'nun bugünkü toplantısına Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu başkanlığındaki Diyanet yetkililerinin de katılarak, başkanlığın faaliyetlerine ilişkin kurul üyelerine bilgi verdiğini söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Türkiye'ye mahsus bir cumhuriyet kuruluşu olduğuna işaret eden Çiçek, hiçbir İslam ülkesinde bu anlamda bir kuruluşun söz konusu olmadığını kaydetti. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Türkiye Cumhuriyeti'ne mahsus bir anayasal kuruluş olduğunun altını çizen Çiçek, Diyanet'in görevinin İslam Dini'nin inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek olduğunu bildirdi. Çiçek, Diyanet'in özellikle yurtdışındaki vatandaşların kendi kimliklerini muhafaza etmek ve bulundukları yerde uyumu sağlamak açısından hem içeride hem dışarıda önemli hizmet ifa ettiğini söyledi.
Bir gazetecinin Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu'nun son dönemde dikkat çeken açıklamalarını nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Bakan Çiçek, Türkiye'nin en önemli konularından birinin dini konular olduğunu kaydetti. Din konusunda ehil olmayan kişilerin medyada yer almasına tepki gösteren Çiçek, şöyle devam etti:
"Ehil olmayan insanlar bu işin içine girerse, konuşursa, o zaman toplumda ayrışmalara, kavgalara, kırgınlıklara, gerginliklere sebebiyet veriyor. Türkiye bunun sıkıntısını epey çekiyor. Dini konu olduğu zaman sorulması ve açıklanması icap ediyorsa, anayasamıza göre Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur, ona başvurulmalıdır. Halbuki özellikle televizyon programlarında ehil olmayan insanlar bu tür programlara çıkarılıyor. Din ile, Diyanet ile alakası yok. İşi başka istikamete götürecek değerlendirmeler yapıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, gelişigüzel dini liyakati olmayan insanların tartışmalarından rahatsızdır. Din; barışı, huzur ve sükunu, kardeşliği esas alır. Bu tartışmalar çoğu zaman kavga ile sonuçlanıyor. Diyanet ve biz bu tartışmalardan oldukça rahatsızız. Ehil olmayan insanlar bu konularda yerli yersiz konuşma yapmasın. Bu konular da toplumsal problem haline geliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu konuda daha fazla çaba sarf edecektir."
Bakan Çiçek, Diyanet'in hangi somut taleplerde bulunduğunun sorulması üzerine de, öncelikli taleplerinin kadro olduğunu söyledi. Türkiye'de din hizmetlerinin yürütülmesinin yasa ve anayasa gereği olduğuna dikkati çeken Çiçek, Türkiye'nin bütün yerleşim yerlerindeki camilerin din hizmetlerinin Diyanet personeli tarafından yürütülmesinin esas olduğunu bildirdi. Yaklaşık 10 bin camide din görevlisi bulunmadığını açıklayan Çiçek, bu camilerde Diyanet'in atadığı imam veya müezzinin olmadığını dile getirdi. Söz konusu camilerin ibadete açık olduğunu kaydeden Çiçek, "O nedenle zaman zaman Diyanet İşleri Başkanlığı, kadro talep ettiğinde veya verildiğinde toplumda olumsuz değerlendirmeler oluyor. '10 bin kadro veriliyor, başka yerlere niye verilmiyor' diye. Halbuki bir yerden alıp bir yere vermek söz konusu değil. Anayasaya göre din hizmetleri, devletin gözetimi altında yapılmalıdır. Bu hizmetler zamanında verilmezse, ihtiyaçlar karşılanmazsa ehil olmayan insanlar buralarda görev yapıyor. Dolayısıyla dini liyakati olmayan insanların din adına neleri söyleyeceğini de söylemek az, çok mümkündür. Diyanet personelin eğitim seviyesinin yükseltilmesi konusu ve vatandaşların aydınlatılması konusu, önem arz etmektedir" değerlendirmesini yaptı.