Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda düzenledği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulunuyor. "Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan bazı fıkıh hükümlerini değişen şartlara göre gözden geçirmek dinde reform anlamına gelmemektedir" diyen Ali Erbaş'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Herkes İslam hakkında konuşurken hak ve hakikate karşı sorumluluğun gereği dikkatli olmak durumundadır.
Herkes, metodolojik olarak hesabı verilemeyecek kişisel, aceleci ve popülist söylem ve yaklaşımlardan kaçınmak zorundadır.
İslam’ın temel kaynaklarını, doğru bilginin metot ve yöntemini dikkate almayan, birlik ve beraberliğimizi zedeleyen, hikmeti göz ardı eden, ayrıştırıcı ve ötekileştirici yaklaşımlar; itici, kırıcı, katı ve kaba bir dil; bulanık ve gizemli bir üslup ile sahte ve yapmacık tavırlar; öfke ve nefret üreten davranışlar her şeyden önce Müslümanlara zarar vermektedir.
İlahiyatçı kadın akademisyenlerimizle önümüzdeki günlerde kadınlarımızın sorunlarına yönelik istişare toplantısı yapacağız. Kadına dönük şiddet merkezli eylem ve söylemlerin İslam'dan referans bulması asla mümkün değildir. Tüm illere kadın müftü yardımcıları atayacağız.
Toplumumuzun birlik ve kardeşlik harcını oluşturan İslam ve onun değerleri üzerinden, özensiz haber ve yorumlarla yanlış algılar oluşturarak, adeta İslam'ın kendini hedef almaya neden olan yaklaşımlar da kabul edilemez.
Başkanlığımız yasal sorumluluğu gereği, yanlış dini bilgilerle milletimizi yanıltan, birlik beraberliğimizi zedeleyen, ayrıştırıcı ve dinin hakikatlerinden uzak, istismarcı söylem, kişi ve gruplara karşı gerekli araştırma ve çalışmaları titizlikle yaparak sürekli milletimizi bilgilendirmeye devam edecektir.
Tasvip edilir hiçbir yanı, yönü ve mazereti bulunmayan kadına dönük şiddet merkezli eylem ve söylemin, rahmet ve esenlik dini olan İslam'dan referans bulması asla mümkün değildir.
Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve içtihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkıh hükümlerini, değişen şartlara göre gözden geçirmek, dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Aksine bu davranış, İslam'ın evrensel hakikatlerini, onların özüne dokunmadan her çağa ve topluma aktarmak ve hayata ilahi bildirimler doğrultusunda rehberlik etmek demektir.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Dünya Kadınlar Günü Programı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde bazı isimlerin kadınlara yönelik sözlerine sert tepki göstererek "İslam'ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar. Siz İslam'ı 14 asır öncesi hükümleri ile bugün uygulayamazsınız. Beni birçok hocaefendi tefe koyacak o ayrı mesele. Rabbim bizi tefe koymasın" ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan'ın bu sözleri gündem yaratmıştı.
ERDOĞAN'IN SÖZLERİNE TEPKİ: HADDİNİZİ AŞMAYINIZ
Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerine tepki göstermiş ve “Muhterem Cumhurbaşkanım! Sizi Allah için seviyor ve 21. Asrın siyasî müceddidi olarak ilan ediyorum; ancak siz ne dinî müceddidsiniz ve ne de fıkıhçısınız. Ehil olmadığınız konularda ve hele de şer’î konularda görüş beyân etmeniz tamamen şahsınızı felâkete sürükleyebilir. Ben sözlerinizin maksadını aştığını hüsnüzanla yorumluyorum. Sizi Allah için seven bu kardeşinizden birkaç noktayı dinleyiniz” ifadelerini kullanmıştı.