DİYARBAKIR (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Artık sizin paralarınız, Diyarbakırlı kardeşlerimizin vergileri, 80 milyonun vergileri teröristlere gitmiyor. Diyarbakırlılara ve milletimize hizmet olarak gidiyor. Aynı hizmetleri Afrin'e gidip oradaki kardeşlerimize de vereceğiz." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Diyarbakır Mardin karayolu üzerindeki spor salonunda düzenlenen AK Parti İl Gençlik Kolları Kongresi'nde, "Bugün Türkiye'de de HDP'nin içinde önemli yerlerde olan, dışarıda güya Kürtlerin haklarını savunmak için gönderdikleri ve şimdi partiyi teslim ettikleri Kürt mü? Neden bu kişiler bu partide?" diyerek, çünkü ideoloji olarak Türk devletinin yakılmasından, yıkılmasından yana olduklarını söyledi.
Birlikte ve beraber olduklarını dile getiren Çavuşoğlu, bu gerçeklerin çok iyi görülmesi ve anlatılması gerektiğini belirtti.
Birlikte oyunu bozduklarını, şimdi Diyarbakır'da huzur olduğunu anlatan Çavuşoğlu, Diyarbakır'da vatandaşların Sur içinde ve dışında her yerde rahatlıkla aileleriyle piknik yaparak, çocuklarıyla huzur içinde dolaştığını gördüğünü aktardı.
Birlik ve beraberlik istediklerine, Diyarbakır'ın halkının rahatı ve kalkınmayı hak ettiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, Sun Express'in Diyarbakır'dan Avrupa'da üç noktaya uçak seferleri başlattığını, bu sayının daha da artacağını bildirdi.
- "Onlar PKK'dan ve YPG'den çok çektiler"
Diyarbakır'da huzur olmaya başladığını, kentteki hizmetleri gördüğünü dile getiren Çavuşoğlu, en son gelişlerine göre kentin çok değiştiğini, son 2 yıl içinde ilçeleriyle gözle görülür bir şekilde değişim yaşandığını anlattı.
Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Artık sizin paralarınız, Diyarbakırlı kardeşlerimizin vergileri, 80 milyonun vergileri teröristlere gitmiyor. Diyarbakırlılara ve milletimize hizmet olarak gidiyor. Aynı hizmetleri Afrin'e gidip oradaki kardeşlerimize de vereceğiz. Dün televizyonda izledim Rudaw'dan bir muhabir Afrin'de bir Kürt anaya soruyor. Ama yönlendirme yaparak soruyor. 'Türk askeri sizi rahatsız etti mi? Türk askeri sizi bombaladı mı? Türk askeri baskı yaptı mı?' Kürt ana da cevap veriyor. 'Evladım' diyor, 'Bizden ayran istediler ben de onlara su gönderdim. Gelip rahatsız etmediler. Dağların arkasındaki yerleri bombaladılar, bizi bombalamadılar.' Muhabir ısrarla yönlendirici bir şekilde soruyor. En son diyor ki bu Kürt ana, 'Bu PKK dünyadan gittikten sonra bizim her yerimize huzur gelecek. Benim yolum, elektriğim yok. Sen bunları niye sormuyorsun da hep bu Türk askerini bana soruyorsun.' İşte en güzel cevabı oradaki Kürt ana veriyor. Çünkü onlar PKK'dan ve YPG'den çok çektiler. Onlar da o zulmü yaşadılar."
- Suriye'de barış, Irak'ın da yeniden inşası için çalışılıyor
Bu konularda uyanık olacaklarına, aynı şeyin dış politikaları için de geçerli olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, dış politikada aktif olabilmeleri için güçlü olmaları gerektiğini vurguladı.
Suriye'de barış, Irak'ın da yeniden inşası için çalıştıklarını bildiren Çavuşoğlu, dünyaya sadece insani yardımlarla gitmediklerine, tüm uluslararası örgütlerde var ve aktif olduklarına dikkati çekti.
Bugün İslam İşbirliği Teşkilatı ve D-8 ülkelerin dönem başkanı olduklarını dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Eski Türkiye olsaydı bunları yapabilir miydi, sözümüz geçer miydi? IMF'den bir milyon dolar dilenen bir Türkiye olsaydık, bugün bir yılda 6 milyar dolar insani yardımı dünyada mazlumlara, zorluk içinde yaşayan insanlara ulaştırabilir miydik? Ulaştıramazdık. İçeride ne kadar güçlüysek, dışarıda o kadar güçlüyüz.
Irak'ın inşası için 5 milyar dolar kredi desteği açıkladık. İnşallah orada Diyarbakırlı iş adamlarımız gidip ticaret yaptığı zaman ya da bir proje üstlendiği zaman o kredileri kardeşlerimiz kullanacak."
- "Yöneticilerin stratejik hatalarını Kürt kardeşlerimiz ödememeli"
Irak'ın kalkınmasını, güçlenmesini, birliğini ve beraberliğini istediklerini, Irak'ta ve Suriye'de Kürtlere karşı olmadıklarını söyleyen Çavuşoğlu, ama referanduma karşı olduklarının altını çizdi.
