Diyarbakır Barosu Ve İhd’den Temizöz Davası Açıklaması

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 1990'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlerden sorumlu tutulan eski Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak'ın duruşması bugün devam ederken, Diyarbakır Barosu ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi yapılan basın açıklamasıyla faili meçhul cinayetlerin sorumlularının bir an önce ortaya çıkarılması çağrısında bulundu.

Diyarbakır Adliye Sarayı önünde bir araya gelen Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ve faili meçhul cinayete uğrayanların aileleri basın açıklaması yaptı. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Bilici yaptığı açıklamada, bu davanın Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele (JİTEM) davası, Cemal Temizöz davası, faili meçhul ve yargısız infazların davası olduğunu söyledi. Kendilerinin uzun süreden beri bu coğrafyada faili meçhullerin açığa çıkması ve yargılanması için mücadele verdiklerini kaydeden Bilici, "Ama maalesef şimdiye kadar herhangi bir adım atılmış değil. 1990-92-93-95’lerde bu coğrafyada insanlığa karşı işlenmiş ciddi anlamda suçlar vardır ve bunların kimlerin eliyle yapıldığı bellidir. Burada şu anda yargılanan Cemal Temizöz ve ekibi, Kamil Atak ve ekibi, ama bunun arkasındaki siyasi gücün de yargılanması gerekir. Mehmet Ağar’ların, Tansu Çiller’in, Süleyman Demirel’in, valilerin de yargılanması gerektiğine inanıyoruz. Bu ülkede bu hükümet, bu iktidar, bu devlet, geçmişte yaşanan bu vahşet ile yüzleştiği anda bazı şeylerin düzelebileceğine inanıyoruz. Biz insan hakları örgütleri olarak diyoruz ki sadece Cemal Temizöz, sadece Kamil Atak ile sınırlı kalınmamalıdır. Bunun gibi yüzlercesi bu coğrafyada tetiği çekmiştir, insanları katletmiştir, insanları evlerinden alıp götürüp işkence ile yargısız infaz ile kaybettirmiştir. Biraz daha bu çerçevede bakılması, soruşturmanın genişletilmesi ve bu davanın da bir an önce sonuçlanmasını talep ediyoruz" dedi.

“BU ANNELER YILLARDIR BURALARDA YAKINLARINI ARIYORLAR”

Diyarbakır Baro Başkanı Aktar ise, 1990’lı yıllarda sistematik bir uygulamanın olduğunu, merkezi politik bir kararın bulunduğunu ve bunların arkasında da bir siyasi iradenin olduğunu belirterek, faili meçhul olaylarının çok yaygın bir şekilde yapıldığını söyledi. Aktar konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Burada uluslararası hukuktaki tanımı, iç mevzuattaki tanımı ile de insanlığa karşı suçun tamamen tanıma uygun bir eylemler zincirini görüyoruz. Bunun bir halkası burada aydınlatılmaya çalışılıyor. Bu anneler yıllardır buralarda yakınlarını arıyorlar. Birçoğu ile çok yakın olduk, annemden daha çok görmeye başladım. Bu anneler burada ağlarken birçoğumuz farkında değildik. Her cumartesi oturduklarında da farklarında değildik. Bunlar sadece bu acıların görülmesini, bunu yapanların gün yüzüne çıkarılmasını, aydınlanmasını istediler. Lehe ve aleyhe bir ayrımcılığın bu ülkede yaşanmaması gerekiyor. Ama insana uygun koşullarında bu ülkede bir hukukçu olarak, cezaevlerinde bulunan herkese aynı koşulların oluşturulması gerektiğini düşünüyorum."

Konuşmaların ardından kayıp yakınları adliye karşısında oturma eylemi başlatarak, davanın görülmesini bekledi.