Diyarbakır Barosu'ndan, Cumhurbaşkanı'na, Tahir Elçi Çağrısı

- DİYARBAKIR'ın Sur İlçesi'nde 28 Kasım 2015 tarihinde basın açıklaması yaptıktan sonra vurularak yaşamını yitiren Baro Başkanı Tahir Elçi, ölümünün 90'ıncı haftasında Diyarbakır Adliyesi önünde yapılan basın açıklaması ile anıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrı yapan Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Sertaç Buluttekin, "Tahir Elçi'nin katledilmesine ilişkin vakıanın aydınlatılması için inisiyatif almanızı için kullanmanızı talep ediyoruz" dedi.
Diyarbakır Barosu'nun Tahir Elçi'nin ölümü nedeniyle her cuma günü Adliye önünde düzenlediği anma etkinliği 90'ıncı haftasında da devam etti. Anma toplantısı için aralarında HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın da bulunduğu çok sayıda avukat Adliye binası önünde toplantı. Avukatlar adına açıklama yapan Diyarbakır Barosu Başkan yardımcısı Sertaç Buluttekin, Elçi'nin katledilmesinden bu yana 1 yıl 9 ay geçtiğini belirterek, şunları söyledi:
"Bizler sabırla, umutla adalet için bekledik. Soruşturma dosyasında elle tutulur, umut verici bir gelişme yaşanmadı. Artık sabrımızın, adalet sistemine olan güvenimizin ve yetkililerin verdiği sözlerden kaynaklı umutlarımızın son noktasındayız. Son olarak çağrımız Sayın Cumhurbaşkanına olacak. 'Bu ülkenin Başbakanı olarak açıkça ifade ediyorum ki; Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır'diyen ve artık Devlet Başkanı sıfatını taşıyan Sayın Cumhurbaşkanına seslenmek istiyoruz. Bu sözünüze binaen; Dicle’nin kenarında kadim bir şehirde, bir caminin tarihi minaresinin altında katledilen Tahir Elçi’nin sorumluluğu da sizdedir. Bu nedenle; Tahir Elçi’nin katledilmesine ilişkin vakıanın aydınlatılması için inisiyatif almanızı ve kamusal gücünüzü adaletin tecellisi için kullanmanızı talep ediyoruz."
HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş ise Tahir Elçi'nin ölümünün üzerinden 90 hafta geçtiğini belirterek, "Tahir Elçi cinayeti ile ilgili hiçbir yanıt yok. Adalet Bakanı suskun, Başbakanlık suskun, hükümet suskun, Cumhurbaşkanı suskun ve en önemlisi soruşturma makamı da suskun. Türkiye'de ve dünyaca tanınan bir insan hakları savunucusunun Diyarbakır gibi bir şehirde ve kameraların önünde ölümünün failleri aydınlatılamıyor" dedi.
Adliye önnüdeki anma etkinliği 5 dakikalık oturma eylemi ile sona erdi.