HABER

Diyarbakır bağımsız milletvekili adaylarından açıklama

DİYARBAKIR (İHA) - 'Diyarbakır Bin Umut Adayları', basın yayın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Adaylar, demokrasinin tek seçenek olduğunu, bölgede Kürt sorununun çözümünde platform oluşturacaklarını belirterek, Meclis'te kilitleri açan anahtar olacaklarını söyledi.

Demokratik Toplum Partisi (DTP), basın yayın kuruluşlarının temsilcileriyle tanışmak amacıyla 'Bin Umut Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Adayları'nın katılımıyla kahvaltılı basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan DTP İl Başkanı Hilmi Aydoğdu, Diyarbakır'da çıkacak seçim sonuçlarının Türkiye'nin geleceği için önemli olduğunu ifade ederek, 'Bin Umut' adaylarının geçmişleri ve pratikleriyle Türkiye'ye katkı sunacaklarını söyledi. Diyarbakır'da birçok bağımsız adayın başvuru yaptığını hatırlatan Aydoğdu, bağımsız adaylardan sadece Aysel Tuğluk, Akın Birdal, Gülten Kışanak ve Selahattin Demirtaş'ı desteklediklerini söyleyerek, "Tek amacımız var. Türkiye'nin yarınlarının gerçekten özgür olmasıdır. Türkiye'nin yarınlarının demokratik olmasıdır. Tek amacımız ve tek gayemiz budur. Diyarbakır'da desteklediğimiz 4 aday var. Diyarbakır'da sadece bu dört adaya destek veriyoruz. Bunun dışında Diyarbakır'da yaklaşık 31 bağımsız aday var. Bizim bu dört adayımızın dışında hiç birinin partimizle yakından uzaktan hiç bir alakası yoktur" dedi.

Toplantıda söz alan Diyarbakır bağımsız milletvekili adaylarından Akın Birdal, 22 yıl aradan sonra Diyarbakır'a geldiğini ve dil, din, cinsiyete bakmadan herkesin eşit haklardan yararlanması için aday olduğunu söyledi. Diyarbakır'dan aday olmasının kardeşliğin somut göstergesi olduğunu belirten Birdal, "İlk kez Kürt halkı kendi siyasi iradesiyle bir Türk aydınını, bir Türk solcusunu aday gösteriyor. Bu benim için çok onurlandırıcıdır. Kürt halkının kardeşleşme ve bir arada yaşama özleminin ne kadar güçlü olduğunun çok somut bir göstergesidir. Diyarbakırlılar'ın özlemi Türkiye özlemidir. Kürt sorununun barışçıl çözümü olmadan çatışmasız ortamda iş ve ekmek olamaz. Paralar savaşa yatırılıyorsa, iş ve ekmek sadece vaat olarak kalır" diye konuştu.

"KİMLİĞİMİZDEN VAZGEÇMEDEN ÇALIŞACAĞIZ" Diyarbakır bağımsız milletvekili adayı Aysel Tuğluk ise Diyarbakır'ın özgürlük ve demokrasi mücadelesinde destansı bir geçmişi olduğunu ve buradan aday olmasından dolayı onur duyduğunu dile getirdi. Diyarbakır'da aday olmanın büyük sorumluluk gerektirdiğini söyleyen Tuğluk, "Türkiye gerçekten de yapısal krizlerle karşı karşıya. Toplum bir kutuplaşmanın içerisine çekilmeye çalışıldı. Siyasal iktidarla devlet iktidarı arasında çatışma ve bunun giderek sivil ayaklarına oluşturulması ve bu kutuplaşma sürecinde toplumun da bir bölünmenin yaratılması gibi son derece dengeli bir durum oldu. Vatanseverler, vatan karşıtları, Cumhuriyetçiler, Cumhuriyet karşıtları gibi bize göre suni gündemler oluşturularak bir iktidar savaşı yürütüldü. Bütün bunların yaşandığı bir süreçte maalesef seçimlere gidiyoruz. Türkiye'nin içine sürüklendiği bu kaos ve kriz, Bin Umut adaylarının ne kadar büyük bir görev ve sorumlulukla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Demokrasi tek seçenektir. Kimliğimizden vazgeçmeden, Kürt sorununun çözümü konusunda çalışma yürüteceğiz. Tüm sorunları çözeceğiz demek gerçekçi olmaz. Yapacağız ve iddialıyız" şeklinde konuştu.

Diyarbakır bağımsız milletvekili adaylarından Gülten Kışanak, 'Gerçekler karanlıkta kalmayacak' sloganıyla çalıştıklarını ve bu çalışmalarına Meclis'te devam edeceklerini söyledi.

Toplantıda son olarak konuşan bağımsız milletvekili adayı Selahattin Demirtaş, DEP'lilerin deneyiminden 16 yıl sonra ilk defa Kürtlerin kendi temsilcilerini Meclise göndereceğini iddia etti. Demirtaş, Türkiye'deki gelişmelerden Diyarbakır'ın etkilendiğini iddia ederek, "Biz sadece mazotun 1 YTL olmasını isteyenlerin değil, biz sadece ÖSS ve YÖK'ün kaldırılmasını isteyenlerin değil, biz aynı zamanda bütün asker annelerinin oyunu istiyoruz. Çünkü o çocukların hayatlarını kurtaracak politika bizim yürüteceğimiz barış politikasıdır. Siyasetçiler işini yapmadığı için bu çocuklar ölüyor. Biz siyasetçi olarak işimizi yapmaya gidiyoruz. Siyasetçiler çözüm üretemediği için Türkiye'nin her yerine cenazeler gidiyor. Akan kanı durduracak politika bizim barış politikamızdır. Siyasetin önünün bilerek tıkatılması, savaş rantçılarının işidir. Tarihi bir dönemde tarihi bir misyon ile Ankara'ya yürüyoruz. Krizler seçimden öncede devam ediyordu. Seçimden sonrada bu sistem bu tıkanıklığı sürdürecektir.

Dolayısıyla biz TBMM'ye her şeyi değiştirmeye gidiyoruz. Hiç kimseyi kandırmayacağız. Yalan yanlış söylemlerle politikalar yapmayacağız. Bu halk bizim kara kaşımız kara gözümüz için oy vermeyecek. Karşılıklı inanç enerji oluşturacaktır" dedi.

En Çok Aranan Haberler