YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Diyarbakır annelerinden Muş'ta HDP önünde eylem yapan ailelere destek

Diyarbakır'dan gelen anne Ayşegül Biçer - "Ben evladımı kazandım. Geldi şu anda evimde kalıyor. Devletimin şefkatli kollarına teslim oldu ama benim mücadelem bitmedi çünkü ben ilk günde demiştim. Tek bir evlat, tek bir terörist kalmayıncaya kadar bu mücadele devam edecek" - Diyarbakır'dan gelen baba Süleyman Aydın: -"Çocuğumun dağa kaçırıldığı ilk gün Selahattin Demirtaş'ın yanına gittim 'Çocuğumu PKK'dan isteyin' dedim. Selahattin Demirtaş bana 'Kendi iradesiyle gitmiştir.' dedi. 15 yaşındaki çocuğun iradesi mi olur? Bütün çocuklar Selahattin Demirtaş'ın talimatıyla dağa gönderildi"

Diyarbakır'da HDP binası önünde oturma eylemi yapan bazı anneler, Muş'a gelerek çocuklarına kavuşmak için eylem yapan ailelere destek verdi.

Ailelere destek için gelen 11 aile, merkeze bağlı Sungu Beldesi'nde Muş Kardeşlik Platformu üyeleri ve Sungu İlim ve Kültür Yayma Derneği Başkanı Kıyasettin Seçkin tarafından karşılandı.

Evin önünde asılan büyük Türk bayrağı önünde fotoğraf çektiren aileler, daha sonra HDP Muş İl Başkanlığı önüne geçti.

Ellerindeki Türk bayrakları ve pankartlarla Muşlu ailelerin yanına gelen Diyarbakırlı aileler, "kahrolsun HDP", "Kahrolsun PKK", "Türk Kürt kardeştir HDP kalleştir", "Otura otura kazanacağız", "Kahrolsun HDP, işbirlikçi HDP" sloganları attı.

Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan bazı aileler, HDP İl Başkanlığı binasına yürüyerek partililere tepkisini dile getirdi.

Diyarbakır'dan gelen anne Ayşegül Biçer, oğlu Mustafa Biçer için 3 Eylül 2019'dan bu yana Diyarbakır HDP il binası önünde eylem yaptığını söyledi.

Bir çığlıkla başlayıp çığ gibi büyüyen evlat nöbetinin, başta Hakkari, Van, Şırnak, İzmir, Berlin, Diyarbakır, Muş olmak üzere bir çok kentte yayıldığını ifade eden Biçer, şunları kaydetti:

"İstiyoruz ki bu eylem bölgenin bütün illerine yayılsın. Ben evladımı kazandım. Geldi şu anda evimde kalıyor. Devletimin şefkatli kollarına teslim oldu ama benim mücadelem bitmedi çünkü ben ilk günde demiştim. Tek bir evlat, tek bir terörist kalmayıncaya kadar bu mücadele devam edecek. Davamda kararlıyım. Sonuna kadar anne ve babalara destek veriyorum. Gerekirse Türkiye'nin 4 bir yanını dolaşır bu anne babalara destek veririm. Yeter ki anne babalar evlatlarını istesinler. Feryatlarını evlatlarına duyursunlar. Oğlum feryadımı duyduktan sonra oradan kaçış yollarını denemiş ve kazanmış. Rabbime şükürler olsun benim yavrum geri döndü. Biz bugün Muş'tayız, yarın Ağrı'da olacağız. Buradan tüm anne ve babalara çağrımızdır, gelin hakkınız olan evlatlarınızı hırsız parti HDP'den isteyin. Allah'ın izniyle HDP kapanacak, Kandil yıkılacak."

- "Kürtlerin 9 yaşındaki çocuğunu mağaralarda ölüme mahkum ediyorsunuz"

Diyarbakır'dan gelen baba Süleyman Aydın ise HDP'nin 6 yıl önce 15 yaşındaki oğlunu kandırarak dağa götürdüğünü belirtti.

"Oğlumu HDP il binasına getirip oradan da dağa gönderdiler. Para karşılığında satıyorlar. 6 yıldır oğlumdan haber alamıyorum." diyen Aydın, Kandil'in talimatı dışında HDP milletvekilleri hiçbir şey yapamadığını söyledi.

Aydın, "HDP milletvekilleri hiçbir zaman kendi iradelerini ortaya koyarak siyaset yapmadılar. Siz Türkiye'yi istemiyorsanız buyurun yolunuz açıktır, Kandil'e gidin. Kandil'de vekillik yapın. 'Kürt için mücadele veriyoruz' diyorsunuz, Kürtlerin 9 yaşındaki çocuğunu mağaralarda ölüme mahkum ediyorsunuz. Şimdi Muş'taki annelere destek vermek için geldik. Ya bizi de öldürecekler ya da çocuklarımızı getirecekler. Çocuğumun dağa kaçırıldığı ilk gün Selahattin Demirtaş'ın yanına gittim 'Çocuğumu PKK'dan isteyin' dedim. Selahattin Demirtaş bana, 'Kendi iradesiyle gitmiştir.' dedi. 15 yaşındaki çocuğun iradesi mi olur? Bütün çocuklar Selahattin Demirtaş'ın talimatıyla dağa gönderildi. Kendi ağabeyini de gönderdi. Biri dağda silahlı, biri şehirde kravatlı. Şu an Selahattin Demirtaş'ın tahliyesini istiyorlar. Peki bu anne babaların çocuklarının tahliyesi nerede? Biz, HDP ile mücadelemizi devam ettireceğiz."

Terör örgütü PKK'da büyük çözülmenin olduğunu, katılımın sıfıra düştüğünü aktaran Aydın, "Terörle mücadeleden rahatsızlık mı duyuyorsunuz? Hani teröre karşıydınız? Konu HDP, PKK olunca susuyorlar. Biz Muşlu annelerimizin, Ağrılı annelerimizin yanındayız. Allah devletimizden razı olsun 31 evladımızı kurtardılar. Devletimiz bizim çocuklarımızı öldürmüyor, bize teslim ediyor. Tek bir çocuk bile ceza yemedi ama PKK çocukları işkence var diye korkutuyor. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde işkence yoktur. Çocuklar, bizi duyuyorsanız güvenlik güçlerine teslim olun." ifadelerini kullandı.

- "Tek bir evladımız kalmayıncaya kadar eylemi bırakmayacağız"

Diyarbakır'dan gelen Celil Bektaş da çocuklarına kavuşuncaya kadar eylemi sürdüreceğini dile getirdi.

Oğlunu sözde "Amed Direnç Grubu"nun dağa gönderdiğini ifade eden Bektaş, şunları kaydetti:

"Halk uyandı. Ben Muş'ta Kürt'üm, İstanbul'da Türk'üm, Trabzon'da Laz'ım. Ben bunu her yerde söylüyorum. Bunlar Kürt olamazlar. HDP'nin kafasına girsin, Türkiye'nin askeri de bitmez parası da bitmez. Ormanları yakıyorlar, yazıklar olsun onlara. Ormandan herkes faydalanacak. Müslüman adam orman yakmaz, halkın çocuğunu götürmez. Tek bir evladımız kalmayıncaya kadar bu eylemi bırakmayacağız. Oğlum gelse de bırakmayacağım, gelmese de bırakmayacağım."

Sungu İlim ve Kültür Yayma Derneği Başkanı Seçkin, Diyarbakır'dan gelen aileleri ağırlamaktan şeref duyduklarını belirterek, her zaman ailelerin yanında olduklarını aktardı.

Diyarbakır'dan gelen aileler, eylemin ardından Ağrı'ya hareket etti.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler