Diyanet İşleri Başkanından Barış Mesajı

İzmir’de, din görevlileriyle buluşan Diyanet İşleri Başkanı Profesör Doktor Mehmet Görmez, öğleden sonraki temaslarında önce İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç’ı ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu ziyaret etti. Ziyaret sonrası terörün bitirilmesi amacıyla başlatılan çözüm süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof.Dr. Görmez, ülkede birlik-beraberlik ve kardeşliğin tesis edilmesinin önemine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Ülkemizde birliğin, beraberliğin, kardeşliğin oluşması herkesten önce bizi Diyanet camiası olarak çok sevindirdi. Çünkü bizim varlık sebebimiz aynı zamanda milletimizin tüm fertleri arasında birliği, beraberliği, kardeşliği oluşturmak. Ancak, ilk zamanlardan itibaren söylediğim bir şey var; kardeşlik kardeşlik edebiyatıyla değil kardeşlik hukukuyla çözümlenir. Türkiye’de yaşayan her vatandaşımıza çok büyük görev düşüyor. Her birimizin çok hassas davranarak gerçekten ülkemizi 30 yıldır ülkemizin tüm enerjisini alıp götüren terörün sona ermesi, gönüller arasında birliğin beraberliğin oluşması, her birimizin en büyük temennisidir.”

Görmez, silahların susmasından önce gönüllerdeki kin ve öfke ateşinin söndürülmesi gerektiğini kaydederek şunları söyledi: “Silahların susması bu ülkede herkesi çok mutlu eder ama mühim olan gönüllerdeki ateşi söndürmektir. Sadece dağlarda silahlardan çıkan ateşi söndürmek değil yüreklerde oluşmuş kin ve öfke ateşini söndürmektir aslolan”

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Diyanet teşkilatı olarak ellerinden gelen katkıyı sunmaya hazır olduklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak gerek camide gerek dışarıda vatandaşlarımızın arasında en büyük görev olarak bunu ancak yapabileceğimizi ifade edebilirim. Daha çok yüreklerde yanmış olarak tutuşturulan kin ve öfke ateşlerini söndürmek için elimizden gelen her gayreti sarfedeceğiz. Bunu da vatandaşlarımız hangi dilde anlıyorsa, o dilde izah edeceğiz.”

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki camilerde Kürtçe vaaz ve hutbe verilmesini sürdüreceklerini ancak resmi ibadet dilinin Türkçe olacağını belirten Prof.Dr. Mehmet Görmez, sözlerine şöyle devam etti: “Doğrusu daha önce de ifade ettiğim gibi din de Allah’ın, dil de Allah’ın. Allahın dinini rahmet mesajını insanlara anlatmak için dil sınırlaması getirmek doğru değil. İbadette bir resmi dil vardır. Her dinin ibadetinde bir resmi dil vardır. İslam dininin ibadetlerinde de malumunuz biz namazı kılarken, Kur’an-ı Kerimin orijinal dili olan Arapça okuyoruz. Ancak insanlara dinin rahmet mesajını anlatırken, bugün ben din görevlisi arkadaşlarımla konuşurken, aynı zamanda bir turizm kenti İzmir, her mihrap görevlisinin Türkçe dışında başka bir dil bilmesi gerektiği üzerinde durdum ben. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de ortak gönül dilimizi yakalayacak her türlü çalışma ve çaba içerisinde olması gerektiğini düşünüyorum.”