Başkan Bardakoğlu yaptığı yazılı açıklamada, batıda farklı anlamlar ifade eden noel ve yılbaşı kutlamalarının, Türkiye'de yılbaşı bağlamında genellikle birbirine karıştırılarak birleştirildiğini ve bu sebeple bir tartışma ortamı oluştuğunu kaydetti. Bardakoğlu, 'Noel Yortusu' ya da batıdaki yaygın ismiyle 'Christmas'ın Hz. İsa'nın doğumu anısına 25 Aralık'ta kutlanan tamamen dinsel bir bayram olduğunu belirtti. Noel'de çam ağacı süslemelerinin ilk kez 16. yüzyılda Kuzey Avrupa'da başladığını bildiren Bardakoğlu, benzer bir durum olarak da Noel Baba inancı ve bu inanç çerçevesinde yapılan adetlerin de 17. yüzyıldan itibaren Almanya kökenli olarak Güney Avrupa ve Amerika'ya yayıldığını ifade etti. Bardakoğlu, Santa Clous ya da Noel Baba olarak adlandırılan ve Hıristiyanlarca 4. yüzyılda yaşadığı ve İznik Konsili katılımcılarından biri olduğu ileri sürülen Myra (Demre) piskoposu Aziz Nicholas'la özdeş olduğu söylenen şahsiyetin tamamen efsanevi bir kişilik olduğunu belirtti.
Noel Baba'nın Noel'de gökyüzünde ren geyiklerinin çektiği bir kızakla (ya da yerde eşek üzerinde veya yaya olarak) dolaştığına ve evlere bacalardan girerek çocuklar ve fakirlere hediyeler bıraktığına Hıristiyanlarca inanıldığını ifade eden Bardakoğlu, İslam geleneğindeki Hızır'ın, Yahudi geleneğindeki İlyas'ın, Hıristiyanlıktaki karşılığı gibi görünen bu inancın Hıristiyan geleneğinin önemli bir folklorik değerini oluşturduğunu kaydetti. Yeni yıl kutlamalarının evrensel bir boyutu olduğunu ifade eden Başkan
Bardakoğlu, mesajında şu ifadelere yer verdi:"Böyle bir adet her ne kadar batı Hıristiyan toplumlarca Noel'le birleştirilen bir kutlama olarak görülse de miladi takvimi esas alan bütün uluslarca yeni yılın başlangıcı anısına kutlanan bir etkinliktir. Tarihin bilinen en erken dönemlerinden beri yeni yıl kutlamalarının bütün toplumların geleneklerinde mevcut olması, güneş ya da ay takvimini esas alan uluslar, yılın çeşitli mevsimlerine denk düşen ve genellikle tarımsal faaliyetlerden hareketle düşünülen farklı yılbaşı günleri ortaya koymuşlardır. Bu arada dinsel bir olayın temel alındığı yılbaşı hesaplamaları da yapılmıştır. Eski Romalılar'da yılbaşı olarak kutlanan ve Orta Çağ'dan itibaren Hıristiyan toplumlarınca da yılbaşı olarak kabul edilen 1 Ocak tarihi, XIX-XX yüzyıllardan itibaren dünyanın bir çok halkı tarafından benimsenmiştir. Bugün dünya genelinde yılbaşı kutlamaları, dinsel bir bağlamdan öte kültürel bir anlam ifade etmekte, insanlar yeni yıla yönelik iyilik, bereket, refah, huzur ve barış beklentilerini yeni yıl kutlamalarında dile getirmektedirler. Dolayısıyla yeni yıl kutlamaları, tıpkı içinde ekonomik ve sosyal amaçları da barındıran anneler-babalar günü, işçi bayramı, doğum günü kutlamaları gibi evrensel kültürün bir parçası olarak üretilen ve geliştirilen, sonuçta bütün insanlığa mal olan olumlu bir davranış biçimi olarak görülmelidir. Ancak bu kutlamaları dinsel ve kültürel değerlerimize aykırı bir takım adet ve geleneklerle birlikte düzenlemek, kutlamalar esnasında kamuoyunu rahatsız edici ya da dinimizin emir ve yasaklarına, genel ahlaka ve toplumsal kurallara aykırı davranışlarda bulunmak kesinlikle doğru değildir. Bu anlayışla yeni bir yıla girerken geçmiş yılın ve yılların muhasebesini yaparak, önümüzde kalan sınırlı zaman dilimini daha iyi kullanma bilinci kazanmamızı, 2004 yılının milletimize ve bütün insanlara hayırlar getirmesini, yoksulluğun, açlığın, doğal felaketlerin yaşanmadığı, savaş ve terör gibi üzücü olayların son bulduğu bir dönem olmasını, yeni yılın bütün insanlığa huzur ve barış getirmesini diliyorum."