"Neden karşı olduğumuzu burada sizlere açıklamak istiyorum. Sonraki neticelerle de kıyaslamak istiyorum. Esasen neden karşı olduğumuzu Mesut Barzani'ye çok güzel bir şekilde izah ettik." diye konuşan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"'Mesut bey Türkiye'yi ne olarak görüyorsunuz?' dedim. 'Türkiye bizim en güvendiğimiz, bize her zaman en büyük desteği veren, zor şartlarda bize yardım yapan ülke, şuanda da maaşlarımızı ödeyemezken Türkiye bize mali yardım yaptı' dedi. Tamam güzel o zaman güveniyor musun? Güveniyorum. Irak'taki Kürt kardeşlerimizin hakkıysa derdin varız ve destekliyoruz. Anayasal mevcut haklarınızı savunuyoruz. Bunu Bağdat'taki basın toplantısında da söyledim. Fakat sen bu referandumda daha fazla hak elde edebileceğini düşünüyorsan elindeki mevcut kullandığın haklar da gidecek haberin olsun Mesut bey.
Mesut bey sen masada daha güçlü olurum dersen referandumda korkarak masaya da oturamayacaksın. Mesut bey sen Irak'ta Kürtleri birleştireceğini düşünüyorsan yanlış düşünüyorsun, yanlış yapıyorsun. Ben de görüştüm Kürt parti başkanlarıyla. Kürtleri sen bölüyorsun. Mesut bey bu referandumu yaparsan Irak Haşdi Şabi, diğerleri ve PKK'yı da senin üstüne salacaklar Mesut bey. Doğru söylüyorsun. PKK birinci derecede benim düşmanım. Buradaki Kürtlerin düşmanı ve ikinci derecede de Türkiye'nin düşmanıdır. O zaman dedim gel etme yanlışa düşme. Dedi ki; ben bir tek Türkiye ne der ona bakarım. Ben Türkiye'nin nasihatini dinlerim. Biz Bağdat'ta diyalog halinde olalım. Sizlerle de iletişim halinde olalım. Seni arayacağım. Mesut bey bir daha beni aramadı. Ben ise Erbil'de onun sarayına gittim. Bu samimi düşüncelerimi ve tespitlerimi Bağdat'tan sonra kendisiyle paylaştım.
Peki ben şimdi size soruyorum? Kim karlı çıktı? Oradaki Kürt kardeşlerimiz karlı çıktı mı? Tüm kalkışmalı topraklar elden gitti mi? Kalkışmalı bölgelerdeki petrol kuyuları elden gitti mi? Havaalanının kontrolü KDP'de yani daha doğrusu bölgesel yönetimdeydi. Şimdi yönetim Bağdat'a geçti mi? Gümrük kapılarının kontrolü yine peşmerge ve IKBY'deydi. Şimdi onların kontrolünden Bağdat'a geçti mi? Geçti. Referandum da iptal oldu. Ne faydası oldu? Peki Haşdi Şabi ve diğerleri saldırdı mı? Allah'tan, İbadi sorumlu davrandı da durdurdu. Peki bu dönemde PKK şehrin içine kadar indi mi? İndi. Orada bazen partiler PKK'ya yardım etti. Talabani'nin partisi ona yardım etti. Doğru. Ama dışarıda bazı ülkelerin teşvik ve desteği de oldu. Hep dışarıdan birileri geliyor, kullanıyor kullanıyor ve alet olanlar bedelini ödüyor. Ama sadece onlar değil masum halk ödüyor. Şimdi diyor ki Mesut bey valla bazı ülkeler bize söz verdi. Onlar iki yüzlü davrandı. Siz samimi davrandınız, biz sizi dinlemedik. Vallahi hataydı.
Gençler soruyorum size biz o dönemde bile Kürt kardeşlerimizin zarar görmesi için herhangi olumsuz bir adım attık mı, kapıları kapattık mı? Sadece hava sahasını kapattık. Çünkü Irak da bu bölgeye hava sahasını kapatmıştı."
Bakan Çavuşoğlu, şimdi hava sahasını da açtıklarını, bazı komşu ülkelerin "gelin kapıları kapatalım, burada bunlar açlık ve sefalet içinde olsun da ders alsınlar" dediğini aktararak, bunu yapamayacaklarını belirtiklerini dile getirdi.
"Oradaki Kürt kardeşlerimizin bir hatası yok. Yöneticilerin stratejik hatalarını Kürt kardeşlerimiz ödememeli. İşte şimdi her şey normalleşiyor Bağdat ve Erbil arasında. Biz bunu istiyoruz." ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, başkalarının gelip ahkam kesmesini, sınırlar biçmesini istemediklerini, kardeş kardeşe birlik ve beraberlik içinde yaşamak istediklerini bildirdi.
Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Çünkü nasıl tarihimiz, geçmişimiz bir ise bizim geleceğimiz ve istikbalimiz de bir, kaderimiz de bir, bunu kimse değiştiremez.
Kalleşçe gelip burada kardeşlerimizi infaz ettiler. Allah rahmet eylesin. Şehitlerimizi hiçbir zaman unutmayacağız. Ama siz yılmadınız, size yönelik tehditleri biliyoruz. Artık yalnız değilsiniz, bundan sonra da hiçbir zaman yalnız olmayacaksınız. Kendinizi yalnız hissetmeyeceksiniz. Hep beraberiz. Devletimizin gücü de hizmeti de şefkati de vicdanı da her zaman yanınızdadır. Bugün bu coşkulu ve duygu yüklü kongrede sizinle beraber olmaktan gerçekten çok büyük bir mutluluk duydum, onur ve huzur duydum."
(Bitti)